Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 20 Nisan 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
üzüm hasadı 


TZOB Başkanı Bayraktar: Üzümün çeşit sayısı bin 200'den 50'lere düştü

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, anavatanı Anadolu olan üzümün 15 bini bulan çeşidinin bin 200’ünün geçmişte Anadolu’da yetişirken, bugün ekonomik üretimi yapılan çeşit sayısının 50’lere indiğini ve çeşit sayısında büyük azalma meydana geldiğini bildirdi. Bayraktar, "Türkiye, bağ alanları büyüklüğünde 5, üretimde 6. sırada. Ama üzümün anavatanı Anadolu. Üzümde çeşit sayısı korunmalı, geçmişte sökülmüş bağ alanları yeniden kurulmalıdır." dedi.

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan TZOB Başkanı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2011 yılı verilerine göre üzüm üretiminde 9 milyon 67 bin tonla Çin’in ilk sırayı aldığını bunu 7 milyon 115 bin 500 tonla İtalya'nın, 6 milyon 756 bin 449 tonla ABD'nin, 6 milyon 588 bin 904 tonla Fransa'nın, 5 milyon 809 bin 315 tonla İspanya’nın izlediğini kaydetti. Bayraktar, Türkiye’nin 2011 yılında 4 milyon 296 bin 351 tonla altıncı, Şili’nin 3 milyon 149 bin 380 tonla yedinci, Arjantin’in 2 milyon 750 bin tonla sekizinci, İran’ın 2 milyon 240 bin tonla dokuzuncu, Avustralya’nın 1 milyon 715 bin 717 tonla onuncu sırada bulunduğunu belirtti.
 
 
TÜRKİYE BAĞ ALANINDA 5. SIRADA

Türkiye’nin 472 bin 545 hektar olan bağ alanıyla 963 bin 95 hektar bağ alanı olan İspanya’nın, 764 bin 124 hektar bağ alanı olan Fransa’nın, 725 bin 353 hektar bağ alanı olan İtalya’nın ve 596 bin 900 hektar bağ alanı olan Çin’in ardından beşinci sırada yer aldığı bilgisini veren Bayraktar, dünya nüfusunun yüzde 1,1’ini barındıran Türkiye’nin dünya üzüm üretiminin yüzde 6,22’sini karşıladığını vurguladı.
 
 
REKOLTEDE AZALMA BEKLENTİSİ

Bu sene üzüm üretimin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) birinci tahminlerine göre, geçen yıla oranla yüzde 2,4 azalmayla 4 milyon 185 bin 126 tondan 4 milyon 85 bin tona inmesinin beklendiğini belirten Bayraktar, "Toplam meyve üretiminin yüzde 22,5’i üzümden oluşuyor. Manisa gibi bazı üzüm üretim bölgelerinde kışın don, ilkbaharda dolu olması, hasat zamanı da yağmur yağması rekolteyi önemli ölçüde düşürdü." dedi.

Dünyada bağcılık için en elverişli iklim kuşağında yer alan Türkiye’nin en fazla bağ alanlarının Manisa, Denizli, Kahramanmaraş , Mersin, Gaziantep, Diyarbakır, Nevşehir, Mardin, Şanlıurfa, Karaman, Kilis, Elazığ, İzmir, Adıyaman, Bursa, Konya, Çorum, Kayseri, Malatya, Isparta, Ankara, Tokat, Adana, Çanakkale, Uşak, Batman, Hatay, Yozgat, Niğde, Antalya, Tekirdağ, Sakarya, Aksaray, Burdur ve Balıkesir’de bulunduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

"Özellikle 1980 sonrası gerileme yaşayan bağcılık, son yıllarda modern üretim tekniklerinin uygulanması ve yatırımların artmasıyla gelişmeye başladı. 1970’li yılların başında bağ alanlarının büyüklüğü 860 bin hektardı. O tarihten bu yana bağ alanları yüzde 45 azaldı. Bu alanlar korunsaydı Türkiye bağ alanı büyüklüğünde İspanya’nın ardından dünya ikincisi olurdu. 2011 yılında üretilen üzümün yüzde 48’i sofralık, yüzde 33’ü kurutmalık, yüzde 10’u pekmez, pestil, sucuk, şıra ve yüzde 9’u da şaraplık üzümdür. Ülkemiz nüfusu sürekli artış göstermesine rağmen kişi başına üzüm tüketimimiz artmamış, aksine azalmıştır. 1990’ların başında yaklaşık 45 kilogram olan kişi başı üzüm tüketimi günümüzde 34,8 kilograma inmiştir. Çekirdeksiz kuru üzümde ise iç tüketim toplam 20-25 bin tondur."
 
