Mevsimlik çocuk işçilerin en büyük sıkıntısı eğitimin aksaması. Kimi okulu bırakmak zorunda kalıyor. Tıpkı 15 yaşındaki Mahsun gibi...
Düzce’nin Çilimli ilçesindeki mevsimlik işçilerin bir arada bulunduğu ‘çadır kent’ bölgedeki en büyük geçici yerleşim yerlerinden biri. Her sene yaklaşık 250 kişinin Türkiye ’nin dört bir yanından geldiği fındık toplama işine bu yıl 500’ün üstünde işçi gelmiş. İşçilerin yarısı çocuk. Mevsimlik çocuk işçilerin en büyük sıkıntısı eğitimlerinin aksaması. Çoğu karnelerini almadan düşüyor yollara, ders zilinin çalmasından bir ay sonra oturabiliyor sıralarına. Kimi okulu bırakmak zorunda kalıyor. Tıpkı altı çocuklu İnansız ailesinin en büyüğü Mahsun gibi... Ailenin babası Süleyman İnansız eşini iki yıl önce mevsimlik işçi olarak çalıştığı Ankara Çayeli’nde kaybetmiş.
‘Mecbur, çalışacağım’
Eşi serinlemek için girdiği derede boğulmuş. İnansız, çocuklarını çalıştırmak istemiyor ama biliyor ki onlar da katılmasa kazandığıyla geçinmek imkânsız. Ailede gözler evin en büyük oğlu 15 yaşındaki Mahsun’da. Babası “Okulu bırakacağım dedi, izin vermedim” derken, Mahsun alıyor sözü: “Hep borçla mı yaşayacağız? Mecburen çalışmam lazım. Babamın yaşı belli. Evin büyüğü olarak yükü ben çekeceğim.” 10 yaşında başlamış çalışmaya Mahsun. Çilimli’deki 5. senesi. Ağzından tek bir cümle dökülüyor, belli belirsiz ama yetiyor durumunu anlatmaya: “Okumayı çok istiyordum ama bize nasip değilmiş demek.” Çilimli’de ‘umut’ veren hikâyeler de yok değil. Dokuz çocuklu Kadak ailesinin üç genci fındık tarlalarından üniversite sıralarına geçmeyi başarmış. “Fındıktan kurtulmalarının yolu yine fındıktan geçiyor” diyorlar. İlk kazanan en büyük ağabey Osman olmuş. İzzet Baysal Üniversitesi Fizyoterapi Bölümü’nü kazandığı yıl babası vefat etmiş.
Fındıktan üniversiteye
Aldığı bursun yarısını ailesine göndererek eğitime devam etmiş. Başarısı kardeşlerine de örnek olmuş. Önce Haydar girmiş sınava. Başarısız olmuş. Viranşehir’deki hamallık günlerini hatırlamış. Toz ve mazot kokusu altında taşıdığı çuvalları, ağzında biriken çamur tadını. Fındıktan kazandığıyla dershaneye gitmiş. Bu yıl girdiği sınavda kendisi Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü’nü, kardeşi İbrahim de Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanmış. Şimdi sırada iki kız kardeş var. Biri polis, diğeri mimar olmak istiyor.
