25 yıl içinde dünya tarımı Karadeniz etrafında şekillenecek
Doruk Şirketler Grubu, sektörün gelişimine öncülük eden bir isim. Üretiminin önemli bir bölümünü ihraç eden Doruk Şirketler Grubu, Türk tarımının da ciddi bir destekleyicisi.
İSTANBUL - 'Una değer katma' misyonuyla 1972'den bu yana un endüstrisinde faaliyet gösteren Doruk Şirketler Grubu, sektörün gelişimine öncülük eden bir isim. Uno ile ambalajlı ekmeği Türkiye'ye tanıtan grup, bundan tam 11 yıl önce Türkiye'de ilk kez tam tahıllı buğday ekmeğini üretti. Üretiminin önemli bir bölümünü ihraç eden grup, Türk tarımının da ciddi bir destekleyicisi.
Küresel ısınmanın sonuçlarının tüm dünyada hissedildiğini; dünyanın her yerinde kuraklıklar, donlar yaşandığını ifade eden Doruk Una Değer Katma Holding Genel Müdürü Hakan Esen, buğday fiyatların bundan sonra eskisi gibi olmayacağı ifade ediyor. Kasım ve Aralık ayından sonra fiyatlarda ciddi artışlar yaşanabileceğine dikkat çeken Esen, "Kuraklık tüm dünyayı olduğu gibi, Türkiye'yi de etkiledi. Özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde yüzde 30-35' varan kayıplar oldu. Her yıl ortalama 19-20 milyon ton buğday üreten Türkiye'nin bu seneki üretim rakamları 15-16 milyon ton oldu.
Bakanlar Kurulu kararı ile Toprak Mahsulleri Ofisi'ne yıl itibariyle 1 milyon ton ithal buğday hakkı verildi. 5-10 sene önce gördüğümüz fiyatları artık görmemiz mümkün değil. Bu gelişmeler artık sürpriz olmamalı. Bunlara alışmalıyız" yorumunda bulunuyor.
Türkiye'de 40 yıldır faaliyet gösteren Doruk Grup Uzakdoğu, Afrika ve Ortadoğu'nun da içinde bulunduğu çok sayıda bölgeye ihracat yapıyor. Yeni pazar ve yeni ürün arayışlarının asla bitmediğini kaydeden Esen, öncelikli olarak uluslararası platformada lokal bir firma olmayı hedeflediklerini kaydediyor.
Esen'in yorumları şöyle: "Küresel ısınma, talep artışı, emtia fiyatlarında yükselme gibi faktörler insanları daha iyi ürün arayışına yöneltti. Aslında emtiada her şeyi fiyat belirler. 1 dolar yüzünden 10 yıllık müşterinizi kaybedebilirsiniz. Fakat daha iyi ürün arayışı, hizmet unsurunun çok daha fazla önem kazanmasını sağladı. Biz, toptan fırıncılık çözümleri sunuyoruz. Yani tarladan sofraya tüm süreçte varız. Fırınlar ve pastanelere anahtar teslim ürünler sağlarken, nihayi tüketiciye de yenilikçi ürünler sunuyoruz. Sonuçta un, politik bir ürün. Her ülkenin standartları doğrultusunda modifiye etmek gerekiyor. Bir bakıma aynı fabrikadan altı yedi otomobil markası çıkarmak gibi bir durum söz konusu."
Türkiye lojistik merkez oluyor
İhracat ve iç pazar üretimi oranlarını ekonomik konjonktüre göre belirlediklerini söyleyen Hakan Esen, "60/40 gibi bir rasyo belirledik. Yüzde 60 ihracat da olabilir; iç pazar payı da olabilir. Bunu ekonomik konjonktür belirliyor. Biz her zaman tam kapasite çalışıyoruz. Türkiye ticari anlamda dünyanın en fazla un ihracatını gerçekleştiren ülke. 2011'de un ihracatımız 1.8 milyon ton oldu. 2012'de ise 1.6 milyon ton olması bekleniyor. Uno geçen sene gerçekleşen toplam ihracatta yüzde 10 paya sahipti. Bu sene payımızı yüzde 13'e yükselttik. Mayada da 100 ülkeye ihracatımız var. Alternatif pazar arayışlarını her zaman sürdürdüklerini de kaydeden Esen, Türkiye'nin ciddi bir lojistik merkez haline geldiğini ve yeni pazarlara ihracatının arttığını söylüyor. Afrika ve Ortadoğu Doruk Grup'un kendi markaları ile girdiği pazarların başında geliyor.
Tarım, dünya gündemini oluşturacak
"Tarımda sürdürülebilirlik çok önemli" diyen Hakan Esen'in görüşleri şöyle: "Birçok ülke, kendi topraklarında tarımı bırakıp, başka yerlerde tarım yapmaya başladı. Bunun başlıca nedenlelinden birisi su kaynaklarının yetersizliği. Türkiye tarım konusunda hala elverişli bir ülke. Uzun vadede tarım dünya gündemini oluşturan en önemli konulardan birisi olacak. Önümüzdeki 25 yıl içinde dünya tarımı Türkiye ve Karadeniz etrafında şekillenecek. Yarının zenginlerinin çiftçiler olacağını söyleyebiliriz, ama mevcut toprak boyutları ile Türkiye'deki çiftçilerin zengin olması zor."
Kara ekmek yıllarına geri dönüyoruz
Genel Müdür Hakan Esen'in ekmekteki kepek oranının artırılmasını, ekmeğin tam buğdağ unuyla üretilmesini ve tuz oranının düşürülmesini getiren Yeni Ekmek Tebliği'ne yönelik yorumları ise şöyle: "Biz bundan tam 11 yıl önce Türkiye'de ilk kez tam tahıllı buğday ekmeğini ürettik. Dolayısıyla biz çoktan hazırız. Un fabrikalarımız kendi yatırımlarını yapmış durumda. Uno tüm ürünlerini vitamin ve minaral olarak zenginleştirilmiş unlarla üretti. Bu uygulama ile daha sağlıklı bir beslenmeye, kara ekmek yıllarına geri döneceğiz. Ekmez beyazlaştıkça besin değeri azalmıştı. Renk olarak sizi mutlu edecek bir tablo olsa da, beslenme olarak olumsuz bir tablo hakimdi." |
