Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 26 Nisan 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Yazarlarimiz » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Özet

Ülkemizde 29 Mart 2009 tarihinde yapılan seçim sonuçları halen tartışılıyor. Seçmen kütükleri, aday belirleme şekli, seçimin atmosferi, yaşanan renkli görünümleri ile iç eleştirisi yüksek bir seçim yapıldı. Çoğu kişi için sonuçlar güven vermedi. Çoğunluğu doğu illerimizden olmak üzere 20 yakın kişi bu uğurda hayatını kaybetti. Seçim sonuçlarının düşünce haritası üzerindeki yansıması ilerde de çok konuşulacak gibi görülüyor. Koltuk sevdasının yüksek, güven duygusunun düşük olduğu ülkemizde halen herkesin gönül rahatlığı ile oy kullandığı aday bulmakta zorlandığı görülmektedir. Yerel yönetime aday adayların Ankara’dan belirlenmesi genelde siyasi kimliklerin yerel yönetimde aday gösterilmesi yerel renklerin ve değerlerin yörenin doğasına uygun yönetilmesine engel olduğu vurgusu bu dönemde ilk defa vurgulandı. Yerel yönetim adaylarının siyaseten uzak yerel seçmen tarafından belirlenmesi (her aday siyasi partiye bağlı kalmadan bağımsız aday olmalı), ülkemizdeki farklı renklerin yönetime katkısı daha iyi yansıyacaktır. Yerelde yönetim becerisini gösterecek adayların aday gösterilmemsi gelecekte ülke yönetimlerine katılacak yeni değerlerin ve yüzlerin eksikliği olarak yansıyacaktır. Bu durum demokrasimizin ileri düzey taşımasının önünde bir engel olacaktır. Kadınların ve gençlerin az yer aldığı seçim ve yerel yönetimler ayrıca demokrasimizin gelişmişliği açısından da eksiklikler taşıyacaktır. Bütün bu olgular ciddi bir siyasi partiler, seçim ve yerel yönetimler yasal düzenlemesine ihtiyaç duyulduğunu ortay çıkmış durumdadır. 

İlgi duyanlar için yazını genişletilmişi aşağıdadır. Saygılarımla.

 

Seçim Egemenliğin Temsilidir

Adı demokratik olan dünyanın bir çok ülkesinde aralıklarla en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün yöneticileri sandık yolu ile belirlenmektedir. Ülkemiz aralıklarla genel, yerel seçimlere giderek reşit, aklıselim sahibi, bilinci olan 18 yaşını doldurmuş her bireyin tercihine başvurulur. Seçme ve seçilme hakkı, egemenliğin milletin iradesi ile belirlenmesi Cumhuriyetin önemli kazanımlarının başında geliyor. Seçimlerde milli iradenin sağlıklı oluşması demokrasimizin gelişmesi bakımından önemlidir.

Son 29 Mart seçimi bir yerel yönetim seçim, olmasına rağmen bir anda genel seçim gibi geçti. Seçimde her yola başvuruldu, her tür teknoloji kullanıldı. Uçak, helikopter ve diğer araçlar kullanılarak liderler günde iki üç farklı il’de miting yaptı. You toub, kimlik numarası girilirken, oy kullanacağınız haritanın önünüze gelecek olması teknolojinin seçimde kullanmasından tutun da, cep teflonlarına kadar iletişim teknolojinin bütün unsurları kullanıldı. Zekice yaratılmış reklamların kullanılması yaralıdır.

 

Türkiye Halen Sağlıklı Seçim Kütüğüne Sahip Değil

Nihayet seçim günü geldi ve yurttaşlık kimlik numarası, kayıt derken yurttaşlar sandığa gitti ve oyunu kulandı. Yurttaşların çoğunluğu sandığa giderek tercihlerini ortaya koymaya çalışırlar. Ülkemizde de seçimlere çok önem verilmekte. Ancak sonuçların alınması bir çok nedenden dolayı çok da kabullenilemiyor. Çünkü halen ülkemizde kaç seçmenin olduğu ve kimlerin nerede oy kullanacağı belirsizliği hep şikâyet konusu olmaktadır. Seçim kütüklerinin yetersiz olması, halen kimin hangi seçim bölgesinde olduğunu bilmemesi, seçim sandıklarının güvenliği, seçim sonuçlarının aşağıdan yukarıya sağlıklı iletilmesi hep tartışma konusu.

Seçim Yapıldı Ancak Çoğu Kişi ve Gruplar İçin Sonuçları Kabullenmek Pek Mümkün Olmadı

Seçimde çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu olmak üzere 20’ye yakın kişi seçim sandıkları başında öldürüldü, 100’den fazla kişi yaralı, Urfa’da bir köyde amca çocuklarının bir birleri ile silahlı çatışmaya girmesi işin acı tarafı. Çoğunlukla muhtarlık seçimleri ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu’dan başlayan tartışma iller bazında başlayan itirazlar ve kitlesel gösteriler, İstanbul'un yan banliyölerindaki seçim itirazlarına kadar devam eden gösterilere sahne oldu. Bir çok yerde her gün basına çok sayıda farklı görüntüler ve idealar seçimin sağlı hakkında insanlarda kaygı yaratmaktadır. Temelde güven ilişkisi zayıf olduğu toplumumuzda toptan bir kuşku ve oylarının hiç edildiği duygusu oluşmaktadır ki bugün toplum iyice seçim sonuçları hakkında tatmin olmuş değildir. Umarım ileride teknoloji bu kuşku ve güvensizlikleri ortadan kaldırır.  

 

Seçim Başlı Başına Bir Tercih ve Bilinç İşlevidir

Her toplumun elitleri ve daha düşük bilgi ve bilinç düzeyine sahip insanları vardır ve tercihleri de farklıdır. Seçmek başlı başına bir tercih ve bilinç işlevi olarak önemlidir. Tabii seçimin genel sonuçlarının ülkemizin geleceğinin şekillenmesi ile başlayan tartışmada ayrı ayrı incelenmesi siyaset bilimcilerinin konusu. Her seçimden sonra kazanan kaybeden aranır. Doğal olarak bizim gibi toplumlarda genelde güçlü, karizmatik, lidere endeksli seçimlerin zamanla farklı sonuçların doğmasına neden olduğu görülmüştür. Türkiye seçim tarihi hep iktidara güçlü gelenlerin bir süre sonra Türkiye'nin ağır sorunları karşısında zamanla zayıflayarak güç kaybettiği uzmanlar tarafından tarihsel yapıları ve rakamlar ile işlendi. Seçim sonuçlarının Türkiye haritasındaki dağılımı ile toplumun düşünce ve eğitim düzeyi konuşuldu. Seçim sonuçları ile toplumun eğitim düzeyi, beklentiler ve kimlikler üzerinde oy kullanma potansiyeli tartışıldı.

 

Seçim Sonuçlarından Çok Seçim Sistemi Daha Önemli

Ülkemizde sınırlı sayıda saygın uzmanlar sonuçları kendi penceresinden yorumladı. Bende kendime göre her oy kullanan yurttaş gibi sonuçları yorumladım ve analizlerimi çıkardım. Benim kafam seçim sonuçlarından çok seçim öncesi aday belirleme şekli ve doğal olarak bunun kaynaklandığı siyasi partiler ve seçim sisteminde. Çünkü sonuçları belirleyen nedenler ve onun kaynaklandığı sistemlerdir. Ülkemizde bir türlü sağlıklı bir seçim sistemi sağlanmadığı için gelecekte ciddi yönetim sorunları yaşayacağımız kaygısı taşımaktayım. Gönlümde geçen seçim yerel olması ve ülkenin geleceği için yerelde çok sayıda yeni yüzün ve yeteneğin ülke yönetimine kazandırılması yönünden. Bugün ülkemiz siyasetinin kısırlaştığını ve bunun nedeninde yerel yönetim adaylarının partilerin liderleri tarafından belirlenmesidir. Yerelin sesi dinlense eminim her partide çok renkli, yetenekli ve kendi güzelliklerini ve becerilerini yerel yönetimlere ve siyasete taşırlar. Umarım gelecek seçimde liderlerimiz tabandan gelen renkleri dinlerler. Tabanda var olan renkler ve örtük değerler gün yüzüne çıkarılmasa gelecekte siyaset kısırlaşır ve toplumdan daha çok eleştiri alır.

