Bakanlar Kurulu tarafından imzalanan ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ ile zeytin bahçeleri enerji yatırımlarına açılıyor.
Tasarının yasalaşması 30-35 yıllık verime kalkmış zeytinliklerin kaybolması ve yakınlarındaki diğer zeytinliklerin de çevresel faktörlerin değişmesi nedeniyle verim kayıplarına uğraması anlamına geliyor. Zeytindostu Derneği yanlıştan dönüleceğini umuyor. Dernek başkanına göre önceki yıllarda da zeytinlik sahaları tehdit eden girişimler oldu ancak yanlıştan bir şekilde dönüldü.
Örneğin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 3 Nisan 2012 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan Yönetmelik ile ‘Zeytinciliğin Islahı Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelik’te değişikliğe gitmişti. Yapılan değişiklikle zeytinlik alanlarda jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri, kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri ile savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlara yönelik tesisler yapılabilmesinin önü açılmıştı.
Ancak bu değişikliğe karşı ZMO ve Peyzaj Mimarları Odası ile çevre örgütleri tarafından davalar açıldı ve sonuçta Danıştay 8. Dairesi tarafından yürütmenin durdurulması kararı verildi.
Şimdiki durumda mevcut yasadaki ilgili madde “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegetatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın iznine bağlıdır” şeklindeyken Meclis’e gönderilen tasarı yasalaşırsa enerji ve maden işletmeleri, doğal gaz, petrol işletmeleri gibi kimyevi madde salınımı yapan tesislerin kurulmasına izin verilebilecek.
Yani zeytinleri, zeytin alanlarını şimdiye kadar koruyan bu madde ortadan kaldırılacak. Enerji yatırımlarının ardından çıkabilecek benzer kanunlara da emsal oluşturarak diğer yatırımlara da çanak açılacak.
Burada bence Türkiye’nin karar vermesi gereken bir husus bulunuyor. Önümüzdeki dönem enerji uğruna tarım alanlarını talan ederek gıda egemenliğini sonlandıracak mı, yoksa Almanya gibi doğaya zarar vermeden yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek egemenliğini sürdürecek mi?
Bence sürdürmeli, ya sizce?!