İhracat gümrüğe takıldı
Bulgaristan ile yaşanan kriz nedeniyle geçişlerine izin verilmeyen yüzlerce TIR'daki yaş sebze ve meyve ile çiçekler risk altında. Krizin uzaması büyük maddi külfete yol açacak.
Bulgaristan ile başgösteren TIR krizi devam ederken, özellikle yaş meyve ve sebze ile kesme çiçek ihracatı yapan ürünlerin bekleme nedeniyle risk altında olduğu belirtildi. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) de krizin çözümü için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’e mektup yazarak yardım istedi. İhracat yüklerini Bulgaristan üzerinden götürmek isteyen TIR sürücülerinin dozvola (yol geçiş belgesi) olmadığı için Kapıkule Sınır Kapısı ve yakınlarındaki TIR parklarında bekleyişi sürerken, bu araçlarda yüklü ürünlerin risk altında olduğuna dikkat çekildi. TIR’ların Kapıkule’de bekletilmesine tepki gösteren Antalya İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, Bulgaristan’ı keyfi uygulamalarla hem uluslararası anlaşmaları hem de altına imza attığı anlaşmaları yerine getirmemekle suçladı. TIR’ların günlerdir Kapıkule’de beklediğine dikkat çeken Satıcı, özellikle yaş meyve ve sebze ile kesme çiçek gibi ürünlerin bu bekleme nedeniyle bozulmaya başladığını, ister istemez bir zarar oluşacağını söyledi. Satıcı, Bulgaristan’ı devlet ciddiyetiyle hareket etmeye davet etti. TOBB Başkan Yardımcısı ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak da özellikle Antalya bölgesinden ihraç edilen yaş meyve ve sebze ile kesme çiçek TIR’larındaki ürünlerin büyük risk altında olduğunu dile getirdi. Budak, nakliyecilerin de bu durumdan büyük mağduriyet yaşadıklarını, TOBB olarak hükümetler arasında acil çözüm için gerekli taleplerde bulunulduğunu kaydetti.
ERDOĞAN VE MERKEL’E MEKTUP UND ise TIR krizinin çözümü için Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup gönderdi. UND İcra Kurulu imzasıyla yayımlanan mektupta, Türkiye ve Almanya arasındaki dış ticaretin önemine değinilerek, bu ticaretin taşındığı karayolu güzergahındaki bazı AB ülkelerinin Türk TIR’larına ayrımcı kısıtlamalar uyguladığı belirtildi. Mektupta 5 bin 573 Alman sermayeli şirketin Türkiye’de üretim yaptığı, yine Türkiye’de yatırım yapan her 5 yabancı şirketten 1’inin Alman menşeli olduğu, Türkiye’den AB’ye gerçekleştirilen ihracatın da yüzde 29’unu Alman sermayeli şirketlerin yaptığı hatırlatıldı.
AYRIMCI KISITLAMALAR
Her yıl Türkiye’den Almanya’ya ortalama 6 milyar dolarlık ve 700 bin tonluk mal ihracatının, Almanya’dan da Türkiye’ye her yıl ortalama 7 milyar dolarlık mal ithalatının karayoluyla yapıldığı, yaklaşık 800 bin tonluk Alman üretiminin Türkiye’ye karayoluyla taşındığı kaydedilen mektuba şöyle devam edildi: “Ancak ne yazık ki, bu ticaretin taşındığı karayolu güzergahları üzerinde bazı AB üyesi ülkeler (örneğin Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Avusturya v.b) sadece ‘geldikleri ülke Türkiye’ olduğu için, TIR’larımıza ciddi ayrımcı kısıtlamalar uygulamaktadır. Ayrımcı kısıtlamalar uygulayan ülkeler, bu tutumlarıyla dünya mal ticaretini düzenleyen GATT Anlaşması’nın 5’inci maddesinde zorunlu tutulan ‘transit serbestisi’ kuralını ihlal etmektedirler. Söz konusu ülkeler ayrıca, Türkiye-AB Gümrük Birliği kapsamında serbest dolaşımda olan mallar için geçerli ‘miktar kısıtlaması’ yasağını da ihlal etmektedir.” 159 ülkenin 2013 Aralık ayında Bali’de aldığı kararla, ticarette ‘transit taşımaların her türlü kısıtlamadan ve ayrımcılıktan muaf tutulmak zorunda olduğu’ gerçeğinin vurgulandığı anımsatılan UND’nin mektubunda, “İki ülke arası geçerli hukuktan bağımsız olarak, sadece sınırlar üzerinden ‘transit’ yapılan taşımaları serbest kılan GATT kurallarına ve Türkiye-AB Gümrük Birliği kurallarına uyulmasının sağlanması için acil desteğinizi arz ederiz” denildi. | 