 

Yerel Seçimlerde Siyasi Parti Adayları Yerine Yerel Adaylar Çıkarılmalı

Yerel seçimlerde siyasi parti liderlerinin Ankara’da parti adına aday belirleme yerine yerelde çıkabildiği kadarı ile kendinde yönetme yeteneği ve gücü gören adayın çıkması daha sağlıklı bir seçicilik sağlayacaktır. Gerekirse iki turlu bir seçim sistemi getirilir ilk turda belirli bir düzeyin altında kalanlar ikinci tura katılamazlar ibaresi ile ön elem sağlanmış olur. Çoğu kişi kendilerinin tercih etmediği adayların tepeden inme İllerine, İlçelerine ve Beldelerine aday gösterildiğini belirtiyorlar. Muhtarlıklar gibi siyasetten uzak bireysel adaylar çıkarsa eminim toplum gönül rahatlığı ile sandık başına gidecek ve daha sağlıklı adayları seçecektir. Böylece küçük yerleşim yerlerinde siyasi çekişme de çok fazla yaşanmaz. Çünkü bu seçimlerde görülen tablo bir çok yerde yerel adayların önemli olduğu ve toplumun desteğini aldıkları görülmüştür.

 

Seçimde Çok Sayıda Paradoks Renkli Görüntüler Yaşandı

Ancak ben sonuçlardan çok seçimde yaşanan başka renklilikleri işlemeyi toplumumuzun düşünme biçimi ve bakış açısı yönünden daha çok önemsedim.  Bugüne kadar gördüğüm seçimler içinde 29 Mart 2009 tarihindeki seçim sonuçları bir çok mesaj paradoksu içinde barındırıyor. Bütün bu itiraz ve yaşanan gösterilerde de gerçekten de gariplikler ve farklı renkliliklerle dolu bir seçim. 

Kaynana, gelin, yenge kayınbirader, karı-koca karşılıklı aynı koltuk için seçime rakip olarak gitmesi gerilimlere ve renkliliklerin yaşanmasına yol açtı. Hani bir söz vardır, besle kargayı oysun gözünü misalinde olduğu gibi “kendisini işe alan beledîyi başkanına karşı aday olup başkanı yerinden eden adaydan tutunda, işçi olarak girdiği belediye başkan seçilmeye kadar bir çok ülkede görülmesi mümkün olmayan renklilik yaşanmıştır. Ancak ilginç olanlardan biri makam şoförünün belediye başkanına karşı aday olmuş ve manşet “Malatya'nın Pütürge'nin Tepehan belde belediye başkanı ile makam şoförünün girdiği yarışı, makam şoförü kazandı”.  Benzer şekilde Konya’da bir belde belediyesinde iş makineleri operatörlüğü, makam şoförlüğü ve otobüs şoförlüğü yapan memur, belediye başkanı seçilmektedir.  AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, ilçeye bağlı Akçabelen beldesinde belediyeye 1988 yılında işçi olarak giren 45 yaşındaki Hasan Sayın, 1992 yılında memurluk statüsüne geçti. Ancak kendisini işe alan başkan ile anlaşamayıp karşısına aday olup seçimi kazanarak koltuğa oturuverdi.

Eşek sırtında binlere hitap eden Bingöl adayı seçim sonrası 70 oy alınca insan onurlu davranır diyerek tepki göstermiştir. Belediyesi iptal edilince sandık başına gitmeyen sandıkta seçim görevlisinden başka oy kullanan olmadığı bir iki yerleşim yeri yansıdı basına. Çankırı’nın Kızılırmak ilçesine bağlı Yukarı Alagöz köyü sandığa boş oy atarak su sorunun çözülmediğini belirtilmiştir. Eşi belediye başkanlığına gösterilmeyince hanımını yerine seçtirenler bir hayli fazlaydı bu seçimde. Gaziantep’in İslâhiye ilçesi belediye başkanı partisi tarafından yeniden aday gösterilmediği zaman eşini aday göstermesine kıyafeti nedeniyle itiraz edildiği basına yansıdı. Sivas’ın bir köyünde bir muhtarımızın rakip adayın oy pusulasını yanlışlıkla ters taraftaki cebinden çıkararak kullanması ile seçimi kaybetmek zorunda kaldı. Yaşanan ilginçliklerden biri de Yalova’da yerel yönetime aday olan Seval Tarım seçilmesine rağmen yaşı 25 yaşının dolmasına 3 ay kaldığı için mazbatasını alamadı. Genç seçilemeyince ikinci sıradaki yaşlı seçilmiş oldu. Gerçi bu seçimde en az konuşulan gençler ve kadınlar oldu. Seçime katılan kadınların çoğunluğu Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinden olması ilginç. Elazığ’da bağımsız adaya 0 oy çıkması acaba aday yanlışlıkla rakip adaya mı oy verdi sorusu sorulmuştur. Karabük'ün Yenice ilçesinde, seçimde yüksek oy alan 2 adayın birbirlerini şikâyet etmeleri üzerine oyları iptal edilince, eşi ve kendisinden başka oy alamayan kişi muhtar olmanın mutluluğunu yaşamıştır.

Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinin Sızan Köyünde baba ve oğul seçime giriyor ve seçimi oğlu kazanıyor, 74 yaşındaki baba karşısına çıkan en büyük oğluna kaşı usulsüzlük yapıldı diye seçim kuruluna itiraz etmesi sonucu seçimi kazanarak koltuğa oturuyor.  Sonuç baba ve oğlunun iktidar koltuğu için karşı karşıya geldiği durum ibretliktir. Öyle bir koltuk ki oradan ayrılmamak için ne dostluklar ve ilişkiler bozuluyor. İzmir Aliağa Yalı mahallesinde 28 yıldır muhtarlık yapan 98 yaşındaki Tayyib Baran yeniden aday olduğunda kendinsin yürüyemediği ve yaşlılığı hatırlatıldığında “hepsinin cebimden çıkarırım”, hatta diyor ki ”mezara kadar da kefen kadarda” adayım diyor. Yaşı doksan’da olsa, on kez seçilse de bir türlü koltuk bırakılmak istenmiyor.

Daha nice renkli ve her biri kendi içinde güçlü mesajlar taşıyan başka bir toplumda az görülür nitelikteki bu renkli paradokslar ilgimi çekti. Çünkü ayrıntılarda daha çok bilgi saklı gibi geldi bana. Bu ayrıntılar, küçük kurnazlıkları ve ayak oyunları, yüzlere takılan kat kat maskeler, saflıklar ve doğallılar yanında gençlere ve kadınlara çok yer verilmemesi toplum olarak seçme kültürüne ilişkin genel durumumuzu ve gelişmişliğimizi gösteriyor. Her seçim ciddi bir öğretidir. Ne mutlu yaşamdaki seçimlerden ders çıkarana.

Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ
Çukurova Üniversitesi, [email protected]

Ekleme Tarihi
12.04.2009
Ekleyen Kişi
İbrahim Ortaş


Paylaş | |
 DİĞER YAZILARI