Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 28 Ağustos 2025 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
şemsi bayraktar 

Çiftçinin adı başka olaylara dahil edilmesin


-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
 
-“Dünya küresel bir gıda krizine giderken Türk çiftçisi hem ülkenin gıda güvencesini sağlıyor, hem istihdam yaratıyor, hem üretimde, hem ihracatta rekor kırıyor, hem de en az herkes kadar vergisini veriyor”-“Çiftçinin adı başka olaylara dahil edilmesin”
-“Küçük işletme sahibi çiftçi ürününü satarken yüzde 1 ile yüzde 4 arasında değişen oranlarda stopaj, belirli işletme büyüklüğünün üzerindeki çiftçi ise artan oranlı, gerçek usulde gelir vergisine (yüzde 15-20-27-35) tabidir”
 
-“Hatta karşılıksız olduğu belirtilen tarımsal desteklerden de yüzde 4 stopaj kesintisi yapılmaktadır”
-“Çiftçi sadece tarımsal üretimde kullandığı motorinde,bütçeden bir yılda aldığı toplam desteğe yakın, 6,5 milyar
lira vergi ödüyor”
 
-“Dünyada büyük bir kriz yaşandığı bir ortamda bunları başaran çiftçi konusunda herkes durup düşünmeli, bir
destur demeli, aklını başına almalı”

Ankara – 26.07.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son günlerde medyadaki tartışmalarda “çiftçi”, “tarla”, “hasat” gibi atıflarda bulunulduğunu bildirerek, “dünya küresel bir gıda krizine giderken Türk çiftçisi hem ülkenin gıda güvencesini sağlıyor, hem istihdam yaratıyor, hem üretimde, hem ihracatta rekor kırıyor hem de en az herkes kadar vergisini veriyor. Çiftçinin adı başka olaylara dahil edilmesin” dedi.
 
Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarımın üretim açısından riskli bir sektör olmasına rağmen bu ülkenin çiftçilerinin, her türlü olumsuz hava koşullarının zorluğuna, sermaye eksikliğine, teknolojik yetersizliklere rağmen, az bir kazanca kanaat etmek suretiyle üreterek, öncelikle Türk insanının sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılmasına hizmet ettiğini vurguladı. Tarımın bunlarla da kalmayıp, Türkiye'nin istihdamının dörtte birini sağladığını bildiren Bayraktar, insanlara iş ve aş sağladığına dikkat çekti.
Tarımın devlete karşı olan görevlerini de eksiksiz yerine getirdiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
 
"Devletine bağlı olan çiftçimiz sessiz ama vakarlı bir şekilde vergi yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Küçük işletme sahibi çiftçi, ürününü satarken yüzde 1 ile yüzde 4 arasında değişen oranlarda stopaj vergisi (gelir vergisi) vermektedir. Belirli bir işletme büyüklüğünün üzerindeki işletmeye sahip çiftçi ise artan oranlı, gerçek usulde gelir vergisine (yüzde 15, yüzde 20, yüzde 27 ve yüzde 35) tabidir. Hatta karşılıksız olduğu belirtilen tarımsal desteklerden de yüzde 4 stopaj kesintisi yapılmaktadır. Yani daha destek eline geçmeden yüzde 4 vergi vermektedir.
 
Sektör, tarımsal üretimde temel girdi olarak kullandığı elektrik, gübre, mazot, ilaç ile makine ekipmanın vergisini, tüketici seviyesinde ödüyor. Ayrıca motorine yüzde 30 özel tüketim vergisi (ÖTV), yüzde 18 katma değer vergisi (KDV) veriyor. Ülkemizde tüketilen motorinin dörtte birini (3,5 milyar litre) kullanıyor ve sadece bu üründe, bütçeden bir yılda aldığı toplam desteğe yakın, 6,5 milyar lira vergi ödüyor. Gübre ve elektrikte de yüzde 18 vergi veriyor. Bütün tarımsal girdilerde çiftçi için hiçbir özel oran uygulanmıyor.”
 
Türk çiftçisinin, mali açıdan kendini çevirmekte zorlandığı için özel bankalardan yüksek faizli kredi kullandığını, bunun yanı sıra yüksek vergiler uygulanan gübre, mazot, elektrik gibi girdileri yeterince kullanamadığını belirten Bayraktar, bunun da tarımda verimliliği çok olumsuz bir şekilde etkileyerek, hem çiftçiye hem de ülkeye büyük zarar verdiğine dikkat çekti.

