Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 28 Ağustos 2025 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
 

Et sektör, kalıcı çözümlere odaklandı

Uzmanlar, besilik ırk ıslahının yapılması ve yem fiyatlarının düşürülmesi gibi kalıcı çözümlerle sektörün rahat bir nefes alacağını savunuyor.


İSTANBUL - Sucuk, pastırma, salam, sosis ve kurutulmuş et gibi ürün gruplarını işleyerek tüketici beğenisine sunan et ürünleri sektörü, son yıllarda Türkiye’nin hayvan varlığının sürekli azalmasının getirdiği olumsuz yansımalardan endişe duyuyor.

Kırmızı et üretiminin tüketimi karşılayamadığını ve 2010 yılı itibariyle bu açığın tavan yaptığı değerlendirmesini yapan firma sahipleri, bu durumu çözecek kalıcı uygulamaların hayata geçirilmesini bekliyor.

Eti işleyerek, tüketici beğenisine sunan sektörlerinin 2010 yılının ilk yarısı itibarıyla hammadde tedariği noktasında sıkıntı yaşadığını anlatan uzmanlar, bu durumun oluşmasında üretimin yetersiz kalmasına bağlıyor. Bu yüzden 2010’da sektörün daralma riskiyle karşı karşıya kaldığı fikrinde birleşen sektör aktörleri, söz konusu sıkıntıların geçtiğimiz 2011 yılı itibarıyla bir nebze de olsa azaldığı fikrinde birleşiyor.

Tarım Bakanlığı’nın yapmış olduğu canlı hayvan ithalatının kanayan yaraya pansuman niteliğinde olduğunu savunan sektör aktörleri, söz konusu uygulama ile olası daralmaların önüne geçildiğini fakat sorunun tam olarak çözülemediğine işaret ediyor. Uzmanlar, ette iç ve dış dengesinin sağlanması ve hayvan ırkını geliştirecek uygulamalara imza atılmasıyla sıkıntıların zaman içinde çözüleceğine dikkat çekiyor.

Et Üreticileri Birliği’nden (ETBİR) edinilen bilgilere göre Türkiye, 2011 yılı itibariyle 1 milyon ton et tüketirken, yaklaşık 776 bin tonluk üretimde bulundu. Bu analiz çerçevesinde, sektör üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 0.5 oranında düştüğü değerlendirmesini yapan birlik yönetimi, sektörün ithalata yönelmesini eleştiriyor. Et ve Balık Kurumu’nun besicinin ürettiği hayvanlara makul fiyat vererek, yerli üreticinin mağdur olmasının önüne geçmesi gerektiğine dikkat çeken birliğe göre, kurum kendi ihtiyacı olan eti ithalatla temin etmek yerine yerli üreticiden alım yapmalı.

Üreticinin ve tüketicinin korunması ve özellikle et mamullerinde rekabet edebilir bir ortamın yakalanması için et üretim maliyetlerinin de mutlaka düşürülmesi gerektiğinin altını çizen firma sahipleri ise yem fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle ithalatın tüketici fiyatlarına yansımadığı değerlendirmesini yapıyor.

Yem tüketimi noktasında besiciye destek verilmesi gerektiğine işaret eden bir görüşe göre de sektörde besilik materyalin sayısının artırılması gerekiyor. Besilik canlı hayvan ithali devam edecekse bunu yerli üretim lehine kullanmak gerektiğini vurgulayan bu görüşe göre, ithal hayvanlar aracılığıyla kültür ırklarına geçiş yapılmalı. Irk ıslahı yapıldığında sektörün kalıcı çözüme kavuşacağını savunan uzmanlar, yem fiyatlarını düşürecek uygulamalarla da kırmızı et sektörünün genel itibariyle rahatlayacağı değerlendirmesini yapıyor.

Tüketimde sucuk lider

ETBİR’den edinilen bilgilere göre Türkiye’deki yıllık 1 milyon tonluk kırmızı et tüketilirken, bunun yüzde 18’lik kısmını et ürünleri sektörü kullanıyor. Üretim ve tüketiminin yaklaşık yüzde 10’u ısıl işlem görmüş sucuk, salam, pastırma ve sosis gibi ürün gruplarından oluşurken, yüzde 8’lik kısmını da ileri işlem görmüş köfte, döner ve hamburger gibi et ürünleri oluşturuyor.

