Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 22 Aralık 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Gıda »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Gıda Güvenliği
 Tüketici Köşesi
 Un, Unlu Ürünler
 Makarna
 KuruTahıl,Bakliyat
 Yemeklik Yağlar
 Kırmızı Et, Ürünleri
 Fast Food
 Dondurma
 Beyaz Et, Ürünleri
 Yumurta, ürünleri
 Süt, Süt Ürünleri
 DondurulmuşGıda
 Sebze,Meyve
 Bal, Reçel
 Zeytin, Ürünleri
 Konserve,Turşular
 Hazır Yemek
 Kuru Yemiş,Çerez
 KurutulmuşGıda
 Organik Gıdalar
 Diyet Gıdalar
 Baharatlar
 Salça, Ketçap
 Tatlı, Şekerleme
 GDO Gıdalar
 Marketler, Haller
 Toptancı, Bakkal
 Restoranlar
 Diğer Gıdalar
 Ambalaj
 Seminer,Kongre

 
 
Pul bibere dikkat!
 
Mümkünse buzdolabında saklayın!
Uzmanlar, tüketicileri karaciğer, böbrek, beyin, sinir sistemi, kan dolaşımı, akciğer ve sindirim sisteminde tahribata yol açabilen ve gözle görülmeyen aflatoksin oluşumuna karşı bilinçli olmaları konusunda uyarıyor.
SAÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Dilek Angın, aflatoksinin gıdalarda bulunan bir tür küf olduğunu belirterek, belirlenen standartların üzerinde olması durumunda insan sağlığı açısından tehlike oluşturabileceğini kaydetti.
Aflatoksin küfünün kendi arasında 4 kategoriye ayrıldığına dikkati çeken Angın, ''Bu küf insan vücudundaki organlara zarar verebilen bir küf. Bu küflerden ikisi mavi ışıma yapıyor, yani mavi renge dönüşüyor. İki tanesi de yeşil renge dönüşüyor. Mavi ve yeşil renklerden dolayı 'Blue' ve 'Green' olarak sınıflandırılmış. Bu iki türü de kendi aralarında ''B1-B2' ve 'G1-G2' olarak sınıflandırmışlar. Bu türlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini araştırdıklarında 'B1' toksininin en riskli tür olduğunu tespit etmişler. Bu toksinin belirli limitleri var. Düşük limitle de alsanız vücutta zamanla birikim yapıyor. Normal limitin üzerine çıktığında da tahribata yol açıyor'' dedi.
Angın, aflatoksin denetiminin yönetmeliklerdeki standartlara göre yapıldığını anlatarak, AB ülkelerinde B-1 türü toksin için 5 Pbb, toplam toksin birikimi için 10 Pbb kriterinin baz alındığını bildirdi. Türkiye'deki uygulamada ise insan sağlığı açısından en tehlikeli tür olduğu belirtilen 'B1' toksini için özel bir limit belirlenmediğine işaret eden Angın, ''Türkiye'de yönetmeliklere göre toplam aflatoksinin limiti 10 Pbb olarak belirlenmiş. Onun haricinde B-1 toksini için özel bir standart belirtilmemiş'' diye konuştu.
Aflatoksin küfünün fındık ve pul biber gibi yağlı ürünlerde, yoğun şekilde üreyebildiğine dikkati çeken Angın, saklama koşullarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Bir adet küflü fındığın diğerlerini de etkileyebileceğini ifade eden Angın, şöyle devam etti:
''Bazı ürünler, özellikle yağlı ürünlerde çok daha çabuk üreme ortamı sağladığı için, daha çok risk grubuna giriyor. Örneğin, fındık, fıstık gibi kuru yemişler. Tarladan başlayıp depolamaya kadar muhafaza yöntemine kadar her aşamada dikkat edilmesi gerekiyor. Ortamınız rutubetliyse, rutubetli ortam toksinler için en uygun ortamdır, orada rahatlıkla üreyebilirler. O yüzden bu tip ürünleri kuru yerlerde muhafaza etmek gerekiyor. Hatta mümkünse buzdolabında. Mesela pul biber. Pul biberde aflatoksin inanılmaz derecede yüksektir ve bu birçok kişi tarafından bilinmez. Pul biber çok riskli bir gruptur. Birçok baharat grubu aldık ve analiz ettik, temiz pul biber bulamadık.''
Pul biber analizlerinde sınır değer olan 10 Pbb'nin üzerinde, 100 Pbb'ye yaklaşan değerlerde ürünlere rastladığını belirten Angın, aflatoksinin topraktan da geçebileceğini söyledi. Angın, pul biberin üretim işleminin çok sakıncalı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Pul biber bütün halinde çekirdekleriyle birlikte kurutuluyor. Çekirdek pul biberin içinde daha nemli bir ortamda, çok zor kuruduğu için. Kuruyup kurumadığını anlamak için kabuğuna bakıyoruz ama içindeki çekirdek kurumuyor. Kurumayınca da çekirdek küflenme yapıyor ve toksin üretiyor. Dolayısıyla pul biberin üretim prosesinin değiştirilmesi lazım. Parçalayıp da ya da hızlı kurutma olabilir. Şimdi yeni teknolojiler var, yeni teknolojilerle üretilen pul biberlerde böyle bir sakınca yok zaten.''
''AFLOTOKSİN TEMİZLENEMEZ''
 
Angın, aflatoksinin etkilerini en aza indirmek için alınabilecek önlemler bulunduğunu belirterek, bazı durumlarda alınan küflü ürünleri yıkayarak temizlemenin etkisiz olduğunu ifade etti. Ürünlerdeki mevcut toksinlerin ayıklanmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Angın, sözlerini şöyle tamamladı:
''Aldığımız ürünleri mümkünse kuru yerlerde saklamalıyız. Ürün yaşsa iyice kurutmak gerekli. Pul biberin buzdolabında saklanması lazım. Buzdolabında saklanırsa en azından içinde bulunan toksin üreyemiyor. Buzdolabı sıcaklığı toksinin üremesi için uygun bir ortam değil, sabit kalıyor. İçinde varsa ona bir şey yapamıyorsunuz, toksinin böyle bir zorluğu var ayıklanamıyor temizleyemiyorsunuz. Ürününüzü buzdolabında tutarsanız içinde toksin barındırıyorsa şayet aynı seviyede kalır. Nemli ortam toksin için güzel bir ortam, bizim için ise sakıncalı. Renk değişimine dikkat etmek lazım. Gıda maddelerini tanınan markalardan almakta fayda var.''
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
13.09.2011
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız