Gıda takviye ürünlerini önlemek için kamu kurumları üçüncü kez toplandı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından düzenlenen Gıda Takviyesi ve Sağlık Beyanı ile ilgili kamu kurumları üçüncü istişare ve işbirliği toplantısı yapıldı. Toplantıda gıda takviyeleri ile ilgili görüşülecek beş önemli başlığın ön plana çıktığını açıklayan RTÜK Başkan Vekili Hasan Tahsin Fendoğlu, "Daha etkin ve caydırıcı önlemleri en üst düzeyde görüşmek için toplantıyı gerçekleştiriyoruz."dedi.
RTÜK'teki toplantıya, Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu,Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı yetkilileri katıldı.
Toplantıda konuşan Hasan Tahsin Fendoğlu, üçüncü toplantının daha önceki toplantılardan farkının öncekilere göre daha üst düzey olduğu şeklinde açıkladı.
Fendoğlu, sürecin, söz konusu ürünlerin ruhsatlandırılmasından tüketiciye ulaşımına kadar gelişen tanıtım ve pazarlama aşamalarını kapsadığı görüldüğünü ve daha etkin ve caydırıcı önlemleri en üst düzeyde görüşmek için toplantıyı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Fendoğlu, toplantıda yapılacak görüşmeler ve sağlanacak mutabakat çerçevesinde; şu konuların ele alınacağını bildirdi:
"Uygulamadaki eksiklikler belirlenebilir, kurumların daha fazla yetki kullanmaları söz konusu olabilir, kurumlar arası işbirliği artırılabilir, sürekli bir işbirliği ve ortak çalışma grubuna ihtiyaç duyulabilir, mevzuat değişikliği düşünülebilir, bitkisel takviyelerin sağlık beyanı ile sunulması konusunda daha çok eğitici kamu spotları ve zorunlu yayınların yapılması gündeme gelebilir."
TOPLANTININ 5 ÖNEMLİ BOYUTU BULUNUYOR
'Gıda takviyesi ve sağlık beyanı' konulu toplantının 5 önemli boyutunun olduğunu ifade eden Fendoğlu, şunları aktardı:
"Birincisi 'sağlık' boyutudur. Halkın sağlığının korunması esastır. İkinci boyutu 'ekonomik' boyutudur; yıllık olarak tahmini yüz milyon dolarla ifade edilen bir ekonomik hacim ve kayıt dışılık iddiası vardır. Bu konuda çalışma yapılabilir. Üçüncü boyutu 'reklam ve tanıtım' boyutudur; ürünün TV, radyo, internet, cep telefonları gibi mecralar üzerinden tanıtılması ve satışa sunulması olgusudur. Bu tanıtımlar şayet gizli reklâm ise veya endikasyon belirterek halkı yanıltan reklâm ise veya sağlık beyanı ile yapılıyorsa ihlal olduğu açıktır. Dördüncü boyutu 'hukuki boyutu'dur. Konunun hukuki ve özellikle cezai boyutu önem taşıyabilir.Beşinci boyutu 'denetim boyutu'dur. Sağlık beyanı ile tanıtılan ve reklam edilen gıda takviyelerinin satışının denetimi önem taşımaktadır. Keza sağlık beyanlı ürünlerin tanıtımı için ilgili kurumdan izin alınması şart koşulabilir."
"BU ÜRÜNLERİN GÜVENLİĞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİĞİ KANITLANAMADI"
Fendoğlu, pek çok hastalığa karşı tedavi edici etkisinden bahsedilip tüketiciyi aldatabilen, yanıltabilen veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edebilecek şekilde tanıtım ve satışı yapılabilen bu ürünlerin güvenliği ve bilimsel etkinliği kanıtlanamadığını da bildirdi.
RTÜK BİN 803 İHLAL KARARI VERDİ
Yapılan önemli bir araştırmada gıda takviyesi konusunda halkın yüzde 40’ının televizyonlara, yüzde 35,6'sının internete ve yüzde 27’sinin gazetelere güvendiği sonucuna varıldığını aktaran, Hasan Tahsin Fendoğlu "RTÜK yaklaşık son 2, 5 yıl içerisinde Radyo ve Televizyonlara, gıda takviyelerini ilaç gibi sundukları, gizli reklam yaptıkları veya tüketiciyi aldattıkları kanısıyla yaklaşık bin 803 adet ihlal kararı vermiştir. Bu, aynı döneme ilişkin RTÜK müeyyidelerinin yaklaşık yüzde 85’ine demektir. RTÜK, televizyon ekranlarını yabani otlar gibi saran, halkı yanıltıcı bitkisel ürün reklamlarına karşı adeta yoğun bir zirai mücadele yürütmektedir."diye konuştu.
Tahsin Fendoğlu, konuşmasında gıda takviyelerinin, ilaç gibi sunulmasının yasa dışı olduğunu da vurguladı. Gıda takviyesinin tedavi edici olduğunun söylenmesi, sağlık beyanı ile sunulması, endikasyon belirtilmesinin hukuk dışı olduğunun altını çizen Fendoğlu, şöyle devam etti:
"İnsan sağlığına aykırı olduğu için kanunla ve ilgili diğer mevzuatla yasaklanmıştır. Konu 7 paydaşımızı da ilgilendiren bir konu olduğu için kendileriyle işbirliği ve koordine içerisinde olmamız gerekmektedir. Konunun kurumlar arası işbirliğiyle çözülebileceğine inanıyoruz." (CİHAN) |
