İzmir’in üçüncü organik pazarı açıldı
 Bostanlı ve Urla’dan sonra Balçova ilçesinde kurulan İzmir'in üçüncü organik pazarı törenle açıldı. Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kontak kapatma eylemine giden sendikaya sağduyu çağrısında bulundu. Büyükşehir Belediyesi, Balçova Belediyesi ve Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) işbirliğiyle kurulan pazarın açılışına CHP milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu ve Oğuz Oyan, Başkan Kocaoğlu, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, ETO Başkanı Atilla Ertem, üreticiler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“Organik” logolu ürünlerin yer alacağı pazar, İzmirlilere katkı maddesiz ürünler satın alma imkanı sağlarken organik üretim yapan üreticilere de ürünlerini sağlıklı bir ortamda müşteriye sunma olanağı verecek. Ekopazar Balçova'da salı ve cumartesi günleri ilk etapta 33 tezgah kurulacak. Kimyevi işlemden geçmemiş ahşap tezgahlarda satılacak ürünler, bez ve kâğıt ambalajlar ya da bio dönüşümlü torbalarda verilecek. Organik sertifikası olsa bile ürünlerin hepsi, pazar alanına girmeden önce tekrar denetimden geçecek. Konrolleri, ETO tarafından oluşturulan komisyon yapacak. Komisyon tarafından organik olmadığı düşünülen ürün varsa tahlile gönderilecek ve pazar alanına alınmayacak. Ekopazar Balçova, salı ve cumartesi dışındaki günlerde semtevleri ve üretici kadın kooperatifleri tarafından kullanılacak. Haziran 2010’da Bostanlı’daki Ekopazar İzmir'i hizmete alan Büyükşehir Belediyesi, 26 Haziran 2013’te Ekopazar Urla'yı vatandaşların hizmetine sunmuştu.
Kızılkanat Parkı’ndaki Ekopazar Balçova'nın açılışında konuşan Kocaoğlu, Türkiye’de tarımın ve hayvancılığın, desteklenmek yerine ranta kurban edildiğini öne sürdü. Toplu ulaşımda önceki gün yapılan kontak kapatma eylemine de değinen ve sendikayı sağduyulu olmaya davet eden Kocaoğlu, “Diğer bütün şirketlerle toplu iş sözleşmelerimizi bitirdik. Tek bir sendikaya bağlı iki şirket kaldı. Diğer şirketlere verdiğimizin üzerinde zam verdik. Bu zammı yüksek alanlara az, orta alanlara biraz daha fazla ama düşük alanlara iki üç misli vererek birbirlerine yaklaştırmaya çalışıyoruz. Bir sabah yine otobüsleri çalıştırmadılar. Dün de aynı eylem yapıldı. Hak aramak ayrı şey. 18 yaşından beri emekten yana mücadele ediyorum. Verebileceğimizi verdik. Arkadaşların bu tutumları, İzmirli hemşehrilerimize zarar veriyor. Arkadaşların bu tutumları, sendikacıların bu tutumları, emeğiyle evine aş götürmek isteyen işçilere zarar veriyor. Sağduyuya çağırıyorum. Büyükşehir Belediyesi personelinin, hak arama bahanesiyle incitmeye, onları evine, işine götürmemeye hakkı yoktur. Niye ulaşımda grev yasağı konulmuştur? Hayat durmasın diye. Başka konuda ne yapacaksan yap ama grev yasağı olan konuda grev yapma hakkını ben bize vermeyeceğim arkadaşlar. Buradan bütün sendikacı arkadaşlarımızı sağduyuya çağırıyorum. Tekrar değerlendirip toplu sözleşmeleri imzalamalarını diliyorum. Taşerona karşı bayrak açan tek belediye başkanıyım. İşçiye yaşam hakkını, grev hakkını veren tek belediye başkanıyım.” diye konuştu. (CİHAN) |
