Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Mayıs 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
 

-“Anız yakma” uyarısı…
 
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: 
-“Mevsim normalleri üzerindeki sıcaklık ve nem düşüşü, orman yangınlarına karşı aşırı hassas olmayı gerektiriyor”
-“Zaten toprak açısından da son derece zararlı olan ve karşı olduğumuz anız yakılmasına, çıkabilecek yangınlar da dikkate alınarak kesinlikle başvurulmamalıdır”
-“Toprak ve ormanlarımızın hiçbir ihmale bırakılmayacak kadar değerli olduğu asla unutulmamalıdır”
-“Anız yakmanın uzun süredeki zararı, ‘kısa sürede fayda’ gibi görülen yanıyla asla mukayese edilemez”

Ankara – 17.07.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mevsim normalleri üzerindeki sıcaklık ve nem düşüşüyle birlikte orman yangınlarına karşı aşırı hassas olmayı gerektiren bir döneme girildiğini belirterek, “Zaten toprak açısından da son derece zararlı olan ve karşı olduğumuz anız yakılmasına, çıkabilecek yangınlar da dikkate alınarak kesinlikle başvurulmamalıdır” uyarısında bulundu.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, üzerinde tarım yapılan, insanlığı besleyen, doyuran toprağın, on binlerce yılda oluşmuş canlı bir varlık olduğuna dikkati çekerek, anız yakılmasının, canlı olan toprağı öldürmek, yok etmek anlamına geldiğini bildirdi.

Kısa vadeli çözüm gibi görünen anız yakılmasının, toprağa verdiği zararların yanı sıra son günlerde yurdun büyük bölümünde etkili olan sıcak ve düşük nemli hava ortamında yangınlara da neden olabileceğinin altını çizen Bayraktar, “Bütün bunlar da dikkate alınarak, tarlalarımızın hiçbirinde, hiçbir çiftçimiz anız yakma yoluna gitmemelidir” dedi.

-“Anız yakma toprağın en önemli olan üst tabakasını öldürüyor”-

Anız yakmanın toprağın yaşayan ve bitki beslemede en önemli olan üst tabakasını öldürdüğüne, toprağın yapısını bozarak verim ve kalite düşüklüğüne neden olduğuna ve ayrıca ekosistemi de bozduğuna işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti:
“Toprak bir gramında, çoğunlukla dünyadaki insan nüfusundan daha fazla canlı mikroorganizmalar (bakteri, mantar, aktinomiset, alg ve benzeri) barındırır. Toprağa can veren bu mikroorganizmaların yaşam kaynağı, toprağa çeşitli yollarla verilen ya da toprakta oluşan organik bileşiklerdir. Bu organik bileşikler, hasat sonrası toprakta kalan bitki kökleri, hasat artıkları ya da toprağa verilen hayvan gübresi gibi materyallerdir. Verimli bir toprakta, organik madde oranı yüzde 5 dolayında olmalıdır. Oysa bizim topraklarımızda bu oran yüzde 1-2 civarındadır. Ülkemiz tarım sisteminde topraktaki organik maddenin ana kaynağı da genelde tahıl grubu bitkilerdir.”

