New York’ta ‘Türk malı’ ara ki bulasın!
Olayların içinden | Güngör Uras [email protected]
New York Her girdiğim dükkanda Türk malı arıyorum. Ne var ki Türk malı bulmak mümkün değil. Önceki gün Soho’daki mahalle bakkalımız Gristedes’in et reyonunun önüne geçici olarak konulmuş “Ülker” tezgahını görünce bir sevindim, bir sevindim anlatamam. Bizim mahalle bakkalı üst gelir grubunun alışveriş ettiği, daha çok organik ürün satan gıda zincirlerinden değil ama... Olsun... İşte Ülker tezgahında satılan ürünler: Biskrem 2.99 dolar. Tempo 4 adedi 5 dolar. Ülker Halley Cocoes 2 tanesi 6 dolar. Klasik Ülker ürünü Biscuit Pour le The paketi 1.49 dolar.
Şimdilerde New York’ta zeytinyağı, beyaz peynir ve zeytine ilgi arttı. Gıda maddesi satan dükkanların vitrinlerinde özellikle Yunan, İtalyan, İspanyol malı zeytinyağlar, Yunan, Fransız, Bulgar malı beyaz peynirler, İspanyol ve Yunan malı zeytinler yüksek fiyatla satılıyor. Raflarda tek bir Türk ürününe rastlayamadım.
 Türk ürünleri Tulumba, Acacia gibi internet sitelerinde satılıyor. Komili zeytinyağının lt.si 17.99 dolar. Marmara Birlik zeytinyağı 3 lt. 44.99 dolar. Kırlangıç zeytinyağı 750 gr. 7.99 dolar. Tahsildaroğlu 1 kg. beyazpeynir 19.99 dolar. Pınar beyaz peynir 22.59 dolar. Marmara Birlik 900 gr.lık kutu zeytinler 17.99 dolar.
Giysi pazarı elden kaçıyor
Giysiden ne haber? Diyerek sual eyleyeceksiniz... Yılbaşı öncesi dükkanlar neleri var, neleri yok ise vitrine çıkarmış durumda. En pahalılarından vazgeçtim, en ucuzlarının etiketlerini teker teker inceliyorum. Allah için Türk malı etiketi yok.
Eskiden GAP, Banana Republic gibi alt ve orta gelir grubuna giysi satan mağazalarda pantolonlar ve gömleklerde, H&M, Zara gibi kadın giysisi satan mağazalarda, kadın giysilerinde Türk malı etiketine rastlanırdı. Turquality desteğine rağmen markalı ürünlerde Türk malı vitrine çıkamıyor. Bir zamanlar ünlü Barneys ve Saks Fifth Avenue’nin mağazalarında lüks kadın giysileri reyonlarında Neslihan Danışman’ın “Nesli’s” markalı, Ayşe ve Ece kardeşlerin “Dice Kayak” markalı giysilerine rastlanırdı.
Pazarın içinde olmak lazım
Konu ile doğrudan ilgili değil ama, yıllar önce New York’ta karşılaştığım (şimdilerin ünlü müzik adamı) Ayhan Sicimoğlu, “New York piyasasını avucuma aldım. İtalyan lokantalarının hemen tamamına çuval çuval Türk makarnası satıyorum” demişti. O zamanlar Ayhan Sicimoğlu Tekfen Dış Ticaret’in ihracat bölümünde görevli idi.
Türkiye’de ihracatçılara biz ABD’ye ne satıyoruz diye sorarsanız, “Hocam seramik satıyoruz. Blok mermer satıyoruz. Demir çelik satıyoruz” derler. Bizim ihracat rakamlarımız ile ABD’nin ithalat rakamları farklıdır. 2012 ABD ithalat rakamlarına göre biz geçen yıl ABD’ye 880 milyon dolarlık oto yan sanayi ürünü, 749 milyon dolarlık inşaat demiri, 333 milyon dolarlık mermer, doğal taş ve seramik, 242 milyon dolarlık tekstil ve giyim eşyası, 223 milyon dolarlık örme giyim eşyası ihraç edebilmişiz.
ABD kayıtlarına göre 2012 yılında, Türkiye’nin ABD’ye toplam ihracatı, ABD’nin toplam ithalatının sadece yüzde 3’ü büyüklüğünde.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/ |
