Eve dönerken manava ve markete uğradım. Biraz meyve ve kahvaltılık aldım. Cebimden tam 126.40 TL çıktı. Bugün enflasyon açıklanıyor. Ayşe Hanım Teyzem rakama itiraz edebilir:?‘Ben TÜFE’ye değil, cepten çıkana bakarım’ diye...
İTO’ya göre sebze ve meyve temmuzda ucuzlamış. Bir ücretli olarak İTO?endeksine mi inanayım, manavdaki fiyatlara mı?
Akşam üzeri eve dönerken manava uğradım. Bir marul seçtim. Manav ‘5 TL’ dedi. İki kilo domates istedim. Kilosu 5.50 TL imiş. Başka şeyler de alacaktım. Fiyatlar abartılı geldi... ‘Daha ucuzdur’ diye düşünerek markete gittim. 710 gram kayısı aldım. Kilosu 20 TL imiş, 14.20 TL tuttu. 686 gram salatalık aldım, 3.26 TL tuttu. 692 gram incir aldım, 17.30 TL tuttu. Bir kavun tarttırdım. Kilosu 4.50 TL imiş. 18.94 TL tuttu. 3.98 TL’si devlete KDV olarak gitmek üzere kasaya 53.70 TL ödedim. Marketin şarküteri bölümüne yöneldim. Geçen gelişimde 29 TL olan beyaz peynir 32 TL, 40 TL olan kaşar peyniri 44 TL olmuş. Zeytin 22 TL’den 25 TL’ye yükselmiş. Tezgâhtar, “Hocam bütün ürünlere bu ay dalga dalga zam geldi. Kusura bakma” dedi. Bir kalıp peynir 26 TL tuttu. Yarım kilo zeytin 12 TL, 300 gram kaşar 13.20 TL. Elimde poşetler eve gelirken hesapladım. 126.40 TL ödemişim. Et yok, yağ yok. Pirinç, fasulye yok... Sebze yok... Yaz ayındayız... Alınan bir marul, kavun, mevsim meyveleri ile bir kalıp peynir, yarım kilo zeytin...
Ayşe Hanım Teyzem ne diyecek? Bunları neden yazıyorum? Geçen hafta sonu İTO (İstanbul Ticaret Odası) temmuz ayı İstanbul İli Ücretliler Geçinme Endeksi’ni açıkladı. Temmuz ayında ücretliler için İstanbul’da fiyatlar yüzde 0.64 oranında gerilemiş. Yaş ve kuru sebze ve meyve fiyatları temmuz ayında yüzde 3.83 ucuzlamış. İstanbul’da yaşayan bir ücretli olarak İTO endeksine mi inanayım, cebimden çıkan paraya mı? Şaşırdım kaldım... Bugün TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) temmuz ayı TÜFE Endeksi’ni (Tüketici Fiyatları Endeksi’ni - enflasyon oranını) açıklayacak. Büyük olasılıkla temmuz ayında tüketici fiyatlarındaki değişimin +/- 0.50 gibi düşük bir oranda olduğunu göreceğiz. Benim gibi, Ayşe Hanım Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcam da, “Olur mu? Böyle olur mu? Biz TÜFE’ye değil, cebimizden çıkan paraya bakarız” diyerek isyan edecekler.
Endekslere güvenmeye mecburuz Biz saf ve bakir iktisat yazarları, bir açıklanan enflasyon oranına, bir de cebinden çıkan paraya bakıp şaşıran Ayşe Hanım Teyzem’i yatıştırmak için, “İTO ve TÜİK fiyat değişimini çok yaygın bir harcama yelpazesinde belirliyor. Ay içinde sadece belli gıda maddelerini satın alanların fiyat değişimini ölçüyor. İTO ve TÜFE endekslerinde çok kişinin o ay satın almadığı mal ve hizmetlerin fiyatı var. Örneğin herkes her ay TV, buzdolabı, elbise satın almıyor” diyerek, bin dereden su getireceğiz...
Bizim hesaba bakan yok Gerçeği kabul edelim. Enflasyonun inip çıktığını izlemek için, benim, Ayşe Hanım Teyzem’in ve Ali Rıza Bey Amcam’ın bakkal hesaplarına bakılmıyor. İTO ve TÜİK endekslerine bakılıyor. Bu yazıda İTO ve TÜİK endekslerinin yıl başından bu yana değişimi var. Suç kimin? Görülen o ki, her ay fiyatlarda az da olsa artış var. Yılbaşına göre yüzde 5’in üzerinde fiyat artışı gerçekleşmiş. Yıllık değişim yüzde 9’un üzerinde. Bakalım bugün enflasyon ne olacak? Daha önemlisi Merkez Bankası Başkanı bakalım bu ay enflasyon suçunu kime yükleyecek?