İSO İkinci 500’de 86 gıda şirketi yer aldı
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye'nin 2012 yılı için ikinci 500 büyük sanayi kuruluşunu açıkladı. Temmuz ayında açıklanan İSO 500 listesinde 98 gıda ve içecek firmasının yer aldığı listenin İkinci 500 sıralamasında 85 gıda ve içecek firması yer aldı. İkinci 500 listesinin ilk üç sıralamasında da iki gıda firması bulunuyor. Araştırmaya göre ilk sırayı, 166,4 milyon liralık üretimden satışlarıyla T.T.L. Tütün Sanayii aldı. T.T.L Tütün Sanayii'ni 165,6 milyon lira ile Eker Süt Ürünleri takip ederken, listenin üçüncü sırasında 165,2 milyon lirayla PNS Pendik Nişasta Sanayi yer aldı.
2012'de İkinci 500 şirketlerinin üretimden satışları 53,9 milyardan 57,1 milyara çıkarak cari fiyatlarla yüzde 5,9 oranında arttı.
Araştırmanın en dikkat çekici yönü ise İkinci 500’deki firmaların ihracat artışının yüzde 4,6 olması. Temmuz ayında yayınlanan İSO 500 listesinde yer alan dev sanayi kuruluşları ihracat artışında yüzde 0,6 gibi düşük bir oranda kalırken İkinci 500 listesinin yüzde 4,6 ihracat artışı yakalamaları dikkat çekti. Bu artış, İkinci 500’deki şirketlerin 2012 yılında, yeni ihraç pazarları bulmakta ve bu pazarlara mal satmakta daha başarılı olduklarını gösteriyor. Ancak İkinci 500’de yer alan firmalar istihdam artışında ilk 500’e göre geri kaldılar. İkinci 500'de ücretle çalışanların sayısı 2012'de 2011'e göre yüzde 0,8 oranında arttı. Birinci 500'de istihdam artışı yüzde 3,7 olarak gerçekleşmişti. Bir başka dikkat çekici gelişme ise İSO 500'de olduğu gibi ikinci listede yer alan şirketlerin de faaliyet dışı gelirlerindeki artış oldu. İkinci 500 listesindeki şirketler, bir önceki yıla göre temettü, faiz geliri, net kambiyo kârları, iştirak gelirleri gibi kalemlerden oluşan faaliyet dışı gelirlerini 16 kat arttırdı. “Büyüme var ama istenen ölçüde değil” diyen İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Ülkemiz; Cumhuriyetimizin 100'ncü yılı olan 2023 yılına odaklı bir hedef planı doğrultusunda geleceğe doğru yol alırken, küresel büyümeye ilişkin aşağı yönlü riskler artarak devam ediyor. Eski riskler varlığını sürdürürken, yükselen piyasa ekonomilerinde ortaya çıkan düşük potansiyel büyüme, yavaşlayan kredi hacmi ve ABD'deki parasal sıkılaştırmanın sermaye hareketlerini sınırlaması vb. faktörler yeni riskler ortaya çıkarmaktadır. Bu konjonktürün ekonomimizin genel performansına olan negatif etkilerini 2012 yılında yaşadık. Ekonomimizin büyümesi yüzde 9'lardan, yüzde 2.2'lere kadar geriledi. Bu daralmanın yarattığı etki sanayi şirketlerimizin büyüme performanslarında da görülüyor. Büyüme var ama istenen ölçüde değil.” ABD Merkez Bankası'nın parasal genişlemeyi azaltmaya yönelik sinyaller vermesinin, gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalarında dalgalanmaya yol açtığına dikkat çeken Bahçıvan; bu durumun, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkileme olasılığı nedeniyle uluslararası finans piyasalarını ve söz konusu ülkeleri tedirgin ettiğini kaydetti. İSO Başkanı Bahçıvan; iç talepteki hafif toparlanmaya rağmen, özellikle Euro Bölgesi'ndeki durgunluğa bağlı olarak ihracatın zayıf seyrini sürdürmesinin de büyüme üzerinde sınırlayıcı bir etki yarattığını belirtti. | 
