55 çeşit turşu üreten köy yılda 110 milyon liralık ciro yapıyor Türkiye'nin en önemli turşu üretim merkezlerinden olan Orhangazi’ye bağlı Gedelek köyünde 50 atölyede 55 çeşit turşu üretiliyor.
Turşu organize sanayi ve turşu işleme merkezi kurulması planlanan köyde bin 800 kişi yaşıyor. Ürettikleri turşu ile yılda 7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren köyün yıllık cirosu ise tam 110 milyon lira. Köylülere göre kullandıkları malzemenin kalitesi ve Pınarbaşı suyu, turşunun lezzetini sağlayan iki temel etken. Gedelekliler, Pınarbaşı suyunun yüksek kalsiyum, düşük sodyum, magnezyum ve yüksek kireç oranıyla turşuya tadını ve kıvamını verdiğini belirtiyor.
Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ergün Efendioğlu, turşunun Gedelek’te 1950’li yıllarda Rıfat Minare’nin girişimleri ile başladığını belirterek, köyde bu gün yaklaşık 50 imalathane bulunduğunu söyledi. İmalathanelerde yılda yaklaşık 50 bin ton turşu üretildiğini anlatan Efendioğlu, yılda 7 milyon doları ihracattan olmak üzere 110 milyon TL ciro elde edildiğini aktardı.
Dünyanın birçok yerine Gedelek’ten turşu gittiğinin altını çizen Efendioğlu, “Yüzde 80’i kadın olmak üzere yaklaşık 2 bin kişiye köyümüzde turşu imalatından dolayı istihdam sağlanmaktadır. Bizim bundan sonraki hedefimiz turşunun organize sanayi bölgesini oluşturmak. İmalatçılarımızın şartlarını daha da iyileştireceğiz. Daha hijyen ve daha kurumsal ortamlarda çok daha güzel imalat yapmalarını sağlayacağız.” dedi.
Turşuyu başta İstanbul olmak üzere Brezilya, Antalya ve İzmir gibi fuarlara da götürdüklerini ifade eden Efendioğlu, festivali geleneksel hale getireceklerini ifade etti. Gedelek turşusuna asıl tadı veren kaynağın Pınarbaşı suyu olduğunun altını çizen Ergün Efendioğlu, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu suyun coğrafi işareti için de başvuruda bulunduk. Türk Standart Enstitüsü’nde de şu anda coğrafi işaret başvurusunun tescil süresini bekliyoruz. Bursa Gıda Tahlil Laboratuvarında suyumuzun tahlilini yaptırdık. Tahlilimizde aynen şöyle söylüyor; Yüksek kalsiyum, düşük sodyum, magnezyum ve yüksek kireç turşunun tadını, kıvamını verdiğini, normal sulara oranla bu özellikleri sebebiyle turşu üretiminde çok özel bir su olduğunu ve inşallah bu suyla beraber uzun yıllar turşumuz Türkiye ve dünyanın mutfaklarında yerini alacaktır.”
BU KÖY HER ŞEYİNİ PINARBAŞI'NA BORÇLUDUR
Gedelek Köyü muhtarı Mehmet Dönmez’de Pınarbaşı tarihinin Yavuz Sultan Selim zamanına kadar uzandığını belirterek Gedelek köyünün de bu tarihlerde kurulduğunu söyledi. Pınarbaşında bulunan çınarların yaklaşık 500 yıllık olduğunu belirten Mehmet Dönmez, “Bu köy her şeyini bu suya borçludur. Yaklaşık 50-60 yıldır turşu imalatı ile uğraşılmakta. Köyümüze Orhangazi’den önce elektrik geldi. 1966’da köyümüze ilk elektriğin gelmesiyle ticari hayatı onunla hızlandırmaya başladı. Bu gün 50 bin ton hacimli bir turşu merkezi haleni geldi.” dedi. Gedelek turşusunun Pınarbaşı ile özdeşleştiğinin altını çizen muhtar Dönmez, şunları söyledi: “Bizim Pınarbaşı ile özdeşleşmiştir turşumuz. Ama bu suyun yanında 60 yıldır insanların bir birikimi var. Tatlı bir rekabet halinde insanlar birbirinden daha güzel turşu yapmaya çalışır. Onun için diyoruz ki Gedelek turşuda tek. Kesinlikle bu su bizi diğer turşuculardan farklı kılar.”
Turşu üreticilerinden Fevziye Acar’da ürettiği ürünleri festivalde sergiledikleri için çok mutlu olduklarını belirterek, “Çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum. Patlıcan dolma, biber dolma, salatalık, sarımsak, biber, pancar, karnabahar, erik bamya, maydanoz gibi hemen her sebzenin turşusunu yapıyoruz. Kudret narını ise zeytinyağına koyarak kullanıyoruz.” dedi. Festivalde zeytin ve zeytin yağı sattıklarını anlatan Dilay Zeytun’da “Köyümüzde her türlü turşu mevcut. Salatalık, lahana, havuç, kelem, bamya turşuları, kara lahana turşuları, acı biber turşuları, patlıcan turşuları var.” şeklinde konuştu. (CİHAN) |