Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 30 Nisan 2024 Salı
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Gıda »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Gıda Güvenliği
 Tüketici Köşesi
 Un, Unlu Ürünler
 Makarna
 KuruTahıl,Bakliyat
 Yemeklik Yağlar
 Kırmızı Et, Ürünleri
 Fast Food
 Dondurma
 Beyaz Et, Ürünleri
 Yumurta, ürünleri
 Süt, Süt Ürünleri
 DondurulmuşGıda
 Sebze,Meyve
 Bal, Reçel
 Zeytin, Ürünleri
 Konserve,Turşular
 Hazır Yemek
 Kuru Yemiş,Çerez
 KurutulmuşGıda
 Organik Gıdalar
 Diyet Gıdalar
 Baharatlar
 Salça, Ketçap
 Tatlı, Şekerleme
 GDO Gıdalar
 Marketler, Haller
 Toptancı, Bakkal
 Restoranlar
 Diğer Gıdalar
 Ambalaj
 Seminer,Kongre


 
 
 Mustafa Sönmez


 [email protected]

 
İnşaata gömüldüler ithal ete muhtaç ettiler 

Et fiyatları yine aldı başını gidiyor. Kırmızı et, neredeyse lüks gıda. TÜİK’e göre, temmuz ayı ortalama dana etinin de, koyun etinin de kilosu 26 TL. Bunlar, Türkiye geneli için ortalama fiyat tabii. Daha ucuz olduğu yerler de var, İstanbul gibi daha pahalı olduğu yerler de. 2009 Temmuz'da dana eti 16 TL idi. Bu da 5 yılda yüzde 49 artış demek. Koyun eti daha fazla artmış; yüzde 58…Kırmızı et bu kadar pahalı olunca tavuğa rağbet artıyor çünkü üretimi de fiyatı da ehven. Tavuk fiyatları 5 yılda yüzde 26 artmış. Peki enflasyon? Tüketici enflasyonunun 5 yıllık artışı yüzde 36. Yani dana ve koyun eti fiyatları ortalama enflasyonu sollamış geçmiş.
 
Fiyatlarla baş edilemeyince hemen ithalat silahını çekiyor AKP Hükümeti. Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü (EBK), ithal yetkisini kullanarak yine et ithali için hamle yaptı.

Hayvan ithali ile et ithalinin iç içe geçtiği arz süreci, fiyatlar alıp başını gidince hayvandan ziyade ete ağırlık biçiminde sonuçlanıyor. Bu da besicileri yıldırıyor ve aralarında Koç, Banvit,Yaşar, Mc Donalds gibi büyük holdinglerin bulunduğu besiciler bile hayvancılık minderini terk edip ithalata yöneliyorlar.

İTHALATA HÜCUM

Hayvan ve et ithalatının boyutları yıldan yıla tırmanıyor. 2008’de yarım milyar doları bile bulmayan ithalat 2011’de 2 milyar doları, 2012’de de 1,5 milyar doları geçti. 2013’ün ithalatının ise bunun altında kalmayacağı şimdiden belli oldu. Sadece 2008-2012 döneminde 5,5 milyar doları aşan hayvan ve et ithalatında, artan fiyatın telaşıyla ithal et öncelik kazanıyor ve toplamda hayvan ithali yüzde 40, et ithali yüzde 60 pay alıyor.


Herşeyin altında “komplo” aramaya pek meraklı iktidar, et fiyatlarındaki artışı da spekülasyona yoruyor ve birtakım fırsatçıları terbiye etmek için de hemen Et Balık Kurumu’na ithalat yaptırıyor. EBK ise yaptığı ithalatla temin ettiği ürünü piyasaya iktidarın dikte ettiği fiyatlarla veriyor ve bir süre için fiyatları regüle ediyor ama üstlendiği bu rol EBK’ya ha bire zarar yazıyor ve bu “görev zararı” da bütçe üstünden halktan , vergi mükellefinin cebinden çıkarılıyor. Böylece soruna çözüm üretilmiş olmuyor aslında, geçici pansumanlarla sorun yatıştırılıyor, çöplerin birikip kokacağını bile bile, halının altına süpürmeyi tercih ediyorlar.

MESELE ÜRETİMSİZLİK

Ette fiyat artışının temelde hayvancılığın ihmali ve giderek yok edilmesiyle ilgili olduğu gerçeği ile hükümet yüzleşmek istemiyor. Ekonominin lokomotifi olarak inşaatı gören, tarımın, hayvancılığın ihmalinin sonucu olarak da nüfusun yüzde 75’ini kentlere yığan iktidarın 10 yıllık icraatı, şimdi kente yığılmış halkın et ihtiyacını makul fiyatlarla karşılayacak bir tarım-hayvancılık yapısından da ülkeyi mahrum etmiş durumda. Kente yığılan kitlelere konut satmayı, kentin dağını taşını AVM, rezidans, kamu arsalarını TOKİ inşaatları, rant tesisleri ile donatmayı kalkınma modeli olarak belleyen iktidarın besiciyi zikzaklarla yıldırarak, uygun yem , ilaç teminini ihmal ederek hayvancılığa verdiği zarar hiç de umurunda görülmemekte ve hayvancılık ülkesi Türkiye, ne idüğü belirsiz etlere yılda en az 2 milyar dolar harcayan bir hovarda görüntüsü sergilemektedir. İthalatın gerektirdiği döviz ise 350 milyar dolara tırmanan dış borç dağından karşılanmaktadır.

Neresinden tutsanız elinizde kalmaktadır. Hayvancılıkta da et meselesinde de bu böyle…
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
22.08.2013
Ekleyen Kişi
Özgür Şevik

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız