Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 21 Kasım 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Gıda »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Gıda Güvenliği
 Tüketici Köşesi
 Un, Unlu Ürünler
 Makarna
 KuruTahıl,Bakliyat
 Yemeklik Yağlar
 Kırmızı Et, Ürünleri
 Fast Food
 Dondurma
 Beyaz Et, Ürünleri
 Yumurta, ürünleri
 Süt, Süt Ürünleri
 DondurulmuşGıda
 Sebze,Meyve
 Bal, Reçel
 Zeytin, Ürünleri
 Konserve,Turşular
 Hazır Yemek
 Kuru Yemiş,Çerez
 KurutulmuşGıda
 Organik Gıdalar
 Diyet Gıdalar
 Baharatlar
 Salça, Ketçap
 Tatlı, Şekerleme
 GDO Gıdalar
 Marketler, Haller
 Toptancı, Bakkal
 Restoranlar
 Diğer Gıdalar
 Ambalaj
 Seminer,Kongre

1999 yılında ABD’nin doğu sahilinde 7 can alan Batı Nil Virüsü, geçen hafta ülkemizde de 3 can aldı.

Virüs, göçmen kuşlardan sivrisineklere, sivrisineklerden de hayvanlara ve insanlara geçiyor. Aşısı ve özel bir ilacı yok. Sivrisinek barındırabilecek havuzlardan ve durgun sulardan uzak durmak gerekiyor. İlk kez 1937’de Uganda’nın Batı Nil bölgesinde ortaya çıkarılan virüs, İsrail ve Afrika’da yaygın. Hastalık, sivrisinek tarafından ısırıldıktan 2 hafta sonra başlıyor; göğüs, mide, sırt ağrılarına, yutma zorluğuna neden oluyor ve genellikle hasta, 2 gün ila 4 hafta arasında iyileşiyor. Hastalığa yakalanan kişilerin yaklaşık % 0.5 (yüzde yarım)’inde yüksek ateş, görüş kaybı, felç görülüyor. Bunlardan çoğu da birkaç hafta içinde iyileşiyor; ancak hastalığın ağır seyrettiği bu kişilerden yaklaşık % 1’inde beyin hasarı ve ölüm gerçekleşiyor. Yani, hastalıktan ölüm oranı % 0.1 (binde bir)’in de altında.

Biyolojik silah olma olasılığı

Batı Nil Virüsü’nün biyolojik silah olarak kullanıldığı dedikodusu, ilk kez 1999 yılında ABD’de ileri sürüldü. Ancak, uzmanlar bu virüsten biyolojik silah olarak kullanılabilecek çok daha etkili virüsler bulunduğundan yola çıkarak, bu virüsün bir biyolojik silah olma olasılığı olmadığını kabul ediyor.

Dr. Peter Moore’un “Pandemics” kitabına göre, biyolojik silah olma özelliği olan virüs ve bakteriler arasında olasılık yüksekliği sırasıyla, Polio (çocuk felci) virüsü, Anthrax (şarbon) bakterisi, Smallpox(çiçek) virüsü, H1N1 Swine Flu (domuz gribi) virüsü, Salmonella bakterisi, Nipah virüsü, Rabies(kuduz) virüsü, Ebola virüsü, Measles(kızamık) virüsü, Botulism bakterisi, Plague bakterisi ve E.coli 0157:H7 bakterisi var. Bunlardan ilk beşinin ve öncelikle de Polio’nun biyolojik silah olarak kullanılma olasılığı yüksek.

En kolay bulaşanlar

En kolay bulaşan virüs ve bakteriler sırasıyla şöyle: Syphilis bakterisi, Botulism bakterisi, Cholera bakterisi (kolera), Measles virüsü (kızamık), Group A Streptococci bakterisi, Rabies virüsü (kuduz), Hepatit A virüsü (sarılık), Herpes virüsü (zona), Genque Fever virüsü, Norwalk virüsü, Lassa Fever virüsü, Helicobacter Pylori, Typhus bakterisi(Tifüs), Lyme Disease bakterisi.

Ölüm olasılığı en yüksek olan salgın hastalıklar ise şöyle sıralanıyor: Transmissible Spongiform Encephalopathies taneciği (sadece İngiltere’de görüldü), Ebola virüsü, E. coli 0157:H7 bakterisi, Rabies virüsü (kuduz), Nipah virüsü, H5N1 Kuş Gribi virüsü, Plague bakterisi, Lassa Fever virüsü.

Her kış mevsiminde normal gripten dünyada yüz binlerce kişi ölüyor. Geçen yılki domuz gribi salgınında, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 18.306 kişi öldü.

 

Yaman Törüner

http://www.milliyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
14.09.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız