''Dünya Çiftçi Kadınlar Günü'' (1)
-Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker:
''İnşallah mecliste bütçe kabul edildiğinde 2013 yılında
çiftçi 9 milyar lira nakit destek almış olacak''
-''Dünyada her gün 7 milyar insandan 1 milyarı
yatağa aç giriyor''
-''Bakanlık ve hükümet olarak kadınlara pozitif
ayrımcılık yapıyoruz''
-''Kadınlar üretim faaliyetinde yeteri kadar bulunmazsa
gıda güvenliği daha büyük tehlike altına girer''
DİYARBAKIR (A.A) - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker,
''İnşallah mecliste bütçe kabul edildiğinde 2013 yılında çiftçi 9 milyar lira
nakit destek almış olacak'' dedi.
Bakan Eker, Dicle Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Dünya
Çiftçi Kadınlar Günü'' etkinliğinde yaptığı konuşmada, dünyanın her yerinde
çiftçi olmanın zor olduğunu ancak kadın çiftçi olmanın çok daha zor bir iş
olduğunu söyledi.
Yarın İstanbul'da ''Dünya Gıda Günü'' dolayısıyla düzenlenecek bir etkinliğe
katılacağını ifade eden Eker, şöyle konuştu:
''Dünyada her gün 7 milyar insandan 1 milyarı yatağa aç giriyor. Bu durum
dünyada yeteri kadar gıda bulunmamasından kaynaklanmıyor. Bütün dünyadaki
insanlara yetecek kadar gıda var. Çiftçiler bunu yeteri kadar üretiyor. Ama
bazıları çok daha tüketmek istiyor, payına razı gelmiyor, başkasının payını ve
hakkını da almak istiyor. Bundan zulüm doğuyor. Bu nedenle 1 milyar insan aç
kalıyor. 1 milyar aç insanın ne yazık ki büyük bir kısmını kadınlar, çocuklar ve
yaşlılar oluşturuyor. Ama şunu bilmemiz lazım eğer yeryüzünde yaşayan 7 milyarın
1 milyarı yatağa aç gidiyorsa, inanın o dünya geride kalan 6 milyar için huzur,
güven ve barış içerisinde yaşanılacak bir dünya olmaktan çıkar, orada barış
olmaz. O nedenle hepimizin bu meseleyi vicdanı ve aklıyla düşünmesi lazım. Hep
beraber yaşadığımız bu dünyayı bir gemi gibi düşünmek lazım. Bu gemi zarar
görürse bundan herkes zarar görür.''
Bakan Eker, Türkiye'de tarımsal verimi geliştirmek ve gıda güvenliği
bakımından kendimize yeterli olabileceğimiz bir mekanizmayı, üretim sistemini
geliştirmek için gayret ettiklerini de belirterek, bu manada ülke olarak bir
sıkıntı yaşamadıklarını kaydetti.
-''Kadınlara öncelik tanıyoruz''
Bakan Eker, yeryüzünde çok büyük bir kesimin temel yiyecek maddesini
oluşturan buğdayın ana vatanının, Diyarbakır'daki Karacadağ etekleri olduğunu
belirterek, bu havzanın aynı zamanda bir çok tarımsal ürünün yetiştiği alan
olduğunu ifade etti.
Daha önce kadınlara sosyal hayatın yanı sıra ekonomik yaşamda da kendi
kabiliyetlerini geliştirmelerini sağlayacak imkanları vermek istediklerini ancak
karşılarına anayasanın ''eşitlik'' ilkesinin çıktığını ifade eden Eker, ''Ancak
bu eşitlik ilkesi adaletli bir eşitlik değildi'' diye konuştu.
Eker, bu nedenle 2010 yılında anayasa değişikliğinin yapıldığını
anımsatarak, şunları söyledi:
''Kadınlara dönük yapacağımız birtakım desteklerin eşitliği bozacağı
endişesini taşımamız lazım. Onun için anayasayı değiştirdik. Kadınlara verilecek
destekte 'eşitlik kuralı' bahane olamaz, gerekçe olamaz dedik. Bakanlık ve
hükümet olarak kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Üyelerin tamamı kadın olan
kooperatiflere öncelik tanıyıp, destekliyoruz. Başından beri yaptık, yapıyoruz.
Kırsal Kalkınma Destekleri Programlarında kadınlarımızın başvurusu varsa onlara
öncelik tanıyoruz. Bu yönde bürokrat arkadaşlarıma talimatım var. Kadınlar eğer
üretim faaliyetinde yeteri kadar bulunmazsa gıda güvenliği daha büyük tehlike
altına girer. Bu nedenle kadınlarımızın, özellikle tarımsal üretim faaliyetinde
daha çok bulunması hem kırsal kalkınma için hem toplumun genel manada zenginlik
ve istihdam artışına, barış ve huzuruna büyük katkı sunar. Bu nedenle
kadınlarımızı proje ve programlarımızla destekliyoruz. Yüzde 50 hibe destek
veriyoruz. 600 bin lira sermayesi olan yatırım projelerinin yarısını karşılıksız
hibe olarak veriyoruz. Bu kapsamda 4 bin 200 tesisin yapımını tamamladık. Bunlara
42 binin üzerinde kişi çalışıyor. AB'den aldığımız fonlarla yönettiğimiz bir
program var. 20 ilde kuruldu, 22 ilde de kurulma aşamasında, toplam 42 ilde
olacak. Burada yine hibeler yüzde 50'dir. Buna bir madde koyduk kadın çiftçi
olursa bu hibe oranı yüzde 60'a kadar çıkıyor.''
-''Topluma hizmet olacağını biliyoruz''
Kırsal alanda yaşayan çiftçi kadınların sorunlarını çözmek, onların eğitim
süreçlerine katkı sunmak, yaptıkları tarımsal faaliyeti daha verimli kılmak için
bir dizi program uyguladıklarını vurgulayan Eker, ''Kırsalda yaşayan çiftçi
kadınlar, sosyal hayatımızın düzenlenmesinde ve geliştirilmesinde önemli
aktördürler. Kadınlarımızın yaptıkları faaliyetlerin, sadece kendi aile
bireylerinin değil, bütün Türkiye'nin sosyal kalkınması için de önemli bir katkı
olduğunun bilinci içerisindeyiz. O nedenle onlara dönük her adımın topluma hizmet
olacağını biliyoruz'' ifadelerini kullandı.
Eker, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Türkiye'deki kamu kuruluşları
içerisinde web bilgisayar televizyonculuğunu hayata geçiren ve 24 saat yayın
yapan tek kuruluş olduğunu da belirtti.
-Destek artacak-
Bakan Eker, Türkiye'nin tarım hasılatını 23 milyar dolardan 62 milyar dolara
çıkardıklarını ve bunun çok önemli olduğunu söyledi.
''Çünkü çiftçilik zor iş. Sizin kontrol edemediğiniz riskler var, yağmuru
yağdırmak, güneş ışınlarını kontrol etmek sizin elinizde değil'' diyen Eker,
sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şiddetli bir kuraklık olur, tarladaki ürünümüzü olumsuz etkiler.
Yapacağımız bir şey yok. 23 milyar dolar hasılat elde edilen alandan biz 62
milyar dolar elde ediyoruz. Bunu uygun destekleme politikalarıyla, uygun
projelerle, bilgi ve teknoloji katmak suretiyle bu hale getirdik. AB ülkeleri
içerisinde İspanya, İtalya ve Fransa'yı geçtik. Hasılamız onlarınkinden daha
büyük hale geldi. Dünya ekonomisinde 16-17'nci sıradayız ama tarım ekonomisinde
7'nci sıradayız. Önümüzdekiler bizden nüfus ve toprak olarak çok büyük ülkeler.
Çin, Hindistan, Brezilya ve ABD gibi büyük toprak ve nüfusa sahip ülkeler
önümüzde kaldı.
Biz verimliği artırmak suretiyle buraya geldik, desteklemeleri artırdık. Bu
yıl 1 Ekim tarihi itibariyle Türkiye'deki çiftçi kardeşlerimin cebine nakit,
karşılıksız hibe desteği olarak 7 milyar lira para ödedik. Eski parayla 7
katrilyon. 2013 yılı bütçe teklifimizi hazırladık ve imzaladık. 9 milyar lira
teklif ettik. İnşallah mecliste bütçe kabul edildiğinde 2013 yılında çiftçi 9
milyar lira nakit destek almış olacak. Bugünümüz dünden çok iyi yarınımız da
bugünden iyi olacak. Bunun için çok çaba gösteriyoruz.''
''Dünya Çiftçi Kadınlar Günü'' (2) -Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Asan: ''Türkiye'nin daha fazla büyüyebilmesi için biz kadınların gücüne ihtiyacı var'' -TZOB Başkanı Bayraktar: ''İstihdam edilen kadınların yüzde 42'si, erkeklerin ise yüzde 18,6'sı tarım sektöründe yer almaktadır'' -''Tarımda çalışan 6 milyon 555 bin kişinin, 3 milyon 227 bini kadınlardan oluşuyor. Tarımda erkeklerde yüzde 73 olan kayıt dışılık oranı, kadınlarda yaklaşık yüzde 96'yı bulmaktadır''
DİYARBAKIR (A.A) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, ''Türkiye'nin daha fazla büyüyebilmesi için biz kadınların gücüne ihtiyacı var'' dedi. Asan, Dicle Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Dünya Çiftçi Kadınlar Günü'' etkinliğinde yaptığı konuşmada, kalkınmış ülkelerde, kadın ve erkeklerin tüm hak ve özgürlüklerden eşit ve tam şekilde yararlandıklarını söyledi. Uluslararası birçok belgede kadın erkek eşitliğinin, evrensel bir ilke, temel ve ihlal edilemez bir insan hakkı olarak kabul edildiğini ifade eden Asan, ancak kadın istihdamının önünde çeşitli engeller olduğunu ifade etti. ''Türkiye'nin en büyük hedefi dünyada en büyük 10 ekonomi içerisinde yer almaktır. Bu hedefe ulaşabilmek için kadınların istihdama katılması gerekiyor'' diyen Asan, bu hedefe ulaşmadaki en büyük engelin, kadını evle sınırlandırmak olduğunu kaydetti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, kadınların istihdama katılımıyla ülkelerin büyümesine de dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: ''Kadın istihdamının yüksek olduğu ülkelerden biri olan İngiltere'de yapılan bir araştırmada, katılmayanların da istihdama katıldığı hesaplandığında ekonomilerinin ilk yılda yüzde 4 büyüyeceği hesaplanmıştır. Yani Türkiye'nin daha fazla büyüyebilmesi için biz kadınların gücüne ihtiyacı var. Tarım sektöründeki kadın istihdamını göz önüne aldığımızda kadınların tarımsal üretimdeki payının küçümsenmeyecek oranda çok fazla olduğu görülmektedir. Kadına karşı pozitif ayrımcılık anayasamızın bir emri bize. Anayasamızın 10. maddesinde 'kadın ve erkek eşittir, devlet de bu eşitliği sağlamakla mükelleftir' diyor. Yani kadına mutlaka pozitif ayrımcılık yapın ki bu farklı uygulamalar, ayrımcılıklar fırsattaki eşitsizlikler ortadan kalksın. Biz bu düşünceyle kooperatifçilik yasasında çok büyük değişiklikler öngördük. İnşallah önümüzdeki aylarda sayın bakanımızın desteğiyle yasa mecliste görüşülüp yasalaşır. Kadının sosyal ve sağlık güvencesi altına alınması çok önemli. Emeklilik gibi haklar, bunların yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Ne mutlu ki bu konuda çok iyi ve çok ciddi çalışmalar var.'' Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ise etkinliğe katılmak üzere başka illerden Diyarbakır'a 200 çiftçinin geldiğini belirterek, ''İnanıyorum ki bizler ve sizler ülkemizi tanıdıkça ülkemizin değişik noktalarına ziyaret gerçekleştirdiğimiz sürece birbirimizi daha iyi dinleyeceğiz, anlayacağız ve sorunlarımızı el birliğiyle ortadan kaldıracağız'' dedi. -''Toplam istihdamda tarımın payı yüzde 25,6'dır'' Türkiye Ziraat Odaları Genel Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise, kadınların güçlendirilmesinin ve kendi hakları yanında tarım arazilerini verimli kullanma, liderlik ve fırsatları değerlendirme konularında da görev almalarının, ekonomilerin büyümesi ve dünyada gıda güvenliğine çok olumlu yansıması olacağını söyledi. Türkiye'de olduğu gibi, gelişmekte olan ülkelerde tarımsal iş gücünün yüzde 50'ye yakınını, daha az gelişmiş bazı ülkelerde de yüzde 70'ini kadınların oluşturduğunu kaydeden Bayraktar, şöyle dedi: ''Bazı gelişmelere rağmen kırsaldaki kadın ve kızlarımız eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerine ve sosyal güvenliğe ulaşmada ve iyi bir iş sahibi olmada hala engellerle karşılaşmaktadırlar. Şayet kadın çiftçilerimiz, kaynaklara ulaşmada erkeklerle aynı fırsata sahip olurlarsa, tarımsal üretim ve verimi arttırabilirler. Kadınlar, ekonomik ve sosyal alanda güçlendirildiğinde, ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve sürdürebilir kalkınma için liderlik ve değişimin temsilcisi olurlar. Kırsal alandaki kadınlar, tarımsal faaliyetlerde ev işlerinin yanı sıra erkeklerle birlikte çalışmakta ve onlar kadar görev ve sorumluluk üstlenmektedirler. Özellikle son yıllarda, arazilerin küçüklüğü ve tarımsal gelirin düşüklüğü nedeniyle, erkek nüfusun tarım dışı alanlara yönelmesi, tarımda kadının işlevini daha da artırmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2012 Haziran verilerine göre, toplam istihdamda tarımın payı yüzde 25,6'dır. Ayrıca, istihdam edilen kadınların yüzde 42'si, istihdam edilen erkeklerin ise yüzde 18,6'sı tarım sektöründe yer almaktadır. Bu veriler, kadınların kırsal alandaki yerini ve önemini göstermektedir.'' -''Sadece 7 bini işveren'' ''Kırsalda, özellikle hayvan bakımı ve besleme konularında işin tamamına yakınının kadınlar tarafından yapıldığı bilinen bir gerçektir'' diyen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Hayvancılıkta bakım ve besleme teknikleri ile hijyen konularında öncelikle ve özellikle kadınlarımızın eğitimine önem verilmesi, hem hayvan sağlığı hem de gıda kalitesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, tarımsal eğitim verilmesi yanında, kırsal kalkınmada sosyal ve ekonomik alanda önem arz eden konularda da kadın çiftçilerimizin daha aktif olmalarını sağlayabilecek projeler için gerekli mali destek devletçe mutlaka sağlanmalıdır. Türkiye'de tarımsal istihdamda en fazla ihmal edilen konulardan biri de sosyal güvenliktir. Bu sektördeki en mağdur kesim ise kadınlardır. İstihdam verilerine göre, tarımda çalışan 6 milyon 555 bin kişinin 3 milyon 227 bini kadınlardan oluşuyor. Şurası unutulmamalıdır ki, ülkemiz topraklarına alın teri olarak düşen damlaların yarısı kadınlarımızındır. Tarımda, erkeklerde yüzde 73 olan kayıt dışılık oranı, kadınlarda yaklaşık yüzde 96'yı bulmaktadır. Tarımda çalışan kadınlardan 7 bini işveren, 248 bini ücretli ve yevmiyeli, 455 bini kendi hesabına çalışan, 2 milyon 517 bini ise en mağdur kesim olan, ücretsiz aile işçisi konumundadır. Toplam 3 milyon 142 bin ücretsiz aile işçisinin yüzde 80'ine tekabül eden 2 milyon 517 bini tarımda çalışmaktadır. Ücretsiz aile işçisi olarak tanımlanan tarımda çalışan kadınların büyük bir çoğunluğunun ise ne acıdır ki sosyal güvencesi bulunmamaktadır.'' -''Sigorta primlerine destek yapılmasını arzu ediyoruz'' Bayraktar, bu nedenle kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi yönünde teşvik edici önlemlere acil ihtiyaç bulunduğunu ifade ederek, ''Kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik kapsamına girebilmeleri için, bazı bölgelerde yatırım yapanlara verilen prim desteği gibi, tarım sektöründe çalışan kadınlarımıza da devletçe sigorta primlerine yüzde 50-60 oranında destek yapılmasını arzu ediyoruz. Bu desteğin verilmesi durumunda, kadın çiftçilerimizin sağlık harcamaları, eşleri yerine kendi sigortalarınca karşılanacağından, desteğin büyük miktarı geri döneceği gibi, kayıt dışılığı da önleyecektir'' dedi. Etkinlikte, Mersin Arslanköy Tiyatro Topluluğu'nun tiyatro gösterisi izleyicilerden büyük alkış aldı.
|