Kaz Dağları'nın Ev Sahibi Gelin Böceği Çanakkale ile Balıkesir'in sınırları içinde yer alan Kaz Dağları, halk arasında "uğur böceği" olarak da adlandırılan "gelin böceği" popülasyonuna ev sahipliği yapıyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Özpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yunan mitolojisinde "İda Dağı" olarak bilinen Kaz Dağları'nın, gerek eşsiz doğasıyla gerekse barındırdığı insan topluluklarıyla tarih boyunca kendinden söz ettirdiğini, birçok efsaneye kaynaklık ettiğini söyledi.
Kaz Dağları'ndaki çeşitliliğin yörede yaşayan topluluklarda da kültürel bir zenginlik yarattığına işaret eden Özpınar, Babakale'den başlayarak, Edremit Körfezi'ni kuzey rüzgarlarına kapatan Kaz Dağları'nın zirvesindeki Babadağı (1770 metre) ve Sarıkız'ın (1726 metre) önemli yerler arasında olduğunu bildirdi.
Özpınar, Kaz Dağları'nın sadece insanlara yaşam olanağı sunmakla kalmayıp, herkesin çok iyi tanıdığı ve halk arasında "uğur böceği" olarak adlandırılan "gelin böceği"ne ev sahipliği yaptığını ifade ederek, yaptığı araştırmasının 2-3 yıl devam ettiğini kaydetti.
Yaz ayları başında Edremit Körfezi'nin sıcaklığından kaçmak için Kaz Dağları'na göç eden gelin böceklerinin genellikle Sarıkız mevkisindeki Kazavlusu'nu oluşturan taş yığınlarının arasında toplandığını anlatan Özpınar,
"Mitolojide Kazavlusu, Sarıkız'ın kazlarına barınak olmuştur. Günümüzde de bu görevi gelin böcekleri için yapmaktadır. Yaz aylarını Kaz Dağları'nın 1700 metre yüksekliğinde geçiren gelin böcekleri havaların soğumasıyla Kazavlusu'nu oluşturan taşların altına çekilerek kış aylarında da karın altında beslenmeksizin barınırlar" dedi.
Özpınar, karların erimesiyle hareketlenen canlıların nisan ortalarından itibaren uçmaya başladığını ve uçuşlarını mayıs sonuna doğru tamamladığını belirterek, "Kaz Dağları'nda uçuşların başlamasıyla, bu dönemde Edremit Körfezi'nde tarım ve tarım dışı alanlardaki bitkilerle beslenen yaprak bitleri ortaya çıkar. Yaprak bitleri meyve ağaçlarının veya diğer kültür bitkilerinin öz suyunu emerek zayıf düşmesine neden olur. Gelin böcekleri de yaprak bitleriyle beslenir" diye konuştu.
-"Kaz Dağları'nın müdavimleri"-
Prof. Dr. Ali Özpınar, gelin böcekleri tarafından tüketilen yaprak bitlerinin fazla çoğalamadıkları için ürünlere zarar veremediğini, bu esnada ergin gelin böceklerinin yeni neslin devamı için paketler halinde sarı renkli yumurtalarını yaprak bitlerinin beslendiği bitkilere bıraktığını söyledi.
Bu yumurtalardan gelişen larvaların yaprak bitlerini yemeye devam ettiğine işaret eden Özpınar, "Gelişmelerini tamamlayarak yeni ergin gelin böcekleri meydana gelir. Yaz sıcaklarının başlamasıyla hazirandan itibaren Kaz Dağları'na doğru yeniden gelin böceklerinin göçü başlar. Tahmin edileceği üzere göç yolunun mesafesi kuş bakışı 40-50 kilometredir. Ağustosta ise gelin böceklerinin sayısı en yüksek seviyeye ulaşır. Böylece bu ziyaretleriyle gelin böcekleri Kaz Dağları'nın müdavimleri arasında yeniden kendi yerlerini almış olur" diye konuştu.
Görünüşleriyle insanların ilgisini çeken gelin böceklerinin, tarım alanlarındaki bitkilerde zararlı olan yaprak bitleriyle beslenerek insanları da memnun ettiğini belirten Özpınar, şunları kaydetti:
"Bir gelin böceği larvası gelişmesini tamamlayıp ergin olabilmek için 600-800 adet yaprak biti tüketir. Erginler ise larvalardan daha fazla yaprak biti tüketerek bu sayı yaşamı boyunca 3 bin adedi bulur. Bu beslenme şekli zira mücadelede 'biyolojik mücadele' olarak bilinir. Yaprak bitlerinin gelin böcekleri tarafından tüketilmesiyle ürünlerimizde zarar oluşmaz ve tarım alanlarında zehirli kimyasal bileşikleri kullanmaya gerek kalmaz. Böylece doğal dengede korunmuş olur. Kaz Dağları'nın Edremit Körfezi'nde sıcakta bunalan gelin böceklerine ev sahipliği yaparak onların yaşamlarını devam etmelerini sağlar. Buna karşılık gelin böcekleri de yaprak bitlerinin aşırı çoğalmalarını engelleyerek insanlara, keza bizlere ilaçsız ürün elde etme olanağı verir." |