- TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİKLERİNİN SORUNLARI - MHP'Lİ TANRIKULU, TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİKLERİNİN SORUNLARINI TBMM GENEL KURULUNDA DİLE GETİRDİ
İZMİR (İHA) - TBMM Genel Kurulu’nda, Torba Yasa olarak adlandırılan Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı görüşmelerinde parti grubu adına söz alan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, kanun tasarısının, kooperatif ve birliklerde gelişen ihtiyaçlara cevap verecek değişiklikler içermediğini savundu. Tasarının ilk halinde Tarım Satış Kooperatif ve Birliklerine yeni bir finansman modeli getirilmesi konusunda iktidarın söz verdiğini, ancak Hazine’den sorumlu Bakan’ın karşı çıkmasıyla bu alanda mağduriyet oluşturulduğunu öne süren Tanrıkulu, şöyle konuştu: “Bize göre tasarıyı bu şekilde getiren hükümetin örtülü amacı; birliklerin ve kooperatiflerin kendi kendini yönetmesine ve bağımsızlığına aykırı müdahalelerde bulunmak istemesidir. Sorunlara kalıcı çözüm getirmek yerine, günü kurtarmaya dönük ve kooperatif ve birlikleri hükümetin etkisi altına almaya yönelik düzenlemeler getirildiğini görmekteyiz.”
57’nci Hükümet döneminde Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri için yapılan çalışmalara vurgu yapan Tanrıkulu, şunları söyledi: “57. Hükümet dönemine kadar Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri malî, idarî, teknik ve ticarî yapılarında önemli sorunları olan, kooperatifçilik anlayışından uzaklaşmış, faaliyetlerini devlete yüksek maliyetleri olan destekler ile yürütebilen kuruluşlardı. O dönem yıllarca sürüncemede bırakılmış yapısal ekonomik ve malî sorunlara neşter atıldığı gibi, Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri meselesi de, o günün şartlarına göre köklü bir yapısal değişim düzenlemesi olan 4572 sayılı yasa ile yapılmıştır. Yeniden yapılandırma faaliyetleri ile o dönem sağlanan desteklerden bazıları şöyleydi: "12 birliğin 2000 yılı öncesi 1 milyar 237 milyon TL tutarındaki geçmiş dönemlere ait Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) borçları terkin edilmiştir. Diğer yandan 314 milyon TL tutarında özel bankalara olan borç da Hazine tarafından üstlenilmiştir. Birliklere DFİF kaynaklarından ucuz kredi kullanma imkânı getirilmiştir. Birliklerin ihtiyaç duydukları ürün alım ve işletme kredileri, DFİF Gider hesabından karşılanmıştır.” AK Parti hükümetleri döneminde ülkede kooperatif anlayışının yok olduğunu ve bugün gelinen noktada eskiye benzer bir görünümün ortaya çıktığını ifade eden Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti: "Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin çözüm bekleyen sorunları var. Kooperatifler ve Birliklerin rekabet dezavantajlarını ortadan kaldıracak şekilde desteklenmesi ve dış finansman ihtiyacının karşılanması amacıyla yeni bir finansman modelinin uygulamaya konulmalıdır. Tarım ürünlerine ve üreticilere yönelik destekleme politikaları bir bütüncül yaklaşımla ele alınmalı ve bu kuruluşların faaliyet konusuna giren ürünlere yönelik destekleme politikaları geliştirilmelidir. Birliklerin uygulamalarını tamamlayıcı veya kolaylaştırıcı bir yaklaşımla belirlenmesi ve uygulamada yaşanan vergi sorunlarına yönelik alternatifler üretilmelidir" Türkiye'ye ekonomik ve sosyal yönden yıllardan bu yana katkı sunan Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin yalnız bırakılmayarak her alanda desteklenmesi gerektiğini anlatan Tanrıkulu, sözlerini şöyle tamamladı: "Tarımsal yapının verim ve rekabet gücünün artırılmasını teminen, Tarım Kanunu, Üretici Birlikleri Kanunu, Kooperatifçilik Kanunu ve TSKB Kanunu bir bütünlük içersinde gözden geçirilmelidir. Bu amacın gerçekleştirilmesini sağlamak üzere, destekleme sistemi elden geçirilmeli, yeni bir finansman modeli hayata geçirilerek, kooperatifçilik sistemi bir bütün olarak ele alınmalıdır.Hükümet, parça parça, günü kurtarmaya dönük girişimler yerine, meselelere temelden ve kalıcı çözüm üreten yaklaşımla hareket etmelidir." |