-“Uzun süreli zararı, faydasıyla mukayese edilemez”-

Anız yakmanın uzun süredeki zararının, “kısa sürede fayda” gibi görülen yanıyla asla mukayese edilemeyeceğini belirten Bayraktar, anız yakmanın zararlarını da şöyle sıraladı:
“- Anız yakmayla toprağın yapısı bozulur, verimliliği azalır. Anız yakılırken özellikle toprak verimliliğini oluşturan canlılar da önemli miktarda ortadan kalkmakta, toprağın tekrar eski haline gelmesi için uzun zamana ihtiyaç duyulmaktadır.
- Anız yakmayla toprak canlılarının beslenme ortamı veya besleneceği organik maddeler ortadan kalkar. Doğada yaşayan canlılar gibi toprakta yaşayan canlılar da birbirleriyle doğal bir etkileşim içindedirler. Toprak içinde yaşayan çeşitli canlılar salgıladıkları ve bıraktıkları artıklarla toprağı bitkiler ve kendileri için uygun bir yaşam ortamına dönüştürürler. Uzun yıllar alan bu süreç sonunda sağlanan verimli ortam, anızla birlikte yakılarak yok edilir.
- Bitki artıkları gerek toprak yüzeyini örterek ve gerekse kökleriyle toprağı tutarak erozyonu önler. Anız yakıldığında ise toprağı tutacak, koruyacak bir ortam kalmadığından toprak, rüzgâr ve su ile taşınarak uzaklaştırılır.
- Anız yakma toprak yorgunluğunu artırır. Doğadaki bütün canlılar birbirleriyle doğal bir etkileşim ve dayanışma içinde olduklarından birinin artığını diğeri gıda olarak kullanır. Böylece toprak yorgunluğu ya çok az olur veya hiç olmaz. Anız yakma ile topraktaki canlılar yeteri kadar beslenme imkânı bulamadıklarından miktar ve çeşitliliği azalmaktadır. Bu durum hem toprağın verimden düşmesine hem de toprak yorgunluğunun daha kolay oluşmasına neden olmakta, dolayısıyla, üretim olumsuz olarak etkilenmektedir.
- Toprağın yapısını iyileştiren ve su tutma kabiliyetini artıran organik maddeler anız yakmayla yok edildiğinden, yağışlarla gelen suyun toprakta tutulması mümkün olmaz. Böylece, toprağa düşen yağmur akış haline geçerek erozyona neden olacaktır.
-Anız yakma doğal dengeyi bozar. Anız yakılmasıyla doğada yaşayan birçok canlının beslenme, barınma ve korunma ortamı yok olacağından, doğal yaşam tehlikeye girecektir.”
Bütün bunlara ilave olarak, hava kirliliği ve kazalara da yol açabilen anız yakmanın en büyük tehlikelerinden birinin de orman yangınları olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu:
“Toprak ve ormanlarımızın hiçbir ihmale bırakılamayacak kadar değerli olduğu asla unutulmamalıdır. Ülkemizin, bırakın çok büyük değer taşıyan ormanlarını, feda edecek ne bir fidanı ne de bir karış toprağı vardır. Ortak zenginliğimiz kabul ettiğimiz topraklarımıza, suyumuza, ormanlarımıza ilk önce çiftçimiz, üreticimiz sahip çıkmalıdır. Bu nedenle küçük ihmallerin telafi edilemeyecek büyük zararlara yol açabileceği asla unutulmamalı, anız yakma yolu tamamıyla terk edilmelidir.”

-Çiftçi kKadın çiftçilere ödeme kolaylığı lardan gecikme cezasızammı ve gecikme zammıfaiz alınmayacak
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Girişimlerimiz sonucu, yeni yasa kapsamında tarım sigortalığıyla ilgili eski dönem borçlanmaları için müracaat süresi içinde talepte bulunan kadın çiftçilerimizden, gecikme zammı ve gecikme faizi alınmayacak”
-“Uygulamadan 2011 yılında 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere üzere müracaat süresi içinde talepte bulunanların borçlarını yapılandıranlar faydalanacak yararlanacak”
-“Odalarımıza yoğun bir şekilde başvuran kadın çiftçilerimiz,SGK şubelerine, borçlanmak için gittiklerinde, gecikme cezası
ve gecikme zammıylagecikme zammı ve faizleriyle beraber oldukça yüksek borçlanma miktarıyla karşı karşıya kalıyorlardı”
-“6270 sayılı kanun ile sigortalılık durumu değişen kadın çiftçilerimiz, 1994-2003 yılları arasında 6111 sayılı kanunla borçlanamadıkları dönem için , yapılandırmadan yararlanması sağlandıPeşin ödeme koşullarından yararlananlar ile taksitle ödeme taahhüdünde bulunanlara tebliğ edilen ödeme planları çerçevesinde taksitlerini ödeyenlerin aynı koşullarda yeni çıkan kanun
kapsamında sigortalılık durumları değişen kadın çiftçilerimizin yeniden hak kazandıkları dönem için yapılandırma şartlarından yararlandırılması sağlandı”


