TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
''Başbakan Erdoğan'ın talimatına rağmen hayvancılıkta
müdahale kurumu hala kurulmadı''
-''Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının olumlu
karşıladığı müdahale kurumu oluşturulmasına bazı
bakanlıkların engel olduğunu duyuyoruz''
-''Ette ithalatçı olmak istemiyorsak süt fiyatlarında
istikrarı sağlamamız, bunun içinde müdahale kurumunu
kurmamız şart''
ANKARA (A.A) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Şemsi Bayraktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatına rağmen
hayvancılıkta müdahale kurumunun hala kurulamadığını belirterek, ''Et ve Balık
Kurumu bünyesinde oluşturulması düşünülen bu kurumun, bir an önce faaliyete
geçmesi hayvancılığımız için zorunlu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın
olumlu karşıladığı müdahale kurumu oluşturulmasına bazı bakanlıkların engel
olduğunu duyuyoruz'' ifadesini kullandı.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, hayvancılığın gelişmesine ve sorunlarının
çözümlenmesine önemli katkı sağlayacağına inandıkları hayvancılıkta müdahale
kurumunun kurulması gerektiğini uzun süredir ifade ettiklerini ve yetkililere her
platformda ilettiklerini bildirdi.
Başbakan Erdoğan'ın da konuya duyarlılık göstererek müdahale kurumu için
talimat verdiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
''2008 krizini bir daha yaşamak istemiyoruz. Et ve Balık Kurumu (EBK)
bünyesinde oluşturulması düşünülen bu kurumun, bir an önce faaliyete geçmesi
hayvancılığımız için zorunlu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın olumlu
karşıladığı müdahale kurumu oluşturulmasına bazı bakanlıkların engel olduğunu
duyuyoruz. Sonunda olan devlete oluyor. Düşük süt fiyatları nedeniyle damızlık
hayvanlar kasaba gidince milyarlarca dolarlık besilik, kasaplık canlı hayvan ve
karkas et ithal etmek, yurt dışından damızlık hayvan satın almak, hayvancılığın
eski hale gelmesi ve işletmelerin yeniden kurulabilmesi için sıfır faizli
krediler vermek gerekiyor. Bunların hepsi, devlete ve hazineye yük demek.
Dünyanın önemli bir ekonomik darboğaz yaşadığı bir ortamda ülkeyi böyle bir
yükümlülüğün altına sokmak doğru değil. Ette ithalatçı olmak istemiyorsak süt
fiyatlarında istikrarı sağlamamız, bunun içinde müdahale kurumunu kurmamız
şart.''
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in geçen yıl Avrupa Birliği ve
gelişmiş birçok ülkede yıllardır uygulanan ''hayvansal ürünlerle ilgili müdahale
sistemlerini kuracağız'' şeklindeki açıklamasıyla konuya olumlu baktığını
kamuoyuna deklare ettiğini belirten Bayraktar, EBK bünyesinde müdahale kurumu
oluşturulmasına engel çıkarılmaması gerektiğini, müdahale kurumu olmamasının
Hazine'ye daha fazla yük getirdiğini ifade etti.
-''Kuruluşun olmaması 2008 yılında hayvancılıkta büyük bir kriz yaşattı''-
Bu kurumun, tüm sektör paydaşlarının görüşleri alınarak tam bir mutabakatla
kurulması ve bir an evvel faaliyete geçirilmesi gerektiğine işaret eden
Bayraktar, şunları kaydetti:
''Ülkemizde devletin hayvancılık sektöründe, Avrupa Birliği ve ABD'de olduğu
gibi gerektiğinde müdahale alımları yoluyla piyasaya girip istikrarı
sağlayabilmesi lazım. Bu olmayınca üreticiler önünü görerek üretim yapamıyor.
Yatırım cesareti kırılıyor. Bilgi ve teknoloji kullanımı ve işletme ölçeklerinin
büyümesi sekteye uğruyor. Böyle bir kuruluşun olmaması 2008 yılında bize
hayvancılıkta büyük bir kriz yaşattı. 2008 yılında süt fiyatlarında kriz
yaşanmış, yüksek üretim maliyetlerine rağmen süt fiyatlarının düşük seyretmesi
nedeniyle birçok üretici damızlık hayvanlarını kasaba sevk etmiş ve üretimden
çekilmişti. Birçok işletme küçülmek durumunda kalmıştı.''
Düşük süt fiyatları nedeniyle 2008 yılında damızlıkların kasaba sevk
edilmesi üzerine et fiyatlarının düşen arzla beraber yükselişe geçtiğini
anımsatan Bayraktar, yaşanan sıkıntının ithalat kapılarının açılmasına neden
olduğunu ifade etti. Bayraktar, ''Özetle ülke içinde kalması ve ekonomiye
kazandırılması gereken ciddi meblağlar piyasada yaşanan istikrarsızlık
neticesinde yaşanan olumsuzluklar silsilesiyle dışa aktarıldı. Sütte 2008 yılında
yaşanan kriz sırasında piyasayı düzenleyecek bir müdahale kurumu olsaydı, yurt
dışına giden 2,8 milyar doları aşkın döviz ve devletçe yapılan yüksek desteklerin
oluşturduğu zarar görülmeden kriz atlatılabilirdi'' değerlendirmesinde bulundu.
Bugün tarıma ayrılan bütçeden hayvancılığa yüzde 25 civarında pay
verildiğini kaydeden Bayraktar, AB'de ise Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti
Fonu'nda (FEOGA) yer alan paranın yüzde 80'inin uzun yıllar piyasayı düzenlemek
için kullandığı bilgisini verdi.
Bayraktar, ''Kamuoyuna çalışmaların başlatıldığı yönünde deklare edilen ve
Et ve Balık Kurumu bünyesinde oluşturulması düşünülen bu kurumun, kuruluş
çalışmalarının 2012 yılı içinde tamamlanarak, bir an önce faaliyete geçmesi
hayvancılığımıza istikrar getirecek'' görüşünü bildirdi.
|