 
BAĞLARI KORUMAK İÇİN TEMİZ VE SAĞLIKLI FİDAN

Bağlarda özellikle bakteriyel hastalıklar, virüs hastalıkları ve floksera zararlısına karşı ilaçlı mücadelenin yapılamadığını, bu nedenle virüs ve bakteriyel hastalıklara karşı en etkin yöntemin temiz ve sağlıklı fidan kullanımı olduğunu belirten Bayraktar, "Floksera ve nematodlar için dayanıklı anaçları ile bağların tesis edilmesi gerekmektedir. Aşılı asma fidan üretiminde en büyük sorun yetersizliktir. Aşılı fidan talebi yılda 8-10 milyon adettir ancak üretim talebi karşılayamamaktadır." diye konuştu.
 
 
"EMANETE VERMEYİN ÜZÜMÜ DEPOLARDA TUTUN"

Arz fazlası ürünün, fiyatın düşmesi dolayısıyla döviz kaybına, üreticinin ve ülkenin zarar etmesine neden olduğunu bildiren Bayraktar, "Çekirdeksiz üzümdeki rekolteye bağlı olarak arz talep dengesinin bozulması, üreticilerimiz aleyhine işlemekte ve bir yıllık emeklerinin sonucunda maliyetin altında ürün satmak zorunda kalmakta veya ürün toplanmadan bağda kalmaktadır. Üreticimiz üzümü emanete vermez, ihtiyacı kadar olan malı satışa çıkarıp geri kalanını depoları veya ziraat odaları depolarında tutarsa fiyat düşmez." şeklinde konuştu.

Çoğunlukla yerde veya örtü üzerinde kurutulan üzümlerde ihracat esnasında temizlik problemi çıktığını, üzümlerin beton veya tel sergi üzerinde kurutulması gerektiğini bildiren Bayraktar, şu tavsiyelerde bulundu:

"Ambalajlamada özellikle en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği (AB) standartlarına uyum göstermek için çalışmalar yapılmalıdır. Çekirdeksiz kuru üzümde AB benzeri bir depolama kuruluşunun oluşturulması ve depolama maliyetinin desteklenmesi gerekmektedir. Ürün pazarlamasında ve serbest piyasada oluşan fiyatı kaçak yollarla gelen üzümler olumsuz etkilemektedir. Kuru üzümde sınır ticareti adı altında ülkemize giren ve sınır illerinde kalmayıp, ihraç edilen kuru üzümün içine karıştırılarak kalitemizi tehdit eden kaçak girişlerin daha sıkı kontrollerle önlenmesi büyük önem taşımaktadır. Şaraplık üzümdeki en büyük sıkıntı, şaraptaki ÖTV’nin yüksekliğinden dolayı ürün bedellerinin düşmesidir. Şarapta ÖTV oranları makul bir seviyeye getirilmelidir. Üzümde alternatif değerlendirme şekillerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Ürünün serbest piyasada fiyatının oluşabilmesi için çok fazla alıcı ve satıcının bir arada bulunması gereklidir. Bunun için ürün ihtisas borsaları oluşturulmalı ya da mevcut borsalara işlerlik kazandırılmalı, ticaret borsaları tescil kurumu olmaktan çıkarılmalıdır. Üzümde kayıp da çok fazla. 2011-2012 üretim sezonunda üretim ve piyasada 373 bin 29 ton üzüm çöpe gidiyor. Oldukça büyük miktarlarda üzümün de tüketim aşamasında çöpe gittiği düşünülürse kaybın büyüklüğü ortaya çıkar. Üretim, piyasa ve tüketimde kayıplar doğru ambalajlama ve saklamayla en aza indirilmelidir."
 
 
 
 
 
(CİHAN) 

Ekleme Tarihi
25.08.2013
Ekleyen Kişi
Özgür Şevik

Etiketler: TZOB, Şemsi Bayraktar, Üzüm, çeşit, hasat, bağ, fidan, haber, haberler, tarım, tarım haberleri, tarımsal haberler
Link: Üzümün çeşit sayısı bin 200'den 50'lere düştü




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız