Bebek Mamalarında Devam Formüllerinde Kanserojen Madde Melamin
Çapar KANAT
2010 yılında Çiğ Süt Üreticileri Tüketicileri Grubunun süt tozunun 1 kilogramında 2 miligram melamin olduğu duyurusu ulusal medyada geniş bir şekilde yer almıştı. Bu bilgi haberinin ardından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı herhangi bir açıklama yapmamış ise de Ankara Üniversitesinin süt teknologu olan bir öğretim üyesi Anadolu Ajansına verdiği demeçte yerli süt tozunda melamin bulunmadığını söylemişti.
Çiğ Süt Üreticileri Tüketicileri Grubunun 2010 Ekim ayında yayınlanan basın bildirisi şöyle idi:
Yediğiniz yoğurt, içtiğiniz süt, çocuğunuza aldığınız kurabiye ve hatta çikolatada bizim ürettiğimiz çiğ süt değil, Çin’den veya AB’ den ithal ve içeriğinde melamin olduğunu bildiğimiz süt tozu olacak.
Nereden mi biliyoruz?
Öncelikle işimiz bu: bizler çiğ süt üreticileriyiz.
Ayrıca AB’ye uyum sürecinde ülkemiz de EFSA adlı gıda kuruluşunun standartlarını benimsedi ve EFSA süt tozunun 1 kilogramında 2 Miligram melamin olmasına müsaade etmekte!
AB’ nin gıda tüzüğü düzenleme kuruluşu EFSA’ nın benimsediği her düzenlemeyi Tarım Bakanlığı’mıza bağlı Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu da benimsemekte olduğundan AB’ de süt tozu üretiminde beher kiloda 2 miligram melamin ‘’ kabul edilebilir değer ‘’ olarak görülmektedir. Diğer gıdalardaki diğer katkı maddeleri miktarlarının da ‘’ kabul edilebilir ‘’ değer olarak görülmeleri gibidir. Tüketicilere soran yok!
Peki melamin nedir?
Petrol türevi bir madde olup bildiğimiz tabak yapımında kullanılır. Süte katıldığında sütün içeriğindeki protein oranını göstermeye yarayan bir maddedir. Melamin kanserojendir.
Dolayısıyla mesele nerede?
Melamin biraz fazla katıldığında sütteki proteini olduğundan yüksek göstermeye yarar: yani adi bir hilenin de aracıdır. Hatırlayacaksınız, 2008 yılında gazetelerde okudunuz, Çin’de 3 bin civarında çocuk melamin katılmış süt tozundan hastalandı ve 6′sı öldü. Gene geçen yaz okudunuz, Çin’de 103 ton melamin katılmış süt tozu yakalandı ve Amerika süt tozu ithalatını bu ülkeden durdurdu. Raflardan ürünler toplatıldı.
Biz ise daha geçen hafta Çin’le fevkalade ticaret koşulları anlaşması imzaladık ve aynı tarihlerde de süt tozu ithalatına izin verdik!
Süt tozu hangi ülkeden ithal edilirse edilsin içindeki melamin miktarı en az kiloda 2 miligram olacaktır. İki ile iki dört eder!
Süt tozu yokluk vakti ya da savaş zamanı askeriye için değerlendirilebilecek bir maddedir ancak “çiğ süt”ün yanında “süt tozu” en hakiki haliyle bile eksik kalır. Gerçek gıda “çiğ süt”tür.
Çiğ sütten yapılmamış yoğurt, çiğ sütten yapılmamış tereyağı…Bunlar gerçek gıda olmayacaktır, eksik gıda olacaktır.
Süt tozu, en hakiki haliyle bile eksik kalırken, melamin katkısı ile “zehir”e dönüşmektedir.
Yoğurdumuzun, sütümüzün, tereyağımızın “zehir”e dönüştürüldüğü bir zamandayız ve biz çiğ süt üreticileri sizleri olanlardan haberdar etmek, uyarmak, seçimlerinize dikkat etmeye teşvik etmek istedik.
Bir süt ya da süt ürününün içeriğinde süt tozu olup olmadığı üzerinde yazmamakta. Bu eksiğin giderilmesine yönelik geçen bahar başlattığımız bir kampanya var. Siz de katılın.
174’ü arayın ve tercih ettiğiniz markanın süt ürününde, örneğin yoğurdunda, süt tozu kullanıp kullanmadığını öğrenmek istediğinizi iletin. Bakalım ne cevap gelecek!
O zamana kadar da ne yapın yapın ama “zehir” tüketmeyin.
Böyle deniyordu basın bildirisinde…
Ankara Üniversitesi Öğretim üyesinin açıklamasındaki gibi süt tozunda melamin; melamin ithalinde yerlisinde olan olmayan değil tüm süt tozlarında var olmayı endüstriyel üretim zorunlu kılıyor.
Bebek mamaları, devam sütleri de süt tozundan yapılıyor. Dolayısı ile bebek mamalarında ve devam sütlerinde de melamin var..
İki yıl aradan sonra yukarıdaki basın bildirisini ve aşağıdaki yazımızı neden yazdığımızın ‘’resmi’’ aşağıdadır:
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı EFSA’dan aldığı talimat ile midir nedir bilinmez gıdalara (süt tozu), bebek formülleri devam formüllerinin toz halinde olanlarındaki ‘’melamin ‘’ katkısında değişikliğe gitti. Çiğ Süt Üreticileri Tüketicileri grubunun iki yıl önceki basın bildirisini resmen aşağıdaki yazım resmi gazete ile onaylanmış oluyor.
19 Aralık 2012 tarihli Resmi Gazete 28502 sayısının ‘’Türk Gıda Kodeksi Bulaşanlar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’’ de bu değişikliğinde melaminin ‘’resmi’’nde değişiklik öngören bu yönetmeliğin;
“Bölüm 8. Melamin ve yapısal analogları kısmında bunu görebilirsiniz:
Gıda (1) | Maksimum limit (mg/kg) |
8.1. | Melamin | |
8.1.1. | Gıda (41) (Bebek formülleri ve devam formülleri hariç) | 2,5 |
8.1.2. | Bebek formülleri ve devam formüllerinin toz halde olanları | 1,0 |
Tablo: 19.12.2012 tarih- 28502 sayılı Resmi Gazete
Resmi Gazetede yayınlanan yukarıdaki tablonun 8.1.1 bölümünde gıda (süt tozu) nın bir kilogramında 2,5 miligram maksimum melamin kullanımına izin verildiği görülmektedir.
Yine aynı tablonun 8.1.2 bölümünde ise ‘’bebek formülleri ve devam formüllerinin toz halde olanları’’nın bir kilogramında 1 miligram melamin kullanılmasına izin verilmiştir.
Efsa, Gdo (Genetiği değiştirilmiş Organizma) ların gıdaya katılmasının da taraftarıdır. Melamin ise kanserojen bir kimyasal olup süt tozu, bebek formülleri ve devam formülleri (devam sütlerinin, mamalarının yapıldığı tozlar)’ndeki proteinin cihaz ve/veya yöntemlerde okunmasını sağlayabilmekte olduğundan EFSA bu maddelere melamin katılması taraftarıdır. Kimin hayrına ? Sanayicilerin, süt tozu, bebek maması, devam mamalarının hayrına!
Efsa’ya (Avrupa Gıda Güvenliği Örgütü) sorsak süt tozununun 1 kilosundaki melamin insanlara, çocuklara, bebek formülleri ve devam formüllerinin (mamalar) toz halinde olanlarının 1 kilosundaki 1 miligram melamin bebeklere ‘’zarar vermez ‘’ derler ise hiç şaşırmayınız.
Fransa’da gdo ile ilgili yapılan kobay fareleri üzerinde yapılan deneylerde kanser buluntusuna EFSA itiraz etmişti. Kimin hayrına? Sanayicilerin, tohum tekellerinin hayrına!
Süt tozu, bebek mamaları, devam mamalarına yasal olarak katılan melaminin toksikolojik (kanserojen) bir etkisinin bulunup bulunmadığı konusunda kobay fareleri üzerindeki deneyleri GTH Bakanlığı açıklamalıdır. Ve kim yapmıştır bu deneyleri? Hangi bağımısz akademisyen? Ülkemizde gıdaya, bebek mamasına katılması reva görülen melaminin toksikolojik bir etkisi olup olmadığına dair akademik araştırma yapmış bir toksikolog var mı? Kendini Türkiye’nin tek toksikologu görenler gdo ve melamin taraftarıdır.
Bir adam Nasrettin Hocaya sorar:
-Hocam filan yere gideceğim, şu karşıki yokuş olanından mı yoksa iniş olanından mı gitsem?
Hoca: Bir öbür tarafta düz yol var, oradan gitsene! der.
Endüstriyel üretim, endüstriyel dağıtım ağı insanlara ‘’düz yollar’’ı unutturdu.
Yolun düzü çiğ süttür. Çiğ süt dünyanın en büyük markasıdır.
Anne sütü azalan bebeklere annelerin hazır bebek maması değil, devam formüllerinden yapılan süt değil, çiğ sütü kaynatarak içirdiklerini, katı gıda beslenmesine geçen yedi aylık bebeklerine çiğ sütten yapılan yoğurtlar ile beslediklerini biliyoruz. Bu ülke insanına çiğ sütü satın alıp ondan yoğurt yapma terk ettirilemedi, ettirilemez de! Var olan gerçek bu.
Var olan bu gerçek karşısında;
Şayet bu ülkede sanayicilerin kesesinin dolmasını değil bebeklerin, çocukların, insanların gıda güvenliğinin sağlanmasını yürekten isteyen sütün akademisyenleri, sütün siyaseti var ise yasal olarak marketlerde çiğ süt satışına izin verilmesini desteklemeli, önünü açmalıdır.
Bebek mamalarındaki süt tozuna, devam formüllerine, süt tozuna kanserojen madde melaminin katılmasına fetva veren, marketlerde çiğ süt satışını reddeden zihniyetin adı ister ‘’akademik’’ ister ‘’siyasi ‘’, ister ise EFSA zihniyeti olsun sorgulanmaya muhtaçtır.
‘’Marketlerde Çiğ Süt Satışı ’’na yönelik izin verecek yönetmelik yayınlanarak açık perakende çiğ süt satış sektörü de gıda güvenliği kapsamına alınmalıdır. Ne dersiniz?
Kaynak: https://groups.google.com/group/cigsutureticileri