57. Hükümet döneminden beri dokuz yıldır Sanayi Bakanlığının gündeminde olan ve zaman zaman öne çıkıp, zaman zaman geriye itilen Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar yasa tasarısı yapılan açıklamaya göre son aşamaya geldi.
Bütün paydaşlar yasayı istiyor. Ama hepsi kendi penceresinden baktığı için eleştirmekten de geri durmuyor. O yüzden yasaya bütün paydaşların eşit haklarla içinde yer aldığı Bakanlık koordinatörlüğünde bir Danışma Kurulu'nun eklenmesi faydalı olacaktır.
Alışveriş merkezleri, Büyük mağazalar ve Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanıyor. Bakan Nihat Ergün'ün bu ay içinde Meclis'e sevketmeyi, Mart ayında da yasalaşmasını amaçladığı tasarı konuhun tüm taraflarınca eleştiriliyor.
. Hükümetten beri dokuz yıldan bu yana Sanayi Bakanlığının gündeminde olan kanun yatırımcı, üretici, tedarikçi, tüketici, çalışan, hizmet veren imalatçı KOBİ'ler gibi çok farklı grupları doğrudan ilgilendiriyor. Belki de bu nedenle yıllardır gündemde olmasına karşın yasalaşması mümkün olmazken, bu kez de hemen her grup tasarı ie ilgili eleştirilerini dile getiriyor. Konunun bütün tarafları mutlaka bir yasal düzenlemeye gerek olduğu konusunda birleşiyorlar. Ama yasa tasarısının içeriği açısından eleştirilerini diye getirirken, genel olarak konuya kendi pencerelerinden bakarak yaklaşıyorlar.
Türkiye'de AVM'lerin sayıları hızla artarak 238'e ulaşmış durumda. Bu kuruluşlar 350 bin kişiyi istihdam ediyorlar. Bu güne kadar AVM'lere 30 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirilmiş ve bunun 10 milyar dolarlık bölümü yabancı sermayeli kuruluşlara ait.
Bu tablo da çok net ortaya koyuyor ki, bu büyüklükteki bir ticari yapı bugüne kadar mutlaka bir yasal düzenlemeye tabi olmalıydı. Ancak, dokuz yıllık dönemde gruplar arasında uzlaşma sağlanmadan yasal düzenleme yapılamadı. Her geçen gün de yapıyı biraz daha kuralsız halde sorunlu kıldı. O nedenle yasanın bir an önce çıkması doğru olacaktır.
Öncelikle yeni yasanın bütün grupların ilişkilerini sağlıklı hale getirmesi, birbirleri üzerinde tahakküm kurmalarını önlemesi lazımdır.
Bunun için Büyük mağaza yatırımcıları ile onlara mal tedarik eden üreticilerin ilişkileri kurallandırılmalıdır. Tedarikçiler mal verdikleri yerli yabancı Büyük Mağaza yönetimlerinin kendilerinden aldıkları ürünlerin ödemelerinde sürelere uyulmamasından şikayetçidirler. Ayrıca, raf parası, promosyona katılım gibi tek yönlü kararların getirdiği yüklerden şikayet etmektedirler. Bu konuların uygulamada aksama olmayacak şekilde kurala bağlanmasının gerekliliği vardır.
Bakkallar bizim geleneğimizde olan veresiye defterleri, "bakkal amca sıcaklığı " ile sosyal özellikleri olan kuruluşlardır. Büyük Mağazaların mahalle içinde yer alan küçük metrekareli uzantıları bakkallık sistemini vahşi dönüşüme tabi tutmaktadır. Bunun Başbakan'ın belirttiği gibi "Bakkalık yok olacaktır" söylemiyle değerlendirilmesi doğru bir çözüm değildir. Dönüşümün yumuşak geçişle olmasının sağlanması için de yasanın belli özellikler taşıması gerekir.
Büyük Mağazacılar, hafta sonu alışveriş saati kısıtlamalarının istihdamlarını olumsuz etkileyeceğini belirtip, işten çıkarmalar olabileceğini öne sürmektedirler. Ancak, bununla birlikte 7 gün izinsiz çalışma konusunda "tatil içeren" öneride bulunmamaktadırlar. Büyük Mağaza çalışanlarının haftalık izin kullanmalarını sağlayacak düzenleme de yasada mutlaka yer almalıdır.
Son dönemde Büyük mağazalar "özel markalı üretim" alanını giderek geliştirmektedir. O açıdan bu alanda yüzde 20 kısıtlaması getirilmesi Büyük Mağazalara kendi markalarıyla ürün veren tedarikçiler açısından gerekli bir uygulamadır.
Kuruluş izinlerinden, ödemelere, otopark mecburiyetine, çalışma saatlerinden yasaklara kadar birçok sorunlu alanda yasal düzenleme yapılırken, sistemin doğru ve sürekli işlemesi için yasaya bütün tarafların katılacağı bir danışma kurulu oluşumu eklenmesinin ve sorunların çözümünde bu grubun Bakanlığa öneriler üretmesinin büyük faydası olacaktır. Yasanın gerekliliği konusunda birleşen bütün paydaşların zaman içinde sistemin bütünlüğünü ele alarak öneride bulunması ve sadece kendi pencerelerinden, kendilerini haklı görmesinin son bulması için böyle bir yasal Danışma Kurulu oluşumunda büyük fayda vardır.
Osman AROLAT
http://www.dunyagazetesi.com.tr |