Buna göre, Türkiye’de işlenmiş et ürünleri pazarının 180 bin ton civarında olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’nin et ürünleri pazarı geçtiğimiz yıl 2.4 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Bunun yüzde 57’sini sucuk oluşturuyor. Salam yüzde 21, sosis yüzde 14, diğer ürünler de pazarda yüzde 8’lik paya sahip. Sektörde yaklaşık 20 ulusal marka bulunurken, 2 binin üstünde de yerel marka bulunuyor. 2010 yılında sektörün büyümediğini ancak geçe yıl sektörün yüzde 10 oranında büyüdüğünü anlatan sektör aktörleri, artan kombina yatırımlarının sektörün önümüzdeki yıllarda büyüyeceğinin işaret olduğuna değeniyor.

İhracata geleneksel lezzet takviyesi yapılabilir mi?

Türkiye’nin imal ettiği et ürünlerini kendi bünyesinde tükettiği değerlendirmesini yapan sektör temsilcilerine göre, ihracat yok denecek kadar az. Sektör aktörlerinin bu tespitini ETBİR verileri de doğrular nitelikte. Sektör, 2011 yılı itibarıyla sadece 4.4 milyon dolarlık ihracat yaparken, ihracatta Ortadoğu ülkeleri, Türk cumhuriyetleri ve KKTC öne çıkıyor.

Sektörün uzun zamandır AB ülkelerine mal gönderemediğini anlatan firma sahipleri ise ihracata geleneksel lezzet takviyesi yapılması fikrinde birleşiyor. Türkiye’ye özgü damak tatları olan pastırma, sucuk ve kavurma ile ihracatın artırılmasının mümkün olacağına işaret eden firma sahipleri, bu konuya eğilecek bir tanıtım grubu kurulmasının sektörün dış ticaretine olumlu yansıyacağı görüşünde. Yine sektörün uluslararası bir marka oluşturma gerektiğine işaret eden firma sahipleri, hammadde tedariğini güvence altını alınması ve fiyatların düşmesiyle rekabet güçlerinin artacağına inanıyor.

Yem fiyatları el yakıyor

Sektörün sorunlarına ilişkin yapılan diğer değerlendirmelerde yem fiyatlarının çok yüksek olması eleştiriliyor. Kamuoyunun; ‘et fiyatları ne zaman düşecek’ sorusu yerine, ‘yem fiyatları ne zaman düşecek’ sorusuyla ilgilenmesi gerektiğine dikkat çeken firma sahipleri, çoğu besi işletmesinin yem üreticilerinin kıskacı altında kaldığını savunuyor. Yem fiyatlarının yüksek olmasının sürekli gündeme geldiğini ancak sorunun çözümü için halen somut bir adım atılmadığı değerlendirmesini yapan firma sahipleri, hammadde kaynaklarının bu kadar pahalı olduğu bir ortamda tüketimi artıracak çalışmaların şimdilik yetersiz kalacağı değerlendirmesini yapıyor.

Bunun dışında kayıtdışılığın sektör için önemli bir sorun olmaya devam ettiğini de ifade eden firma sahipleri, bu durumu çözecek denetim mekanizmalarının yetersiz kalmasından şikayetçi. Vatandaşa sunulan ve fiyat odaklı rekabet eğiliminde olan ürün gruplarının insan sağlığını tehdit ettiği değerlendirmesini yapan firma sahipleri, eşit şartlarda rekabet etmek ve ürün kalitesini artırmak için etkili bir denetim mekanizmasının kurulması gerektiğine dikkat çekiyor. Son dönemde yaşanan tağsiş olaylarının da ezici fiyat rekabetinden kaynaklandığını dikkat çeken uzmanlar, devletin üreticiyi koruyacak destekleme politikalarını hayata geçirmesini bekliyor.







kobiden.com

Ekleme Tarihi
18.07.2012
Ekleyen Kişi
Celil PAKSOY

Etiketler: Et sektör, kalıcı çözümlere odaklandı, Sucuk, pastırma, salam, sosi, kurutulmuş et, gıda tarım, haberler
Link: Et sektörü, kalıcı çözümlere odaklandı




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız