Çölyak hastaları, et fiyatına glutensiz makarna tüketiyor Bir çeşit sindirim bozukluğu yaşayan çölyak hastalarının, glutensiz ürünler tüketmesi gerekiyor. Ancak ürünlerin pahalı olması ve her yerde bulunmaması, hastaları zor durumda bırakıyor. Özellikle okul çağındaki çocuklar, kantinde glutensiz ürün bulamayınca diyetini uygulayamıyor.
Türkiye'de her 150 kişiden birinde görülen çölyak hastalığının, tedavisi kadar gerekli gıdasını bulmak da zor. Glutensiz ürünler tüketmesi gereken çölyak hastaları, hem normal yiyeceğe göre 10 kat fazla para ödüyor hem de dilediği zaman bu ürünleri bulamıyor. Çölyak hastalarının temin edemediği gıdaların başında ise ekmek geliyor. İstanbul ve Ankara'da halk ekmek genel merkezleri dışında glutensiz ekmek üreten yok. Fırınlarda glutensiz ekmek bulamayan çölyak hastaları kendi ekmeklerini pişirmek zorunda. Hastalar kilosu 5 lirayı geçen glutensiz unu almak yerine daha çok mısır ununu tercih ediyor. Ancak katkı maddeleri kullanılmayarak yapılan bu ekmekler de çabuk bayatlaması ve damak tadından dolayı hastalarca tüketilemiyor. Hastalık nedeniyle iki çocuğunu kaybeden Tevfik Çiftçi'nin üçüncü çocuğu da çölyak hastası. Kızının kendilerinden habersiz okulda diyeti bozduğunu anlatan baba, “Kızım henüz bazı şeylerin farkında değil. Canı çektiği için bir ara diyetini bozmuş. Biz de elimizden geldiğince onun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Ama ürünler çok pahalı. 500 gram makarnayı 12 liraya ancak alabiliyoruz.” diyor.
Kalın bağırsaktaki sindirim probleminden kaynaklanan hastalık nedeniyle gluten içeren buğday, arpa, yulaf ve çavdar tüketemeyen çölyak hastaları, glutensiz gıdaları temin edemiyor. Türkiye'de, çölyak hastalarının tüketebildiği gıdaların temini de çok zor. Ürünlerin çeşitliliğinin az olması ve normal gıdalara göre on kat daha pahalı olması da çölyak hastalarının karşılaştığı sorunlar arasında. Örneğin yarım kilo makarna yaklaşık 80 kuruşa temin edilirken, çölyak hastaları için üretilen glutensiz 400 gramlık makarnaların fiyatı 8-10 liradan başlıyor. Üstelik bu ürünler 3-4 büyük market dışında başka yerde bulunmuyor. Ayrıca gıda firmaları raf ömrünü uzattığı için gluten maddesini dondurmadan, salam ve sucuğa kadar birçok gıdada kullanabiliyor. Birçok gıda ürününe katılmasına rağmen ürün etiketlerinin üzerine yazılmaması da çölyak hastalarının şikâyetleri arasında yer alıyor.
Okul kantinlerinde glutensiz ürün bulunmalı
Yurtdışından gelen glutensiz ürünlerin pahalılığından yakınan Güneydoğu Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Veysi Çoban, çölyaklı çocukların hastalığı yakın arkadaşlarından dahi gizlediğini belirtiyor. Çocukların çikolata, bisküvi dahi bulamadığını aktaran Çoban, “Büyük bazı marketlerde bulunan üç beş bisküviden başka çeşit yok. Bu marketler de her ilçede bulunmuyor. Özellikle hiçbir okul kantininde bu hastalara hitap eden ürün yok. Bunun üzerine arkadaşlarına özenen çocuklar diyetlerini bozuyor.” şeklinde konuşuyor.
Çölyak hastalığının az tanındığını belirten Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Oya Özden, Türkiye'de tahmin edilen çölyaklı hasta sayısı ile hastalığı teşhis edilmiş kişi sayısı arasında uçurum olduğunu söylüyor. Özden, “Bir yemeğin içinde, buğday, arpa, çavdar, yulaf var mı, dediğimizde doğru yanıt alabilmeliyiz. Bu sorunların aşılabilmesi için restoranlarda ve kafelerde çalışanlar eğitilmeli.” diyor. Yıllarca çölyak hastası olduğunu bilmeyen Hatice Taş, hastalığı öğrendikten sonra da diyeti uygulayamadığını söylüyor. Daha sonra gazetedeki çölyak haberi üzerine diyete başladığını ve iyileştiğini ifade eden Taş, “Ailem de başta kabullenemedi. 1 yıl diyeti bozdum. Rahatsızlıklarım tekrar başladı. Hâlâ diyeti bozmamın sıkıntılarını çekiyorum.” diyor. |