Vatan’ın başarılı muhabiri Kenan Butakın’ın “Arısız bal” başlığıyla yayınlanan haberi resmi çok net şekilde ortaya koyuyor.
Önce balda “arı vesayeti”nin memlekette nasıl kalktığına bakalım: “Türkiye’de bal furyasının yaşanmasının nedeni 2002 yılına dayanıyor. Bu tarihte ‘Nişasta Bazlı Şeker’ üretiminin kotası yüzde 7.5’ten yüzde 15’e çıkarıldı. Bu tarihten sonra mısır şurubu neredeyse bal üretiminin en önemli malzemesi haline geldi. Öyle ki ‘arı’ya bile gerek olmadığı ortaya çıktı.” Butakın’ın görüşüne başvurduğu Balder Başkanı Özen Altıparmak da işin “ballı” kısmını özetliyor: “Bal dünyada en kolay taklit edilen ama en zor tahlil edilen bir ürün. Böyle olunca rant var. 2 TL’lik bir ürünü 20 TL’ye satabiliyorlar...” Özetle işin uyanıklara, “keriz silkelemeci”lere, “kılefteci”lere güzel gelen ve “Ohh, bal dök yala” dedirten kârı buralardan geliyor işte.
Bal severim, özellikle de kestane balını. Yiyecek-içecek mevzuunda başyapıt kabul edilen “Larousse Gastronomique”, işe haliyle Fransa ağırlıklı bakarak faydalarını sıralar. Akasya balını bağırsak düzenleyici, okaliptüs balını bronş temizleyici, ayçiçek balını ateş düşürücü, beyaz yonca balını enerji verici, lavanta ve portakal çiçeği balını spazm çözücü ve sedatif olarak kullanabilirsiniz mesela. Yüzde 20’si su, yüzde 80’i şekerdir kabaca ama mineral ve protein kaynağıdır, sanılanın aksine az miktarda da vitamin içerir. Bünye, şekerin aksine sağlıklı ve mükemmel şekilde sindirir.
“Çakma bal”ın temeli olan mısır şurubu nedir peki? Butakın’ın haberinden cımbızlayalım: “Mısır şurubu, kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden oluyor. Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasak. En büyük üretici olan ABD’de üretim kotası yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşürüldü. Türkiye’de ise 15’e çıkarıldı.”
Çoğunlukla yerel kanallar veya az izlenen kanallarda fırsat balları satılıyor. 5-5 kavanoz balı 100 TL’ye (Avrupa’daysa 69 Euro) satan da var, 10 kavanoz balı 129 liraya satıp arayan her 100 kişiden ikisine çeyrek altın vereceğini söyleyen de. Rekabet belli ki kızışmış; dün sabah bir satıcı “O patlayan firmaları da göreceksiniz. Biz çılgınız, çılgın!..” diyordu. Artık sattıkları arı balı mıdır, ballı börek midir yetkililer bir zahmet araştıracak.
Saf ve çabuk kandırılabilir milletiz vesselam. Dün sabahki kanal turum sırasında 60 TL’ye hemoroit sorununu çözeceğini iddia edene de rastladım, ne idüğü belirsiz cinsel güç artırıcı karışımını “Erkek yakıtı bu, erkek yakıtı! 109 TL!” diye satana da... Sağlıkla pek alakası yok ama bir de yumurta kırma makinesi vardı 14.90 TL’ye. “Yumurta kırma makinesi”ne sempati beslemeye başladığımı itiraf etmeliyim.
Sadece “yumurta kıramama” sahneleri sayesinde “kült film” mertebesi verilebilir.