Ankara – 12.07.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, girişimleri sonucu, 2 Ağustos 2003 tarihi öncesinde kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyet yürüten kadın çiftçilerden, tarım sigortalığıyla ilgili eski dönem borçlanmaları için müracaat süresi içinde talepte bulunanlardan gecikme zammı ve gecikme faizi alınmayacağını bildirdi.
Bayraktar, uygulamadan 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere talepte bulunup borçlarını yapılandıranan ve daha sonra çıkan 6270 sayılı , yeni çıkan kanun kapsamında sigortalılık durumları değişen kadın çiftçilerimizin mak üzere müracaat süresi içinde talepte bulunanların yararlanacağına dikkat çekti.
 
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) nezdinde yaptıkları girişimler sonucu, 26 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6270 sayılı kanun ile mülga 17 Ekim 1983 tarihli 2926 sayılı kanunun 2 Ağustos 2003 öncesinde kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan kadın çiftçiler için getirdiği “aile reisliği” kavramından kaynaklanan farklı uygulamanın tümüyle kaldırılarak kadın çiftçilerin mağduriyetinin giderildiğini hatırlattı.

-Kadın çiftçiler yüksek borçlanma miktarıyla karşı karşıya kalıyorlardı-
“gecikme cezası ve gecikme zammılarıyla Gecikme zammı ve faizleriyle beraber yüksek borçlanma miktarı…”-

Ancak Ziraat Odalarına yoğun şekilde başvuran kadın çiftçilerin, SGK şubelerine, yeni yasa kapsamında, 1994 yılından itibaren borçlanmak için gittiklerinde, gecikme zammı ve faizleriyle beraber oldukça yüksek borçlanma miktarlarıyla karşı karşıya kaldıklarını ilettiklerini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“SGK nezdinde yaptığımız girişimler sonucunda, 27 Haziran 2012 tarihli genelgeyle 6270 sayılı kanunla getirilen düzenlemeye istinaden tescil tarihlerindeki değişiklik nedeniyle sigortalılık durumları değişen kadınlardan, değişiklikten önce 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere müracaat süresi içinde talepte bulunanların mağduriyeti giderildi. Peşin ödeme koşullarından yararlananlar ile taksitle ödeme taahhüdünde bulunanlara tebliğ edilen ödeme planları çerçevesinde taksitlerini ödeyenlerin aynı koşullarda yeniden yapılandırma şartlarından yararlandırılması sağlandı. Kadın çiftçilerimiz hak kazandıkları dönem için gecikme cezası ve gecikme zammı gecikme zammı ve faiz ödemeyecek.”

-“Tarımda kayıt dışılık kadınlarda yüzde 94,4’ü buluyor”-

Türkiye’de tarım istihdamında en fazla ihmal edilen konulardan birisinin sosyal güvenlik olduğunu, bu sektördeki en mağdur kesimi de kadınların oluşturduğunu vurgulayan Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) son yayınladığı Mart ayı istihdam verilerine göre, tarımda çalışan 5 milyon 613 bin kişinin 2 milyon 515 binini kadınların oluşturduğunu bildirdi. Bayraktar, tarımda erkeklerde yüzde 71,6 olan kayıt dışılığın kadınlarda yüzde 94,4’ü bulduğunu belirtti. Tarımda çalışan kadınlardan 7 bininin işveren, 132 bininin ücretli ve yevmiyeli, 414 bininin kendi hesabına çalışan, 1 milyon 961 bininin ise en mağdur kesim olan ücretsiz aile işçisi konumunda bulunduğunu bildiren Bayraktar, toplam 2 milyon 948 bin ücretsiz aile işçisinin yüzde 84,8’inin tarımda çalıştığını vurguladı.
 
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, “ücretsiz aile işçisi” olarak tanımlanan tarımda çalışan kadınların büyük bir çoğunluğunun sosyal güvencesi bulunmadığını kaydetti.

Ekleme Tarihi
17.07.2012
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Etiketler: TZOB Genel Başkanı BAYRAKTAR, Anız Yakma Uyarısı
Link: TZOB Genel Başkanı BAYRAKTAR' dan, Anız Yakma Uyarısı...




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız