Erpalan Çiftliği model olacak DAP kapsamında desteklenen ve bölgede ilk kez simental cinsi sığırla faaliyete geçen Erpalan Çiftliği, bölge adına örnek model olmak istiyor.
ERZURUM - Hayvancılığın büyük gerileme yaşadığı Erzurum ve çevre bölgesinde yeni yatırımlar bölge adına umut oluyor. Bunlardan birisi de Erpalan Çiftliği. 2006'da başladığı Ar-Ge'ye hız vererek geçtiğimiz yıl Erzurum'a 46 km uzaklıktaki Kandilli Kekik Köprü mevkisinde toplam bin 500 dönüm arazi üzerine çiftlik kuran Erpalan Organik Hayvancılık, organik üretimi ve farklı sığır kullanmasıyla ön plana çıkıyor.
Çiftlikte, yerli hayvan yerine Avrupa'dan ithal edilen simental cinsi sığırlar kullanılıyor. İki ortakla yola çıkılan bu yatırımın bölgede model olmasını istediklerini söyleyen Erpalan Organik Hayvancılık Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Büçge, proje ayrıntılarını ve hedeflerini KOBİDEN'e anlattı.
Firmanızın kuruluş öyküsünden bahseder misiniz?
Hollanda'ya 2004 yılında gittiğimde 250 başlık bir işletmeyi gezme fırsatı bulmuştum. Anne, baba ve iki kız kardeş bu işi yapıyorlardı. Yani işletmenin işçi sayısı 4, hayvan sayısı 250. İşletme gübreden elektriğini ve gazını kendi üretiyordu. Yemlenmesi bilgisayar sistemiyleydi. Çok heveslenmiştim bu işe. İlk fikir buradan doğdu. Danimarka'da ve İşveç'te de çiftliklere gittim.
"Bizde neden olmasın?" diyerek bizdeki ilkel hayvancılığı bitirmeyi kafaya koydum. O dönemin valisi Celalettin Güvenç beni çok destekledi. Bu işi yap bölgeye örnek olsun dedi. O zaman hayaldi. "Hayvanlar yaşamaz, o getirdi öldü, sakın yapmayın, düşünmeyin" gibi şeyler söylendi. Tarım İl Müdürlüğü'nden de bir çok arkadaş bize "Siz delimisin? Paranızı çöpe atıyorsunuz" dedi ama biz kulaklarımızı tıkadık ve bu işe girdik.
Hedefleriniz neler?
Şimdiki hedefimiz, son sistem otomatik sağım sistemi ile sağdığımız sütü ambalaj yapıp günlük süt olarak piyasaya sunmak. Bu iş için 2 milyon euroluk yatırımla 'Palan' markasını çıkaracağız. Hayvan sayımızı da artırmayı hedefliyoruz. 600 sağım ineğe ulaşmak istiyoruz. Günlük 30 ton süt paketlemeyi hedefliyoruz ve bu hedefimize de bir zaman koyduk. Aralık ayında üretime geçeceğiz.
Çevredeki çiftçilerle çalışacak mısınız?
Hedeflerimiz arasında sözleşmeli çiftçi projemiz de var. Erzurum'a yakın yerlerde yemini ve gerekirse hayvanını verip ürettikleri sütü alıp, bakımını yapıp, veteriner desteğini verip, gelişen teknolojiyi anlatacağız. Sözleşmeli çiftçiler yapacağız. Gelişen teknolojiyi anlatacağız.
Zaman zaman veteriner ve ziraat mühendislerimizle birlikte bölge halkına kültür ırklarını anlatıp ilerleye bilmesi ve büyümesi için bilgilendirme amacı ile toplantılar yapacağız. Dolayısıyla süt pazarları olmayacak. Biz yine başarabilirsek burayı örnek işletme yaparsak, okul gibi bölge halkına bilgilendirmek amaçlı da kullanacağız.
Mevcut süt üretiminiz ne kadar?
300 hayvandan ortalama 5 ton süt üretimi yapıyoruz. 600 hayvandan 14 ton süt amaçlıyoruz. Sözleşmeli çiftçiler projesiyle de geriye kalan 30 ton kapasiteyi bölge halkından elde edeceğiz. Biz Arilik belgesi için de müracaatımızı ettik. Çoğu testler bitti. Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kısa süre içinde Arilik belgesine sahip tek işletme biz olacağız.
Simental ırkın özellikleri nedir?
Bu ırk hem kombine ırkı, hem de süt ırkı. Bu simentalin ana yurdu Almanya, İsveç ve Avusturya. Bu hayvanların en önemli özellikleri sütlerinin çok kaliteli olması. Köylüde ya da hoştayn hayvanın yağ oranı 2.3 çıkıyor. Bizim hayvanın yağ oranı 5.5 yani, 2 katı çıkıyor. Toplam kuru maddede 14-15 çıkıyor. Diğerleri toplam 9 çıkmasına rağmen bunların 24 aylık bir erkek hayvan 800-900 kilo geliyor. Dolayısıyla 500 kg et yapıyor. Hem et hem, süt olarak verimi ve kalitesi çok yüksek.
DAP projesi kapsamında nasıl bir destek aldınız?
Yatırımda, yani bina ve sağım ünitesinde yüzde 30, hayvanda yüzde 40 destek hibe verdiler. Ancak totalde hibe yüzde 10'u geçmiyor.
Ne kadar yatırım yaptınız?
Hayvanlar, makineler, arazinin ıslahı ve binalar 8 buçuk milyon TL'ye mal oldu. Aşağı yukarı 1 milyon hibe aldık. Hibedense, Erzurumluların bir araya gelip böylesi yatırımlar yapmasından yanayım. Küçük arazilerde yerleşim bölgesinde yol kenarında ve steril olmayan yerlerde hayvancılık yapma şansınız olmuyor.
Ama arazileri toplulaştırmada ben çok ümitliyim. Ekonomik olarak bölgeye can katacak. Bu bölgeye ilaç olacak diye düşünüyorum. Bizim bölge organik üretim için en müsait bölge. Artık dünyada organik tarım ve hayvancılığa dönüş başladı . Özellikle gelecek kuşaklar adına sevindirici durum. Bizim bölge de organik tahıl üretimi ve hayvancılıkta büyük bir potansiyele sahip. Organik tarım, süt ve hayvancılık için Erzurum dünyanın en şanslı illerinden birisi.
Sizin bu çiftlikten bir örnek daha var mı?
Gümüşhane Kelkit'teki çiftliğiyle Aydın Doğan yaptı. Türkiye'de Gümüşhane'dekiyle bizim çiftliğimiz, organik belgesi olan tek yerler.
Tamamen organik çiftlik
"Bizim çiftliğimizde bin 500 dönüm arazi içinde 8 bin metrekare kapalı alan dışındaki araziyi açık tarım arazisi olarak değerlendiriyoruz. Mısır slajı, yonca, garunga ve hayvan pancarı ekimi yapıyoruz. Yıllık 3 bin ton slaj, 4 biner ton yonca ve garunga üretiyoruz. Tamamını kendi hayvanlarımızın ihtiyacına sunuyoruz ve bölgede organik yem temini için de sıkıntı yok. Organik üretim bölgemizde yapılıyor ama diğer bölgelerde yok denecek kadar az."
kobiden.com |