Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 02 Mayıs 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Gıda »  GDO Gıdalar »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Gıda Güvenliği
 Tüketici Köşesi
 Un, Unlu Ürünler
 Makarna
 KuruTahıl,Bakliyat
 Yemeklik Yağlar
 Kırmızı Et, Ürünleri
 Fast Food
 Dondurma
 Beyaz Et, Ürünleri
 Yumurta, ürünleri
 Süt, Süt Ürünleri
 DondurulmuşGıda
 Sebze,Meyve
 Bal, Reçel
 Zeytin, Ürünleri
 Konserve,Turşular
 Hazır Yemek
 Kuru Yemiş,Çerez
 KurutulmuşGıda
 Organik Gıdalar
 Diyet Gıdalar
 Baharatlar
 Salça, Ketçap
 Tatlı, Şekerleme
 GDO Gıdalar
 Marketler, Haller
 Toptancı, Bakkal
 Restoranlar
 Diğer Gıdalar
 Ambalaj
 Seminer,Kongre

Halk Kabul Etti! Ve Sadece Tüketmeye ve Yemeye Alıştırıldı!
.
Neden Yiyorum Demiyor, Niçin Yiyemiyorum Diyor!
.
GDO'lu Ürünlerin Ve Hastalıkların Artışı Maksimum Seviyede...
.
Milletin çoğu #mangurtlaştı rıldı. Ne yediğinin farkında ne de yaptığının farkında.
.
GDO ve Ilaç Lobisi Kazandı!
.
YILDA 1 MİLYON TON İTHALAT
 
Kamuoyu GDO'lu ürünler konusunda daha çok nişasta bazlı şeker yapıldığı için mısırdan şüphelenirken, aslında en büyük problemlerden biri soyada yaşanıyor. Yılda 50 bin ton soya üretebilen Türkiye'de hazır gıda firmaları yüzbinlerce ton soya fasulyesi kullanıyor. Aradaki üretim açığı yurtdışından ve daha ucuz olsun diye GDO'lu tarıma izin veren ülkelerden yapılan ithalatla karşılanıyor. Türkiye'ye yılda 1 milyon ton GDO'lu soya fasulyesi ithal ediliyor. Bu soyalardan yapılan 'soya lesitini' adlı ürün de bütün çikolata, şekerleme, bisküvi, meyve suyu, ketçap, hatta bebek bisküvilerinde kullanılıyor. Oysa uzun yıllardır GDO'lu ürünlerin kanserle ilişkisini araştıran bilim adamlarının "bu ürünlerin kullanımının kanseri tetiklediği" yönünde güçlü kanıtlara ulaştığı biliniyor. Özellikle karaciğer, böbrek ve pankreasın çalışmasını değiştirdiği ve doğurganlığı yavaşlattığı yönünde güçlü kanıtlar var.
.
ABD’nin Türkiye ve diğer ülkelerde yürüttüğü “GDO sağlığa zararlı değil” propagandası, Amerikalı diplomatların yazışmalarıyla ortaya çıktı. GDO’lu ürünler siyasetinin değiştirilmesi için hükümete baskıdan bile söz ediliyor...

ABD’nin Türkiye’nin de içlerinde bulunduğu bir çok ülke üzerinde GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) ihracatının zarar görmemesi için, genetiği ile oynanmış gıdaların zararlı olmadığı yönünde lobi faaliyetleri yürüttüğü ortaya çıktı. Haber sitesi Bianet, Amerikalı diplomatların yazışmalarını yayımlayan Wikileaks belgelerini inceleyerek, ABD’nin Türkiye ve diğer ülkelerde yürüttüğü “GDO sağlığa zararlı değildir” politikasını gözler önüne serdi.

‘Türkiye kaybedilmemeli’


Tüm yazışmalarında Türkiye’de yetkililerden kamuoyuna kadar herkesin “GDO konusunda yanlış bilgi sahibi” olduğunu vurgulayan Amerikalı yetkililerin aynı zamanda her yıl Türkiye’ye yapılan GDO’lu ürün ihracatının tutarlarını da belirterek, Türkiye pazarının kaybedilmemesi gerektiğini vurguladıkları görülüyor.

Türkiye’de GDO’lu gıdalar konusundaki “yanlış bilgilenmenin” önünü kesmek içinse gazetecilerden bilim insanlarına, hükümet yetkililerinden çiftçilere kadar her kesime gerek Türkiye içerisinde gerek yurtdışında genetiği ile oynanmış ürünlerin sağlığa zararlı olmadığını söyleyen Amerikalı uzmanlar tarafından “bilinçlendirme çalışmaları” düzenlenmiş.

‘Bilimsellikten uzaklar’

2005 yılı Şubat ayında ABD Büyükelçisi Edelman’ın Ankara’dan kaleme aldığı belgede, “Türklerin bilimsellikten uzak olduğu”, aynı yıl eylül ayında yazılan bir belgede Türklerin genetiği ile oynanmış gıdalar konusunda “şehir efsanelerine” inandıkları vurgulanıyor. 15 Şubat 2005 tarihli belgede ABD’nin Tarımsal Bioteknoloji Danışmanı Madelyn Spirnak’ın Türkiye hükümeti yetkilileriyle yaptığı “bilinçlendirme” görüşmeleri anlatılıyor.

Belgenin sonuç kısmında Spirnak’ın basına, iş dünyasına, milletvekillerine ulaştığı ve bu kişileri tarımda bioteknolojinin kullanılmasının faydalarına olacağını, tam tersi şekilde kısıtlayıcı bir düzenlemenin ise onlara dezavantaj sağlayacağını anlattığı belirtiliyor. Ayrıca, TÜBİTAK’ın “Bilim ve Teknik” dergisine de ulaşıldığı ve tarımsal bioteknolojinin faydaları konusunda bir makale yayınlama olasılıkları hakkında konuşulduğunun altı çiziliyor.

Belgelerde Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği umudu nedeniyle, Avrupa’nın izinden gittiği ve GDO’lu ürünlere kısıtlama getirmek istediği sık sık vurgulanmış.

Yine Eylül 2005 tarihli belgede, “tüm bilimsel verilere rağmen GDO’ların güvenli olmadığına inanan kamuoyunun” bu fikrini değiştirmesi için İllinois Üniversitesi’nden Mikrobiyolog Dr. Bruce Chassy’ nin Türkiye’de çeşitli üniversitelerde konferanslar vermesine kararlaştırılıyor.

4 şehirdeki buluşmalar

Türkiye’ye 2004 yılında 600 milyon dolar değerinde mısır, soya fasulyesi, soya küspesi, bitkisel yağ ve pamuk sattıklarını belirten Amerikalı yetkililer, bu ürünlerin büyük bir kısmının da ya genetiği ile oynanmış ya da genetiği ile oynanmışlardan üretilmişler ürünler olduklarının altını çiziyor ve Türkiye’deki “yanlış bilginin” değiştirilmesi, doğru bir bilgilendirme sağlanması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Dr. Chassy de bu kapsamda 4 şehirde akademisyenler, hükümet yetkilileri, öğrenciler ve şirket temsilcileri ile buluşturulmuş. Doktor Chassy’nin aynı zamanda 2005’te Bilim ve Teknik dergisine de röportaj verdiği belirtiliyor.

‘Hükümete alenen baskı’

3 Haziran 2008 yılında yazılan bir belgede de yine Türkiye’nin GDO konusunda AB’yi izlediği, bunun da ABD’nin bu ülkeye olan ihracatını olumsuz etkilediği vurgulanıyor. Bu durumda, hükümete alenen baskı yaparak GDO’lu ürünler konusundaki siyasetinin değiştirilebileceğine inanılıyor. Ayrıca aynı belgede Türkiye’ye yıllık 1 milyar doların üzerinde GDO’lu ürünlerin satıldığı hatırlatılıyor.

Dr. Bruce Chassy kimdir?


Dr. Bruce Chassy, ABD’ nin İllinois Üniversitesi’nde gıda mikrobiyolojisi ve beslenme bilimleri profesörü. 1962’de San Diego Deblet Üniversitesi’nde kimya alanında eğitimini tamamlayan Chassy, 1966’da da Cornell Üniversitesi’nde Biyokimya üzerine doktorasını tamamladı. Ulusal Dental Araştırmalar Enstitüsü ve Ulsal Sağlık Enstitüsü’nde 21 yıl çalışan Chassy, Illinois Üniversitesi’nin Gıda Bilimi ve İnsan Beslenmesi Bölümü’nün başkanı olarak atandı. ABD’de GDO’lu gıdaların savunucusu olarak tanınan Chassy, genetiği değiştirilmiş mısır tohumlarının dünya çapındaki en büyük üreticisi olan ABD merkezli çok uluslu Monsanto şirketi için seminerler düzenlemişti. Chassy’ nin bazı araştırmaları gıda şirketleri NestlÈ ve Dean Foods tarafından finanse edilmişti..
.
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
30.04.2014
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: gdo
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız