''Avrupa Birliği Çevre Ödülleri'' sahiplerini buldu Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean Maurice Ripert:
-''Yeşil bir yaklaşımın belirlenmesi şirketin karlılığına ve halkların
iyiliğine de büyük bir katkıda bulunmaktadır''
-''Biz ekonomik, toplumsal ve çevresel hedeflerin kombine edilmesiyle
gerçek bir şekilde geleceğimizi savunacağımızı düşünüyoruz''
-''KOBİ'lerin, bu ödüllere başvurusu AB ekonomisini temsil eder nitelikte
değil. KOBİ'ler fırsat kaçırıyorlar. Ekodostu ürünler, bilinçli tüketicinin
ilgisini çekiyor''
İSTANBUL (A.A) - Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı
Jean Maurice Ripert, ''Yeşil bir yaklaşımın belirlenmesi şirketin karlılığına ve
halkların iyiliğine de büyük bir katkıda bulunmaktadır'' dedi.
TÜSİAD ve Bölgesel Çevre Merkezi (REC) tarafından İstanbul Grand Hyatt
Oteli'nde düzenlenen ''Avrupa Birliği Çevre Ödülleri Türkiye Programı'' törenine
katıldı.
Törende konuşan Ripert, çevrenin korunmasının ekonomik, toplumsal ve iş
dünyası açısından son derece önemli olduğunu belirterek, bazen şirketlerin, çevre
korumanın maliyetli olduğunu düşündüğünü, ancak bunun doğru olmadığını kaydetti.
Ripert, yaşam kalitesini arttırıp, ekonomiyi canlandırıp, istihdam yaratarak
çevreyi korumanın karşılığının alındığını ifade ederek, şunları söyledi:
''40 yıllık çevre mevzuatımız, Avrupa'ya öngörülebilirlik getirdi, aynı
zamanda şirketler için eşit şartlar oluşturdu. Bu kanunlar hem konutlarımızda hem
de iş dünyasında yeni teknolojilerin benimsenmesini kolaylaştırdı. Yenilenebilir
enerjinin kullanılabilirliğini arttırdı. Önümüzdeki zorluk, yaşam döngüleri
boyunca kaynaklarımızı sürdürülebilir şekilde kullanmak ve çevresel etkisini
azaltmaktır. Avrupa 2020 stratejisi sayesinde şirketler sürdürülebilir kalkınma
gibi bir takım adımları atma yolunda teşvik edilmektedir. Bunun için ekonomik
teşvikler kullanılmaktadır. Bunun için gerçek inovasyon, yenilikçilik ve
yaratıcılık teşvik edilmektedir. Biz ekonomik, toplumsal ve çevresel hedeflerin
kombine edilmesiyle gerçek bir şekilde geleceğimizi savunacağımızı düşünüyoruz.
Ekoteknolojinin kullanılması ekonomik anlamda da katkısı vardır. AB Çevre
Ödülleri, sürdürülebilir kalkınmaya destek veren şirketlere verilmiştir. Bunun
başarısını daha da arttıracak yollar arıyoruz. Yeşil bir yaklaşımın belirlenmesi
şirketin karlılığına ve halkların iyiliğine de büyük bir katkıda bulunmaktadır.''
-''KOBİ'ler fırsat kaçırıyor''-
Bu ödüllerin, endüstri ve çevre politikası arasında köprü kurduğunu anlatan
Ripert, ''KOBİ'lerin, bu ödüllere başvurusu AB ekonomisini temsil eder nitelikte
değil. Türkiye'de özel sektörde her 3 istihdamın 2'si KOBİ'lerce sağlanmaktadır.
Buna rağmen yıllarca gördük ki KOBİ'lerin bu tür ödüllere katılımı yüzde 37
civarında kalmaktadır. KOBİ'ler fırsat kaçırıyorlar. Ekodostu ürünler, bilinçli
tüketicinin ilgisini çekiyor'' diye konuştu.
Ripert, KOBİ'ler ne kadar az katılım gösterseler de büyük şirketler kadar
ödül kazandığını belirterek, ''Kaynakların verimliliğinin önemi artıyor.
Kaynakların verimli kullanımı hem Avrupa'da hem dünyada rekabetçiliğin temel taşı
halini alacak. AB Çevre Ödülleri yakın zamanda AB'nin 7. çerçeve programı
çerçevesinde 8,1 milyar avroluk proje finansmanına açıktır. AB'deki şirketler
davet edilmektedir, Türkiye gibi aday ülkelerinde projeleri beklenmektedir.
2014-2020 stratejimiz için köprü programları şimdiden oluşturulmaktadır.
KOBİ'lere 1,2 milyar avroluk paket açılmaktadır ve umuyoruz ki Türk KOBİ'leri bu
fırsatı kullanacak ve Avrupa piyasalarına entegrasyon sağlamaya çalışacaklar''
şeklinde konuştu.
