Saray Holding, tarım ve hayvancılık işine giriyor Şirket, tarımsal faaliyetlerine 500 bin adetlik fidan projelerinin ilk etabı olan 20 bin ağaçlık modern elma bahçesi ile başladı.
İSTANBUL - Atıştırmalık ürünler sektöründe faaliyetini sürdüren Saray Holding, tarım ve hayvancılık alanında yatırım yapma kararı aldı. Tarımsal faaliyetlerine 500 bin adetlik fidan projelerinin ilk etabı olan 20 bin ağaçlık modern elma bahçesi ile başladıklarını ileten Saray Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Özdağ, pilot uygulamasına başladıkları 500 başlık büyükbaş hayvan çiftliği projesinin ise inşaatına devam ettiklerini aktardı.
Dünya ekonomisinde tarım ve hayvancılık sektörünün stratejik bir öneme sahip olduğunu kaydeden Özdağ, “Bu alanda yatırımlarımızı yoğunlaştırdık. Türkiye’de ciddi yatırım projelerimizi başlattık. Özellikle hayvan besleme, et ve süt işleme ile meyve tarımı üzerine yatırımlarımızı yapıyoruz” dedi. İç piyasaya pastörize süt satmayı planladıklarını da aktaran Özdağ, şunları söyledi: “Bunun yanında labne ve kaşar peyniri üretimi, süt ve süt tozu üretimi olacak. Sadece süt için 10 milyon dolarlık yatırım yapmayı planlıyoruz. Tarım ve hayvancılık alanında ise 7.5 milyon dolarlık yatırım hedefimiz var.”
Türkiye’nin tarım ve hayvancılık bakımından bölge ülkeleri arasında önemli bir yere sahip olduğunu belirten Sami Özdağ, buna rağmen kurumsal tarım işletmelerinin yeni gelişmeye başladığını ifade etti.
Komşu ülkelere göre Türkiye’nin tarım ve hayvancılık alanında daha fazla avantaja sahip olduğunu dile getiren Özdağ, “Türkiye’de hem topraklar verimli, hem su var, hem de insanlarımız bu işi biliyor. Ülke olarak lojistik avantajlarımız da var. Ülke gerek coğrafi ve gerekse iklim şartları yönünden tarım ürünleri üretmeye çok elverişli olduğu için tarımsal üretimde ve özellikle gıda maddeleri üretiminde dünya üzerinde kendi kendine yeterli az sayıda ülkeden biri” şeklinde konuştu.
“Gelişmiş ülkelerde tarım ve hayvancılık da gelişir”
Tarım ve hayvancılık sektörünün gelişimine değinen Sami Özdağ, tarım, gıda ve hayvancılık sektörünün Türkiye ekonomisi içinde lokomotif sektörlerin başında geldiğini söyledi. Tarım sektörünün cumhuriyetin kuruluşundan bu zamana kadar Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişiminde önemli görevler üstlendiğini vurgulayan Özdağ, tarım üretiminin her yıl istikrarlı bir artış gösterdiğini kaydetti.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarım ve hayvancılık sektöründe üretimin doğa koşullarına bağlı risk ve belirsizliği oldukça yüksek bir ekonomik faaliyet olduğunu ileten Özdağ, şunları ekledi:
“Bu özelliğinden dolayı tüm ülkeler tarıma özel ilgi göstererek tarım politikalarını belirlediler. Özellikle gelişmiş ülkeler gıda güvencelerini garanti altına almak için tarım sektörünü öncelikli sektörler arasına alarak bu sektörü destekledi ve hiçbir zaman kendi insanlarının beslenmesini başka ülkelerin inisiyatifine bırakmadılar. Bundan dolayı gelişmiş ülkelerin hepsinde tarım ve hayvancılık sektörü de gelişti.”
Sami Özdağ, artan gıda ihtiyacı, tüketim harcamaları, diğer sektörlere hammadde temininin gerekliliği, milli gelire katkısı ve ihracattaki payın miktarı gibi unsurların tarım sektörünün sosyoekonomik açıdan sahip olduğu önemi daha da artırdığını ifade etti. Özdağ, sözlerine şunları ekledi:
“Geniş bir etki alanına sahip olması nedeniyle, tarım politikaları, ülkelerin siyasal, ekonomik ve sosyal politikalarının en önemli unsurunu oluşturmaktadır. Milli gelir ve istihdamdaki payı nedeniyle ekonominin temel unsurlarından biri olan tarım sektöründeki büyüme, toplumun refahı, zenginliği ve yaşam kalitesini artırma ve sürdürülebilir kalkınma açısından büyük önem taşıyor.” |