ŞEKER OTU
Güngör Uras Olayların içinden [email protected]
Şeker otu diye adlandırılan bir bitki varmış. Bu otun yaprakları ile yapraklarının özü, pancar veya kamış şekeri yerine tatlandırıcı olarak kullanılırmış. Kalorisi sıfır olduğundan, şişmanlamak istemeyenler, kan şekerini yükseltmediğinden bazı hastalar bu tatlandırıcıyı kullanabiliyormuş.
Bütün bunlardan yeni haberim oldu. Antalya’da genelde domates, biber, salatalık ve karpuz fidesi üreten Grow Fide’nin sahibi Hasan Ünal ile konuşurken, “Bu yıl Şeker Otu fidesi ürettik. Bir bölümünü kendi tarlalarımıza diktik. Kendi tarlalarımızda yetişen otların yapraklarının özü (ekstresi) Zekeriya Temizel‘in başında bulunduğu TİKTA, Tarımsal İklimleme ve Teknolojik Araştırmalar şirketi tesislerinde çıkarılacak” deyince neyin ne olduğunu anlamaya çalıştım.
Öğrendim ki, esas ismi “Stevia” olan şeker otu Paraguay ve Brezilya’da yetişen bir bitki imiş. Şimdilerde Çinliler de yetiştiriyormuş. Bu bitkinin yaprakları şimdilerde doğal tatlandırıcı olarak kullanılıyormuş. Bitkinin Türkiye’de üretimi ilk defa olarak Antalya’da gerçekleştirilmiş. Doğal tatlandırıcıların meyve sularından, gazlı içeceklere, çikolata, bisküvi, pasta ve keklere kadar her türlü tatlıda ve bir çok gıda ürününde kullanılabilen şeker otunun en önemli özelliğinin kalorisinin düşük olması imiş.
Doğal tatlandırıcı
1970’lerden sonra Fransız ve Çinli araştırmacılar bu bitkinin yaprağının özünü çıkararak tatlandırıcı üretmeyi başarmışlar. Bitkinin yaprağı yaş ve kuru halde olduğu gibi tatlandırıcı olarak kullanılıyormuş ama, yaprağın keskin tadı damakta acılık bırakıyormuş. Yaprakların özü (ekstresi) çıkarıldığında bu acılık yok oluyormuş.
1999 yılında AB Komisyonu yeterli kanıtlar olmadığı gerekçesi ile Stevia’nın gıda ve gıda bileşeni olarak kullanımını uygun görmemiş. Daha sonraki araştırmaları değerlendiren Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) ancak 2008 yılında saf steviol glikozitlerin kullanımına izin vermiş. Avrupa Gıda Güvenirliği Kurumu (EFSA) ise ancak 2010 yılında bitki yapraklarından elde edilen tatlandırıcıların güvenirliğini onaylamış. Ancak bütün bu izin ve onaylarda belirli bir günlük alım sınırı varmış.
(Uyarı: Ben bu yazıyı bilgi için yazıyorum. Şeker otunu veya otun özünden elde edilen tatlandırıcıları kullanacak olanların mutlaka hekimlere danışmaları, hekimin söylediklerine göre hareket etmeleri gerekir.)
Türkiye’de ilk defa üretiliyor
Türkiye şeker otu bitkisini Antalya’nın Pınarlı bölgesinde üretmeyi başaran Hasan Ünal, “İlk denemeye 2011 yılında AÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü‘nün desteği ile başladık. Büyük boyutta üretim planladık. 1 milyon tohum ektik. Fakat başarılı olamadık, beceremedik. Üretim koşullarını bilmiyorduk. Fakat bu yıl ikinci denemede tohumlar filizlendi. Pınarlı’daki fide üretim serasında 60 bin şeker otu bitkisi büyüyor. 30 bin fideyi ise dağıttık” diyor.
Prof. Dr. Kenan Turgut, AÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri bölümünde 2009 yılında, şeker otunun Türkiye’de üretimi konusunda ilk çalışmaların başlandığını ve bu çalışmalar sonucunda Antalya sahil koşullarında tarımının yapılabileceğinin ortaya çıktığını söylüyor. Prof. Dr. Kenan Turgut’a göre, “Bitkinin kuru yaprakları şekerden 30 kat, sıvı ekstresi (özütü) ise 200 - 300 kat daha tatlı olup sıfır kalorilidir. Bu nedenle bir tutam şeker bitkisi tozu, bir litre çay, kahve veya diğer içecekleri tatlandırmaya yeterli olmaktadır.” Şeker otu acaba Türkiye’de biliniyor mu diye meraklandım. Öğrendik ki başlıca baharatçılarda, eczanelerde şeker otu ile yapılmış tatlandırıcılar uzun süredir satılıyormuş. Bazıları tablet halinde, bazıları toz halinde. Dikkatimi çeken markalı ürünlerin ithal ve üretim izinlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından değil, Gıda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından “Türk Gıda Kodeksi tebliği” çerçevesinde verilmiş olması. |