Türkiye'nin yenilenebilir enerji teknolojilerinde önde giden ülkelerden biri
olduğunu ifade eden Ripert, ''Düşük karbonlu ve kaynak verimliliğinin olduğu
geleceğin oluşturulmasıyla Türkiye'nin AB içinde ekonomilerini modernize etme
sağlanacak. Bu ödüller, Türk özel sektörünün kaynak verimliliği ve düşük karbon
ekonomisinin olduğu, doğal kaynakların daha iyi bir hayatın yaratıldığı geleceğe
hazırlamaktadır'' dedi.
-''Sürdürülebilir kalkınma olgusunu çalışmalarımızın merkezine koyduk''-
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Şirket İşleri Komisyonu Başkanı Cansen
Başaran Symes de, 2006 yılından bu yana müthiş bir gönül bağıyla bu işi
yaptıklarını belirterek, çevreyle dost teknolojinin geliştirilmesi konusunda
ulusal bir vizyon geliştirmek için iş dünyasına büyük sorumluluk düştüğünü
kaydetti.
Symes, TÜSİAD'ın da her zaman bu bilinç ile hareket ettiğini ifade ederek,
şunları aktardı:
''Gelecek kuşakların daha sağlıklı bir şekilde yaşaması için ortak bir zemin
yaratmamız gerekiyor. Dolayısıyla ödüller bu anlamda çok önemli. Sürdürülebilir
kalkınma ilkelerini sektörel politika ile entegre eden ülkeler, çevre dostu
teknolojiler geliştirerek, rekabet güçlerini arttırırken, vatandaşlarının da
sağlıklı yaşamasına olanak sağlıyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin çoğu
çevre sağlığını sanayileşme süreçlerinde önemsemedikleri için dünyamız ciddi
tehlike ile karşı karşıyadır. TÜSİAD olarak geçen yıl 40. yılımızda
sürdürülebilir kalkınma olgusunu önümüzdeki 40 yıl için çalışmalarımızın
merkezine koyduk. Bu süreçte STK'lara da büyük sorumluluk düşüyor. AB Çevre
Ödülleri Türkiye Programı çevre dostu politikaları önemseyen şirketleri
ödüllendirerek, tüm şirketlerimizi özendirmeyi amaçlıyor.''
Rio'da gerçekleştirilen zirvenin önemine işaret eden Symes, bu zirvede, bazı
ülkelerin üst düzeyde temsil edilmediğini kaydetti.
REC Türkiye Direktörü Sibel Sezer Eralp de, 8 yıldır bu ödülleri
yönettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
''AB geçiş sürecinde özellikle çevre konusunda çok yoğun çalışıyoruz. 8
yıldır kapasite geliştirme bilgiye erişim konularında yoğun çalışma yürütüyoruz.
AB Çevre Ödülleri, 27 üye devlet ve müzakere sürecinde olan Hırvatistan ve
Türkiye'yi kapsamaktadır. Bu ödülün ilki Türkiye'de 2006 yılında verildi. Bu
ödüller, sürdürülebilirlik ödülleri olarak da algılanmaktadır. Sürdürülebilirlik,
bu ödüllerin temelinde yatırıyor. Odağında ise inovasyon vardır. Sürdürülebilir
kalkınma hayati önem taşıyor. Şirketlerin çalışmalarını kamuoyuyla
paylaşılmasının önemini algılıyoruz. Şirketlerin ödüllendirilerek, diğer
kurumlara örnek olmalarını amaçlıyoruz. AB'ye uyum sürecinde bu ödüller önem
kazanıyor. Bu ödülü kazanan şirketler, Avrupa'daki ödül törenine katılıyor. Bu
ödüller şirketlerin farklılaştırmaya da destek oluyor. AB 2020 stratejisinde
sürdürülebilirlik pekçok yerinde yer alıyor. Akıllı büyüme, sürdürülebilir
büyüme, bilgi ve inovasyona önem veriliyor. Kaynakların verimli kullanılması,
rekabetçi ekonomi için sürdürülebilirlik vurgusu yapılıyor. Türkiye'de 4. kez
yapılan ödül töreninde, ödüller, yönetim, üretim ve süreç kategorilerinde
sahiplerini bulacak.''
-Ödüller-
Ödül töreninde, yönetim kategorisinde finalist olan Akbank, Bosch, Coca
Cola, Tofaş arasından Tofaş ödüle layık görüldü. Ürün kategorisinde finalist olan
AGT Ağaç Sanayi AŞ ve Kros Teknolojik Ürünler AŞ arasından ödülü Kros'un
Neutralab cihazı aldı. Süreç kategorisinin finalistleri Eczacıbaşı Yapı Gereçleri
Artema Armatür Grubu TAI-TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ arasından da
TAI-TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ ödüle layık görüldü.
|