Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF), bu yıl sekizincisini hazırladığı TGDF Gıda ve İçecek Sanayi Envanteri ile ilgili verileri açıkladı. Verilere göre gıda ve içecek sektörü, 2013 yılında 11,9 milyar dolarlık ihracatla yeni bir rekor kırdı. Sektör, toplam ihracattaki payını yüzde 7,8’e yükseltirken, ihracat artışı bir önceki yıla göre yüzde 10,7 oranında gerçekleşti.
2013 yılında 5.9 milyar dolar gerçekleşen ithalat ile sektörün Türkiye toplam ithalatındaki payı yüzde 5,2’ ye geriledi.Bu dış ticaret verileriyle gıda ve içecek sanayi, 6 milyar dolar dış ticaret fazlasına ulaştı, sektörün dış ticareti karşılama oranı ise %196 gibi yüksek bir oranda gerçekleşti.
Yine envanter verilerine göre, geçen yıl sektörde faaliyete başlayan yabancı sermayeli firma sayısı 13 olurken, uluslararası yatırım girişi 342 milyon dolar oldu. 2013 yılında sektörün AR-GE faaliyetlerine ayırdığı kaynak 82,5 milyon dolara yükseldi.
Gıda ve içecek küresel ticaretinde 100 milyar dolar artış beklentisi
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, TGDF Gıda ve İçecek Sanayi Envanteri dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, sektörün 290 milyar liraya yaklaşan cirosu ve 410 binin üzerinde çalışanıyla Türkiye’nin en büyük üretim sanayisi konumunda olduğunu söyledi.
Şemsi Kopuz, geçtiğimiz yıl itibariyle 18 trilyon dolar olan dünya ticaretinin, 2 trilyon dolarının gıda ve içecek, 1 trilyon dolarının ise tarım ürünleri ticaretinin oluşturduğunu belirtti. Dünya Ticaret Örgütü tahminlerine göre, dünya toplam mal ve hizmet ticareti hacminin 2014 yılında yüzde 4,7 büyüyeceğini kaydeden Kopuz, bu yıl gıda ve içecek küresel ticaretinde de 100 milyar dolarlık bir artış beklentisi olduğunu ifade etti.
Kopuz, artışa yönelik bu tahminin iyi bir haber olabileceğini ancak iklim değişikliği ve küresel ısınmadan kaynaklanan sebeplerle tarımsal hammaddeye, rekabetçi fiyatlarla erişimin sektörün önemli bir sorunu olmaya başladığını sözlerine ekledi.
Küresel kuraklık neticesinde oluşan yüksek fiyat artışları, fiyat istikrarsızlıkları ve azalan kaynakların uzun vadede hammadde teminini tehlikeye sokacağına dikkat çeken TGDF Başkanı Kopuz, Türkiye’de de bazı bölgelerde yaşanan kuraklık ve don olaylarının fındık, çay, kayısı, elma, kiraz, vişne, şeftali, karpuz ve bağ alanlarını olumsuz etkilediğini, ciddi rekolte kaybı ve beraberinde ekonomik kayıp getirdiğini ifade etti.
Bu olumsuz koşulların gıda ve içecek sanayinin pozitif yönlü olan ithalat- ihracat makasını daraltmasına neden olabileceğini söyleyen Kopuz, risklere karşı önlem alınması gerektiğinin altını çizerek AB’nin Ortak Tarım Politikasında reforma gittiğini, süt ve şeker kotalarını kaldırdığını, bu reformların artan talebin karşılanmasında ve gıda ve içeceklerin artan küresel ticaret hacminden daha fazla pay almak adına yol gösterici olduğunu vurguladı.
Hedef 40 Milyar Dolar
Sektörün 2023 hedefleri doğrultusunda da bilgi veren Şemsi Kopuz, 2023 yılında 40 milyar dolar gıda ve içecek ihracatı gerçekleştirmeyi amaçladıklarını da dile getirdi.