-Zarar etse bile çiftçi vergisini ödüyor-

Çiftçinin aldığı destekten çok daha fazlasını bu ülkeye verdiğini, vergisini vermeyen bir sosyal kesim olmadıklarını, tam tersi hem üreten, hem toplumu besleyen, vergisini veren, istihdam sağlayan, ihracat yapan bir kesim olduklarını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Gelirinden fazla vergi veren çiftçi var. Zarar etse bile çiftçi vergisini ödüyor. Zaten malını satarken vergisi peşin kesildiği için karına zararına bakılmıyor. Vergiyi peşin veriyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, yüzbinlerce, milyonlarca lira para kazanan futbolcuların, antrenörlerin sigortasının asgari ücretten gösterildiğini, bu tutarların tavan seviyeye çıkarılması sonucu kurumun 38 milyon lira ek gelir kazandığını daha yeni açıkladı. Basketbolculara da aynı uygulamanın yapılacağını söyledi. Asgari ücretten bile daha az vergi veren ama milyonlarca lira para kazandığını bildiğimiz serbest meslek mensuplarını her yıl gazetelerden okuyoruz.”

-Tarım vazgeçilmez ve stratejik bir sektör-

Bayraktar, her ülke için vazgeçilmez, stratejik bir sektör olan tarımda önümüzdeki 10 yıl içinde fiyatların şimdikinden yüzde 10-30 oranında daha yüksek seyredeceğini, yağlı tohumların fiyatlarının buğday ve diğer hububat fiyatlarından daha fazla artacağının tahmin edildiğini belirtti. Dünyada gıda fiyatlarında ani artışlar olması ihtimalinin önümüzdeki yıllarda daha da fazla görüleceğini bildiren Bayraktar, “tarımsal üretimde, geçtiğimiz 20 yılda yüzde 2 olan yıllık ortalama büyüme oranının önümüzdeki 10 yıl içinde yıllık ortalama yüzde 1,7’ye gerileyeceği tahmin ediliyor. Oysa 2050 yılına kadar nüfus artışı ve gelişen ekonomilerde tüketici taleplerindeki değişimle artan gıda talebinin karşılanması için tarımsal üretimin yüzde 60 oranında artması gerekiyor” dedi.
Şemsi Bayraktar, bunları yanı sıra, 2021 yılına kadar biyoetanol ve biyodizel üretiminin ikiye katlanacağının; biyoyakıt üretimi için dünya yağlı tohumlar üretiminin yüzde 14’ünün, bitkisel yağ üretiminin yüzde 16’sının ve şekerkamışı üretiminin yüzde 34’ünün kullanacağının tahmin edildiğini bildirdi.


-Üretim-

Bayraktar, Türk tarımının, 2011’de balıkçılıkla beraber, 105,1 milyar liralık, dolar bazında ise 62,7 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) ulaştığını kaydetti. 2011 yılında gerçekleşen yüzde 5,25’lik büyümeyle tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılığın, 2007’deki yüzde 6,74’lük gerilemesinden sonra üst üste 4 yıldır büyüdüğü (2008 yüzde 4,39, 2009 yüzde 3,44, 2010 yüzde 2,36, 2011 yüzde 5,25) belirten Bayraktar, 2002-2011 döneminde tarım ve balıkçılıktaki yıllık ortalama büyümenin yüzde 2,6, 2008-2011 dönemindeki yıllık ortalama büyümenin ise yüzde 3,86 olduğunu bildirdi.
Tarım, avcılık ve ormancılık ile balıkçılığın, 2012’nin ilk 3 ayında ise yüzde 4,56 ile imalat sanayinden, ticaretten, inşaat ve madencilik sektörlerinden daha fazla büyüyerek ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“İlk üç ayda (Ocak-Şubat-Mart 2012) tarım, avcılık ve ormancılıkta yüzde 4,5, balıkçılıkta yüzde 4,8 büyüme olurken, imalat sanayinde yüzde 2,7, toptan ve perakende ticarette yüzde 0,9, inşaatta yüzde 2,8 büyüme, madencilik ve taşocakçılığında yüzde 0,6 gerileme meydana geldi.

Yurtiçi hasılada yüzde 3,2 büyümeye karşın, tarımdaki büyümenin yüzde 4,5’i aşması, tarımın ekonomiye olumlu desteğinin devam ettiğini gösteriyor.
 
Tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılığın milli gelirdeki payı ise 2011 yılında yüzde 8,12 oldu.
2011 yılında bir önceki yıla göre üretim miktarları, tahıl ürünlerinde yüzde 7,4, sebzelerde yüzde 6 ve meyvelerde yüzde 3,5 oranında artış gösterdi. 2011 yılında üretim miktarları yaklaşık olarak tahıl ürünlerinde 35,2 milyon ton, sebzelerde 27,5 milyon ton ve meyvelerde 17,2 milyon ton olarak gerçekleşti.”

-İhracat-

Tarım sektörünün, en son Haziran ayında da ihracatın yüz akı olduğunu, genel ihracatta Haziran ayında yüzde 3,59 artış olmasına karşın, tarımın ihracat artışında yüzde 12,12 ile yine birinciliği aldığı bilgisini veren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu rakam madencilikte yüzde 11,69, sanayide yüzde 2,08 düzeyinde kaldı.
 
İlk 6 aylık ihracat tarımda 9 milyar 303 milyon 644 bin dolara, son 12 aylık ihracat 18 milyar 891 milyon 639 bin dolara yükseldi. Bu rakam, geçen yılın ilk 6 ayında 8 milyar 284 milyon 271 bin dolar, son 12 aylık döneme bakıldığında ise 2011 Haziran ayı itibarıyla 16 milyar 453 milyon 537 bin dolar düzeyindeydi.
 
Son 12 aylık rakamlarda tarım yüzde 14,82 ihracat artışı sağlarken, sanayi yüzde 9,43, madencilik yüzde 5,6’da kaldı.
Tarım, hem Haziran, hem Ocak-Haziran, hem de yıllık bazda ihracat artışında sanayi ve madenciliği kat be kat geçti. Haziran ayında tarım sektörü, ihracat artışında sanayinin 6 katından fazla bir rakama ulaştı.
Veriler, 2011 yılında 17,9 milyar dolar olan gıda ve tarım ihracatının 2012 yılında 20 milyar doları geçeceğini gösteriyor.”

-İstihdam-

Bayraktar, Türk tarımının, sanayi sektöründen, kış aylarında yaklaşık 732 bin, yaz aylarında 2 milyon 22 bin üzerinde istihdam sağladığını, genelde de aylar itibarıyla 5 milyon 416 bin ile 6 milyon 705 arasında değişen sayıda kişiye istihdam sağladığını bildirdi. En son verilere göre Nisan ayında 6 milyon 11 bin kişiyi istihdam ettiğini vurgulayan Bayraktar, en son Nisan ayında, istihdamın yarıya yakınını yaratan hizmetler sektöründe 113 bin, inşaat sektöründe 231 bin, sanayide sadece 72 bin kişilik bir istihdam artışı olmasına karşın tarımdaki istihdam artışının 398 bin kişiyi bulduğunu belirtti.
 
Son 1 yıllık dönemde mevsimsel oynamalar nedeniyle tarımın istihdamdaki payının aylar itibarıyla yüzde 23,1 ile yüzde 26,9 arasında değiştiğini anlatan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
 
“Tarımda 2012 Nisan ayı rakamlarına göre hala 6 milyondan fazla istihdam yaratılması, tarımın bu ülkeye yaptığı en iyi hizmettir. Tarım, son 1 yıllık dönemde, her ay sanayiden çok daha fazla istihdam sağlamıştır. Geçen yıl tarım, sanayiden Nisan ayında 1 milyon 202 bin, Mayıs ayında 1 milyon 496 bin, Haziran ayında 1 milyon 903 bin, Temmuz ayında 1 milyon 995 bin, Ağustos ayında 2 milyon 22 bin, Eylül ayında 1 milyon 768 bin, Ekim ayında 1 milyon 635 bin, Kasım ayında 1 milyon 289 bin daha fazla istihdam yarattı. Kış aylarında bile tarım, sanayiden yüz binlerce kişi daha fazla istihdam sağladı. 2011 Aralık ayında 899 bin, 2012 Ocak ayında 732 bin, Şubat ayında 743 bin, Mart ayında ise 893 bin daha fazla istihdam yarattı. En son Nisan ayında da sanayiden 1 milyon 219 bin kişi daha fazla istihdam sağladı.”
 
Bayraktar, tarımın özellikle yaz aylarında 1,3 milyon ek istihdam sağlayarak istihdamdaki sorunu büyük ölçüde çözdüğünü de belirtti.

-Gıda güvencesi-

Dünyayı yeni bir gıda krizinin beklediğini, başta ABD olmak üzere, Avrupa ve Asya’da yaşanan kuraklığın, uluslararası piyasada mısır, buğday ve soyada fiyat artışlarına neden olduğunu, bu durumun gelişmekte olan ülkelerde gıdaya ulaşımı zorlaştıracağını, sosyal patlamalara ve ayaklanmalara bile neden olacağını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
 
“Türk çiftçisi bu ülkeye gıda güvencesi sağlıyor. Birçok ülkede gıdada kriz beklenirken, Türkiye’de bir tehlike görünmemesinin nedeni çiftçinin her şeye rağmen üretimi devam ettirmesidir. Çiftçinin üretim için çabalaması sonucu Türkiye, birçok gıda ürününde kendine yeter bir ülke konumundadır. Yeterlilik derecesi, meyvelerde yüzde 138,49, sebzelerde yüzde 106,75, buğdayda yüzde 102,23’ü, arpada yüzde 104,68, pirinçte yüzde 90,7, mısırda yüzde 79,58, kuru baklagillerde yüzde 95,76, patateste yüzde 102,28, şekerde yüzde 115,38, pamukta yüzde 100,68 düzeyinde. Türkiye, 32,4 milyon ton tahıl, 24 milyon ton sebze, 17,9 milyon ton şeker pancarı, 15 milyon ton sebze üretiyor. Süt üretimi 15 milyon tonu aştı. Yani Türkiye, mısır, yağlı tohumlar, muz, kırmızı et gibi sınırlı sayıda ürün dışında kendine yeter üretimi yapıyor, halkın gıda güvencesini sağlıyor.”
Bayraktar, çiftçinin bütün bunları yaparken, doğal afetlerle de uğraştığını kaydetti. 2011–2012 üretim dönemi başlangıcından itibaren gerçekleşen aşırı yağışlar, mevsim normallerinin altında gerçekleşen hava sıcaklıkları, don, dolu, fırtına ve benzeri risklerin tarım ürünlerine önemli zararlar verdiğini bildiren Bayraktar, “tabii afetlerde ağır bilanço yaşandı. 41 ilde 139 bin çiftçiye ait 8 milyon 172 bin dekar alan tabii afetlerden zarar gördü” dedi.
 
Şemsi Bayraktar, dünyada büyük bir kriz yaşandığı bir ortamda bunları başaran, evlerde, klimalı bürolarda yüksek hava sıcaklıklarından şikayet edilirken güneşin altında tarlada çalışan çiftçi konusunda herkesin durup düşünmesi, bir “destur” demesi, aklını başına alması gerektiğini bildirdi. Bayraktar, Atatürk’ün, çiftçinin toplum için vazgeçilmez olduğunu, o üretemezse Türkiye’nin aç kalacağını bildiği için ‘köylü milletin efendisidir’ dediğini açıklamasına ekledi.

-Çiftçi Kadın çiftçilere ödeme kolaylığı
Kadınlardan gecikme cezası zammı ve gecikme zammı faiz alınmayacak -TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Girişimlerimiz sonucu, yeni yasa kapsamında tarım sigortalığıyla ilgili eski dönemborçlanmaları için müracaat
süresi içinde talepte bulunan kadın çiftçilerimizden, gecikme zammı ve gecikme faizi alınmayacak”
-“Uygulamadan 2011 yılında 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere üzere müracaat süresi içinde talepte bulunanlarup borçlarını yapılandıranlar faydalanacak yararlanacak”
 
-“Odalarımıza yoğun bir şekilde başvuran kadın çiftçilerimiz,SGK şubelerine, borçlanmak için gittiklerinde, gecikme cezası
ve gecikme zammıylagecikme zammı ve faizleriyle beraber oldukça yüksek borçlanma miktarıyla karşı karşıya kalıyorlardı”
-“6270 sayılı kanun ile sigortalılık durumu değişen kadın çiftçilerimiz, 1994-2003 yılları arasında 6111 sayılı kanunla
borçlanamadıkları dönem için , yapılandırmadan yararlanması sağlandıPeşin ödeme koşullarından yararlananlar ile taksitle ödeme
taahhüdünde bulunanlara tebliğ edilen ödeme planları çerçevesinde taksitlerini ödeyenlerin aynı koşullarda yeni çıkan kanun
kapsamında sigortalılık durumları değişen kadın çiftçilerimizin yeniden hak kazandıkları dönem için yapılandırma şartlarından yararlandırılması sağlandı”

