KONYA (CİHAN) - Konya Ticaret Borsası (KTB) öncülüğünde yapılan ve iki yılı aşkın bir sürede tamamlanan ''Konya'da Kırsal Alanda Tarım İşletmelerinde Yoksulluk Analizi ve Uygun Stratejilerin Modellemesi'' projesinin sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, Konya Ovası'nda üretim yapan zirai işletmelerin yüzde 30'u yoksulluk sınırının altında ayakta kalma mücadelesi veriyor.
KTB binasında düzenlenen basın toplantısıyla çalışmanın sonuçlarını açıklayan Proje Koordinatörü SÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cennet Oğuz, amaçlarının il genelinde kırsal alanda 'Çiftçi Kayıt Sistemi' ve 'Veteriner Kayıt Sistemi'ne kayıtlı üreticiler için bir yoksulluk tanımlamasının yapılması, tarım işletmelerinin gelecek stratejilerinin oluşmasında yoksulluk faktörünün etkisinin ortaya konulmasının oluşturduğunu söyledi. Araştırma sonuçlarıyla birlikte çiftçilerin refah düzeyini iyileştirecek stratejilerin ortaya konulduğunu anlatan Oğuz, araştırmanın yapıldığı zaman diliminde 170 köyde 713 üretici ile görüşüldüğünü bildirdi.
Tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren kurumlar bazında yapılan araştırma sonuçlarını açıklayan Prof. Dr. Cennet Oğuz, ''Yoksulluk sınırı Konya ilinde genel ortalamada yılık 2 bin 479 lira olarak belirlenmiştir. Toplam 713 işletmenin 213 adedi, yani yüzde 30.20'si yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Sonuç olarak Konya'da yoksulluk sınırı altında kalan işletmelerin büyük bir kısmı kuru tarım sistemi hakim olan, küçük işletme niteliğinde faaliyet gösteren ve dağlık alanlarda hayatlarını sürdüren işletmelerden oluşmaktadır. Yoksulluk açığı endeksinin en yüksek olduğu coğrafi bölge dağlık bölgelerdir." dedi.
Bu bölgelerin yoksulluk sınırının üzerine çıkabilmesi için yüzde 65 civarında gelir transferi yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Oğuz, araştırma alanındaki işletmelerin ortalama gelirlerinin yüzde 16'sını tarımsal destek ve primlerin oluşturduğunu kaydetti.
Konya ve ilçelerini kapsayan bölgede üretim ve kalite sorunlarının halen devam ettiğini anlatan Prof. Oğuz, bu sorunların çözümü için kamu ve özel sektörün prim sistemini daha etkin kullanabileceğine işaret etti. Prof. Oğuz, "Tarımda yeterli üretimi yapamayan, piyasaya yeterli ürün sunamayan ancak bulunduğu yerde kalması gereken dağlık kesimdeki üreticilere de doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır.'' şeklinde konuştu.
Basın toplantısında konuşan KTB Başkanı Uğur Kaleli ise Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kırsal nüfusun büyük bir kısmının tarımdan geçindiğini, buna karşın yoksulluğun kırsal alanda kentsel alanlara göre daha şiddetli görüldüğünü bildirdi. Kaleli, yoksulluk sorununun nüfusunun yüzde 40'ı kırsal alanda yaşayan Konya için çözülmesi gereken sorunların başında geldiğini dile getirdi. Kaleli şunları söyledi: ''Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinin Konya'da kuru iklimden dolayı ekilen arazilerin büyük kısmından, 2 yılda bir ürün alınabilmektedir.
Konya kuraklık ile yoksulluk arasında doğru bir ilişki vardır. Ürün bazlı desteklemeler, Konya'nın tarımsal desteklerden aldığı payı o ölçüde düşürmektedir. Konya Havzası'nda ürün çeşitliliğinin artması ve daha yüksek verim elde edilebilmesi için bölgenin daha çok suya ihtiyacı vardır. Konya Ovası'na dış havzalardan su getirilmelidir. Bununla birlikte tarımsal sulama altyapısının rehabilitasyonu ve arazi toplulaştırmaları yapılmalıdır. Ancak bu tedbirlerle Konyalı çiftçinin yoksulluğu sona erdirilebilir. Böylece Konya sadece ülkemiz değil, bölgesinin gıda güvenliğinin sigortası olacaktır.''
