Bayraktar: Olası krizlere karşı gıda güvenliğini sağlamalıyız Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, dünyada açlık ve yetersiz beslenmenin ortadan kaldırılabilmesi için ulusal ve uluslararası iş birliği yapılması gerektiğini ifade ederek, "Türkiye tarım alanlarının elverişliliği ve ürün çeşitliliği ile gıda arzı ve sürekliliğini sağlama açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Var olan bu potansiyelin tamamını sürdürülebilir bir şekilde kullanarak, olası krizlere karşı gıda güvencesini sağlamak zorundayız. Ülke olarak geleceğe yönelik üretim hedeflerimizi belirleyip, bu hedeflerin gerçekleşebilmesi için uygun tarım politikalarını ortaya koymalıyız.” dedi.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ‘Dünya Gıda Günü’ nedeniyle birlik merkezinde basın toplantısı düzenledi. Dünyada açlık ve yetersiz beslenmenin ortadan kaldırılabilmesi için ulusal ve uluslararası iş birliği yapılması gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Türkiye tarım alanlarının elverişliliği ve ürün çeşitliliği ile gıda arzı ve sürekliliğini sağlama açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Var olan bu potansiyelin tamamını sürdürülebilir bir şekilde kullanarak, olası krizlere karşı gıda güvencesini sağlamak zorundayız. Ülke olarak geleceğe yönelik üretim hedeflerimizi belirleyip, bu hedeflerin gerçekleşebilmesi için uygun tarım politikalarını ortaya koymalıyız.” diye konuştu.
Dünya çapında yaklaşık 805 milyon insanın aç olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Dünyada beş yaşının altındaki her dört çocuktan biri yetersiz beslenmeye bağlı gelişim bozuklukları göstermektedir. Türkiye nüfusunun 77 milyon olduğunu göz önünde bulundurursak, rakamın ne kadar büyük olduğu iyi anlaşılır. Bu noktada tarım sektörünün önemi daha da artmıştır. Tarımsal üretimimizi artırmak ve üreticilerimizi desteklemek zorundayız.” şeklinde konuştu.
“AİLE ÇİFTLİĞİ BÜYÜK İŞLETMELERDEN ÇOK DAHA FAZLA DESTEĞİ HAK EDİYOR”
Bayraktar, büyük tarım işletmelerinin tek başına Türkiye’nin gıda güvencesini sağlayamayacağını söyleyerek, “Kar amacıyla çalıştıkları için yeterince kar elde edemedikleri durumda tarımdan çıkarlar. Sadece dünya piyasalarına dönük ve tek ürüne dayalı üretim yapan büyük uluslararası firmalar tarım için büyük risktir. Bunun örnekleri Afrika, Latin Amerika, Güney Asya ülkelerinde görülmüştür. Tek ürüne dayalı üretim, bu ülkelerde açlık ve yetersiz beslenmenin ana nedenlerinden biridir. Aile çiftliğimiz, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, istikrarın devamı açısından hayati konumdadır. Büyük işletmelerden çok daha fazla desteği hak etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Ülkede tarım topraklarının en büyük belasının erozyon olduğunu ifade eden Bayraktar şunları söyledi :“Erozyon tarımsal üretime darbe vuran etkenlerin en başında geliyor. Ülkemizde toprağın korunmasına, özellikle de onu aşındırarak yok eden erozyona yeteri kadar önem verilmemektedir. Oysa, ülkemiz her yıl bir Kıbrıs adası kadar toprağını erozyon nedeniyle kaybetmektedir.” (CİHAN) |