Ankara – 123.07.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, girişimleri sonucu, 2 Ağustos 2003 tarihi öncesinde kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyet yürüten kadın çiftçilerden, tarım sigortalığıyla ilgili eski dönem borçlanmaları için müracaat süresi içinde talepte bulunanlardan gecikme zammı ve gecikme faizi alınmayacağını bildirdi.
Bayraktar, uygulamadan 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere talepte bulunup borçlarını yapılandıranan ve daha sonra çıkan 6270 sayılı , yeni çıkan kanun kapsamında sigortalılık durumları değişen kadın çiftçilerimizin mak üzere müracaat süresi içinde talepte bulunanların yararlanacağına dikkat çekti.
 
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) nezdinde yaptıkları girişimler sonucu, 26 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6270 sayılı kanun ile mülga 17 Ekim 1983 tarihli 2926 sayılı kanunun 2 Ağustos 2003 öncesinde kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan kadın çiftçiler için getirdiği “aile reisliği” kavramından kaynaklanan farklı uygulamanın tümüyle kaldırılarak kadın çiftçilerin mağduriyetinin giderildiğini hatırlattı.

-Kadın çiftçiler yüksek borçlanma miktarıyla karşı karşıya kalıyorlardı-
“gecikme cezası ve gecikme zammılarıyla Gecikme zammı ve faizleriyle beraber yüksek borçlanma miktarı…”-

Ancak Ziraat Odalarına yoğun şekilde başvuran kadın çiftçilerin, SGK şubelerine, yeni yasa kapsamında, 1994 yılından itibaren borçlanmak için gittiklerinde, gecikme zammı ve faizleriyle beraber oldukça yüksek borçlanma miktarlarıyla karşı karşıya kaldıklarını ilettiklerini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
 
“SGK nezdinde yaptığımız girişimler sonucunda, 27 Haziran 2012 tarihli genelgeyle 6270 sayılı kanunla getirilen düzenlemeye istinaden tescil tarihlerindeki değişiklik nedeniyle sigortalılık durumları değişen kadınlardan, değişiklikten önce 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere müracaat süresi içinde talepte bulunanların mağduriyeti giderildi. Peşin ödeme koşullarından yararlananlar ile taksitle ödeme taahhüdünde bulunanlara tebliğ edilen ödeme planları çerçevesinde taksitlerini ödeyenlerin aynı koşullarda yeniden yapılandırma şartlarından yararlandırılması sağlandı. Kadın çiftçilerimiz hak kazandıkları dönem için gecikme cezası ve gecikme zammı gecikme zammı ve faiz ödemeyecek.”

-“Tarımda kayıt dışılık kadınlarda yüzde 94,4’ü buluyor”-

Türkiye’de tarım istihdamında en fazla ihmal edilen konulardan birisinin sosyal güvenlik olduğunu, bu sektördeki en mağdur kesimi de kadınların oluşturduğunu vurgulayan Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) son yayınladığı Mart ayı istihdam verilerine göre, tarımda çalışan 5 milyon 613 bin kişinin 2 milyon 515 binini kadınların oluşturduğunu bildirdi. Bayraktar, tarımda erkeklerde yüzde 71,6 olan kayıt dışılığın kadınlarda yüzde 94,4’ü bulduğunu belirtti. Tarımda çalışan kadınlardan 7 bininin işveren, 132 bininin ücretli ve yevmiyeli, 414 bininin kendi hesabına çalışan, 1 milyon 961 bininin ise en mağdur kesim olan ücretsiz aile işçisi konumunda bulunduğunu bildiren Bayraktar, toplam 2 milyon 948 bin ücretsiz aile işçisinin yüzde 84,8’inin tarımda çalıştığını vurguladı.
 
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, “ücretsiz aile işçisi” olarak tanımlanan tarımda çalışan kadınların büyük bir çoğunluğunun sosyal güvencesi bulunmadığını kaydetti.

Ekleme Tarihi
26.07.2012
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Çiftçinin adı başka olaylara dahil edilmesin,tzob,şemsi bayraktar
Link: Çiftçinin adı başka olaylara dahil edilmesin




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız