Bütün hastalıkların ana nedeni: Yağ, tuz ve şeker
Kalp krizi, şeker ve kanser gibi hastalıkların temelinde; doymuş yağlar, tuz ve sofra şekeri yatıyor. Tuzu ve şekeri sofranızdan kaldırın, zeytinyağı kullanın ve bol bol yürüyüş yapın. Yediğiniz yiyeceklerin herhangi bir hastalığa zemin hazırlayabildiğini biliyor musunuz? Araştırmalar, sağlıksız bir beslenme ve yaşam biçiminin hastalık oluşmasında yüzde 50 oranında etkili olduğunu bildiriyor. Sağlık açısından 2020 yılı öngörülerini değerlendirdiğimde; ülkelerde görülen ölümlerin yüzde 75'inin kalp krizi, yüzde 71'inin istemik kalp hastalıkları ve yüzde 70'inin de diyabete bağlı olacağını görüyorum. Doymuş yağlar, tuz ve sofra şekeri; hastalıkların temel sebebini oluşturuyor. Bugün dört önemli hastalıkta yaşam şekli ve beslenme açısından neler yapmalıyız konusunu ele alacağım:
DİYABETLİ OLMAMAK İÇİN: Şu anda dünyada 150 milyon diyabetli hastanın olduğu tahmin ediliyor. 2025 yılında hasta sayısının iki katına çıkması bekleniyor. Diyabetten korunmak için ilk yapılması gereken; beslenmede doymuş yağlar olan tereyağı, kuyruk yağı, hindi-tavuk-balığın derisi ve şarküteri ürünlerini mutfaktan çıkarmak. İkinci önemli beslenme ilkesi ise mutlaka az miktarda olacak şekilde zeytinyağı ve ayçiçek yağını gün içinde tüketiminin sağlanması olmalıdır. Karın iç ve çevresinde yağlanma varsa kilo verilmeli, haftada en az beş kere en az 45 dakika orta tempolu yürüyüş yapılmalı ve alkol tüketimine son verilmelidir.
KALP HASTASI OLMAMAK İÇİN: Kalp hastalıklarında hareketsiz yaşam, sigara kullanımı ve sağlıksız beslenme ana bileşen olarak nitelendirilmektedir. Eğer ileriki yaşlarda kalp hastası olmak istemiyorsanız, sigara kullanmayı bırakmalı ve düzenli yürüyüş yapmaya başlamalısınız. Egzersiz olarak haftada en az dört kere 60 dakika olacak şekilde plan yapmanız önemli. Beyin damarlarında hasar ve kalpte yorgunluk tansiyona da bağlı olduğu için yediğiniz yiyeceklere çok dikkat etmek durumundasınız. Dünya Sağlık Örgütü, dünyada olan ölümlerin yaklaşık yüzde 8'inin yüksek kolesterolden kaynaklandığını belirtmektedir. Kalp hastalığından korunmak için miristik ve palmitik asit içeren yiyeceklerden uzak durmalısınız. Bu besinlerin başında tereyağı, kuyruk yağı, kırmızı ette bulunan beyaz kısımlar, tam yağlı süt ürünleri ve krema gelmektedir. İlk iş; az yağlı süt ürünlerine geçmek ve kırmızı eti ayda birden fazla yememeye özen göstermek gerekiyor. Tuzu sofralardan kaldırıp onun yerine baharatlarla yiyecekleri lezzetlendirmenin en sağlıklısı olduğunu unutmayın.
KANSER HASTASI OLMAMAK İÇİN: Kanserin, gelişmekte olan ülkeler için en tehlikeli hastalıkların başında geleceği ve 2020 yılında yüzde 73 oranında artış göstereceği öngörülmektedir. Bazı kanser türlerinin nedeninin başında aşırı kilo ve hareketsiz bir yaşamın geldiği bildirilmektedir. Öncelikle sağlıklı vücut ağırlığında olmak ve düzenli fiziksel aktivite yapmak gerekir ki; bu durum üçte bir oranında kansere yakalanma riskini azaltmaktadır. Öncelikle küflü sebze, meyve, peynir, ekmek ve baharatlardan uzak durun. Çünkü aflatoksinler, karaciğer kanserine yakalanmanızda birebir etkendir. Tuzlu yiyecek tüketme alışkanlığı mide kanseri, işlenmiş etlerin sık tüketimi de kolon kanseri için en önemli risk etmenidir. Hayvansal yağlar kansere davetiye çıkaran en tehlikeli yiyeceklerdir. Yağlı etler, kuyruk yağı, krema ve tereyağı birçok kanser türü için sakıncalı yiyecekler arasındadır.
OSTEOPOROZ OLMAMAK İÇİN: Osteoporoz, kemik dokusunda azalma ve yapısal bozukluğa bağlı kemik kırılmalarında artma demektir. Sadece yaşlanma değil, sağlıksız yaşam ve beslenme de osteoporozun daha erken yaşlarda görülmesine neden olabilir. Özellikle kalça kemiğinde kırılmanın yaygın görüldüğü yaşlı nüfusun 2050 yılında dört misli daha fazla olacağı öngörülmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla kalça kırıkları yüzde 75 daha fazla görülmektedir. Çok zayıf olmayın. Çünkü kemikleri koruyacak yağ dokunuz yoksa kemiklerde kırılma daha kolaylaşmakta, kalça üzerine düşme bile her yaşta kırılmayı hızlandırmaktadır. Fazla ve sık alkol içimi kemiklerin yapısında bozulmaya neden olan etmenlerden diğer en önemli faktördür. Çok fazla proteinli diyetleri sık uygulayarak zayıflama, çok tuzlu yemek yeme ve aktivite yapmama; kemik dokusunu azaltır ve osteoporozu tetikler.
GÜNÜN SAĞLIĞI İYİLEŞTİRİCİ FORMÜLÜ Bahar yorgunluğunu alan ve yataktan dinç uyanmanızı sağlayan kuşburnu çayı tarifimi sizinle paylaşmak istiyorum. Günde üç fincan yemeklerden sonra içmenizi, içine limon dilimi koymanızı ve birer tatlı kaşığı bal ile lezzetlendirmenizi tavsiye ederim.
MALZEMELER 1 tatlı kaşığı kuşburnu kurusu 1 tutam karahindiba kurusu 1 yemek kaşığı taze nane 1 tatlı kaşığı bal 500 ml. su
YAPILIŞI Suyu büyük bir cezveye koyun. İçine kuşburnu ve karahindiba kurusunu ekleyip kaynatın ve süzün. Bardakta taze nane ile dinlendirip içine bir dilim limon ekleyin ve bir tatlı kaşığı balla karıştırarak servis edin.
GÜNÜN BİLİMSEL NOTU Yağ , doymuş yağ ve kolesterol tüketimini azaltın. Yağ, sağlık için gerekli bir besin öğesidir. Bu nedenle günlük beslenmede mutlaka yeterli miktarda yağ bulunmalıdır. Ancak aşırı yağ tüketimi; şişmanlık, koroner kalp hastalıkları, kanser (meme, prostat, testis, rahim, yumurtalık, kolon, rektum) oluşumu riskini artırır. Vücutta çok önemli görevleri olan yağların, tüketim miktarı kadar türü de önemlidir. Özellikle diyet görüntüsündeki doymuş yağ asitleri kan kolesterolünü diyet kolesterolünden daha çok etkiler. Yağ türü olarak zeytinyağı ve diğer bitkisel yağlar tercih edilmelidir. Özellikle aterosklerozdan korunmak, gelişimini durdurmak ve hastalığın tekrarını önlemek için yağ, doymuş yağ ve kolesterol tüketimini azaltmak önemlidir. Tam yağlı süt, yoğurt ve peynir, kırmızı et, derili tavuk ve hindi etini diyette sınırlamak gerekir. Tam yağlı süt ürünleri yerine, yağı azaltılmış veya yağsız süt ürünlerini, yağlı etler yerine yağsız ya da yağı az olanları tercih etmek ve her türlü balık etini tüketmek gerekir.
http://www.sabah.com.tr |