Yediğiniz kadar yakarsanız kilo almazsınız
Sinema ve televizyon ekranının İzmirli güzellerinden... 10 yıl önce 'Asmalı Konak'taki 'Dicle' karakteriyle kendini ispatladı; şimdi de usta oyuncu Metin Akpınar'la 'Aşkın Halleri' dizisi için kamera karşısına geçti. Geçen şubat ayında Enver Selim Kurtoğlu'yla nikah masasına oturan İpek Tuzcuoğlu, formunu nasıl koruduğunu AKŞAM okurları için anlattı.
Türkan YILMAZER
[email protected]
Sağlıkla ilgili bilgilere nereden ulaşmayı tercih ediyorsunuz?
Doğru kaynaklı kitaplar veya internet sitelerini tercih ediyorum. Fakat yıllar içinde gerek sosyal gerekse iş hayatımda program yaptığım doktorlar ve diyet uzmanlarından da çok şey öğreniyorum.
Sağlıkla ilgili en büyük korkunuz nedir?
Büyük bir korkum yok ama tedbirli olmak gerektiğini düşünüyorum. Yıllık tahlillerimi yaptırmaya özen gösteririm. 15 yıllık jinekoloğum kontrollerimi düzenli olarak yapar. Meme kontrollerimi de ihmal etmem.
Dikkat etmeniz gereken bir sağlık sorununuz var mı?
Şu an yok ama önemli olan hastalıklara karşı tedbir almak. Eskiden çok sık grip olurdum. Neyse ki artık hastalanmıyorum; kulak-burun-boğaz uzmanı doktorumla sadece yılbaşları ve bayramlarda telefonlaşıyoruz. Kişinin doktoruna inanıp güvenmesi, tedavinin yüzde 50'sini oluşturur. Sadece hastalandığımız zamanlar değil, nefes aldığımız her an her dakika beden, ruh ve zihin sağlığımızı düşünerek hareket edip, ona göre pozitif alışkanlıklar edinmeliyiz.
Sağlıklı olmak için yaşamınızdan neler çıkardınız?
Şanslıyım, dilediğim şeylerden yerim. Formülüm şudur: Yediğiniz kadar yakarsanız kilo almazsınız... Kilo vermenin mutlaka bir doktor ya da uzman diyetisyene danışılarak yapılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.
Beslenme düzeniniz nasıl?
Bol su içmeyi, doğal ürünleri tüketmeyi, yemekleri zeytinyağıyla yapmayı, imkanınız varsa bazı yemekleri hakiki tereyağıyla yapmanın faydalı olduğunu düşünüyorum. Porsiyonları küçük tutarım, patlayacak kadar yemek yemem. Acıkmadan sırf zamanı geldi diye yemek yemem. Abur cubur yerine kayısı, hurma, badem, ceviz, fındık yerim. Beyaz peynir, yoğurt çok tüketirim. Süt içmeyi sevmediğim için de diğer proteinlerle o açığımı dengelemeye çalışırım. Bitter çikolata çok severim, iki parça yeterli olur. Sabahları kahvaltıda çay yerine bir fincan sıcak suya yarım çay kaşığı toz zencefille bir adet kabuk tarçın karıştırır içerim. Çavdar ya da kepek ekmeği tüketirim. Makarna, pilav, bulgur yerim ama yanında et ya da tavuk yemem.
Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Güzel görünmek için değil sağlıklı olmak için beslenirim. Sağlık benim için her şeyin üzerindedir. En kilolu dönemim ise 'O...Çocukları' filminde canlandırdığım karakterde fiziki bir deformasyon olsun diye fazladan aldığım 5 kilodur. O da 62'dir. Şu an ise 36 bedenim ama televizyon ekranında 38 gibi görünüyor.
Cilt ve saçınız için özel formülleriniz var mı?
10 senedir Kayserili cilt uzmanımın doğal peelingini uyguluyorum, bitki ve çiçek özlerinden yaptığı kremi kullanıyorum. Makyajımı çıkardıktan sonra gül suyunu tonik gibi kullanıp silerim. Hafta da iki gün yüzümü sodayla yıkarım. Setlerde saçlarımı yaptırırken mümkün olduğunca doğal yöntemleri tercih ediyorum. Fönün, sürekli saç rengini değiştirmenin canlı saçlara zarar verdiğini düşünüyorum.
Estetik operasyonlara nasıl bakıyorsunuz?
Hiç ihtiyaç duymadım ama gerekli durumlarda, bir kadının psikolojisini çok etkileyen durumlarda yapılmasına da karşı değilim. Herkesin kendi tercihidir, yargılamam.
Egzersize ne kadar zaman ayırabiliyorsunuz?
Haftada iki gün pilates ve nefes egzersizleri için yogayı zaman zaman uyguladım. Bir dönem Tai Chi yaptım. Beden ve zihin sağlığının iyi olması insan ruhunu aydınlatan ve hafifleten faktörler...
Hayatınızda hiç mola verdiniz mi?
Dönem dönem çalışmadığım zamanlarda molalarım oldu. Ne kadar çalışırsanız çalışın hayatı kaçırmamak gerekiyor. Çok yoğun olduğum zamanlarda bile kendime bir şekilde zaman ayırmayı seviyorum. Bence bu molalar insanın kendine dönüşleridir, kendiyle buluşmalarıdır. Ama insanoğlu için iş güç; para pul; şan şöhret isteği hiç bitmiyor. Bunların güç olduğuna inananlar ise hayatlarına hiç mola vermeyenler oluyor. Ama yine de sonuç şudur ki herkes kendi seçiminin sonucu yaşıyor. |
