Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 23 Kasım 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Gıda »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Gıda Güvenliği
 Tüketici Köşesi
 Un, Unlu Ürünler
 Makarna
 KuruTahıl,Bakliyat
 Yemeklik Yağlar
 Kırmızı Et, Ürünleri
 Fast Food
 Dondurma
 Beyaz Et, Ürünleri
 Yumurta, ürünleri
 Süt, Süt Ürünleri
 DondurulmuşGıda
 Sebze,Meyve
 Bal, Reçel
 Zeytin, Ürünleri
 Konserve,Turşular
 Hazır Yemek
 Kuru Yemiş,Çerez
 KurutulmuşGıda
 Organik Gıdalar
 Diyet Gıdalar
 Baharatlar
 Salça, Ketçap
 Tatlı, Şekerleme
 GDO Gıdalar
 Marketler, Haller
 Toptancı, Bakkal
 Restoranlar
 Diğer Gıdalar
 Ambalaj
 Seminer,Kongre

ÇEKİRDEK çıtlatmayı sadece bizlere özgü sanmayın.
 
Tüm Ortadoğu başta İran, Suriye, İsrail ve yakın komşularımız Bulgaristan, Yunanistan ay çekirdeği ya da kabak çekirdeğini çıtlatmaya bayılıyor.
Bana bu bilgileri veren Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı Kani Emekçi esas bombayı şöyle patlatıyor:
Papağan’ın aylık paket satışları 3.5 milyon adet iken, aralık ayında 7 milyonu buluyor.
Yılbaşı nedeniyle satışlarda yüzde yüzlük bir artış oluyor.
Bu artışın yüzde kırkı ise ay çekirdeği ve kabak çekirdeğinden.
“Bu gece çekirdek çıtlatıyoruz” demem bundan.
Yeni yıla şık lokantalarda barlarda ya da ev partilerinde girecek olanlar “çıt, çıt” yapacak değiller elbette.
Televizyon karşısında ya da tombala oynayarak mütevazı bir şekilde yeni yılı karşılayanların vazgeçilmezi çekirdek ağırlıklı kuruyemiş.
Kani Emekçi ile bir araya gelmemize vesile olan şey şu:
Bir yazımda, insanların çıtlattıktan sonra kabuklarını fütursuzca yollara saçtıkları ayçiçeği ve kabak çekirdeklerinden rahatsızlığımı dile getirmiştim.
Bunun üzerine Emekçi “Çözüm Papağan Kuruyemiş’te” diye bir e-posta attı.
Neymiş çözüm?
KURUYEMİŞTE İNOVASYON
Bence dâhiyane bir buluş.
Çekirdek paketlerine yapıştırılmış, kabukları için minik kağıt bir çöp poşeti.
40 yıllık bir marka olan Papağan Kuruyemiş ’i yaklaşık 10 yıl önce satın alarak Emekçioğlu Grubu’na dahil eden Kani Emekçi için “inovasyon” deyince akan sular duruyor.
Aynen benim gibi yollara, park ve bahçelere, sahillere çekirdek kabuklarının saçılmasından rahatsız olan işadamı çareyi, paketin arkasında yapıştırdığı çöp poşetinde bulmuş.
Hem Patent Enstitüsü’nden patentini almış, hem bu buluşuyla tasarım, çevre ödüllerini toplamış.
“Çöp poşetli ay çekirdeği piyasaya çıktığında satışlarda yüzde yüz artış oldu” diyor.
Dediğine göre, marketlerle, fiyatları aynı, çöp poşetli ve çöp poşetsiz paketler yan yana durduklarında tüketicinin tercihi çöp poşetliden yana.
Belki bu buluş, ay ve kabak çekirdeği çıtlatma tutkunlarını kabukları sokaklara saçma alışkanlığından kurtarır.
Çöp poşeti maliyetleri yüzde 3 etkiliyormuş.
Bu arada Kani Emekçi’den ilginç bir şey öğrendim.
“Dumansız Hava Sahası” kampanyası da çekirdek satışlarını patlatmış. Sigara içemeyenler çareyi çekirdekte bulunca satışlar yüzde 30-40 dolayında artmış.
YILDA YÜZDE 50’LİK BÜYÜME
Kuruyemişte “inovasyon” meselesine dönersek Papağan’ın 11-12 kişilik bir Ar-Ge ekibi var.
Cironun yüzde 6-7’si Ar-Ge araştırmalarına gidiyor.
Çöp poşetli paketlerin yanı sıra açılan ve yarı yarıya tüketilen paketlerin hava almamaları sağlayacak bir nevi bant yine başka bir Ar-Ge çalışmasının ürünü.
Kuruyemişleri doğal halleriyle, kavurmadan, kurutulmuş yaban mersini, kivi gibi meyvelerle aynı pakete koymak da öyle.
Bu “fit” paketlerin amacı daha az kalori ve sağlık.
Papağan Kuruyemiş’in 2009 cirosu 20 milyon, 2010 cirosu ise 30 milyon lira.
Kani Emekçi 2011 yılı içinde de aynı şekilde yüzde 50’ lik bir büyüme hedefliyor.
Bizim bu tükenmez kuruyemiş aşkımız devam ettiği sürece hedefini kolaylıkla tutturacak gibi görünüyor.
 
Nişantaşı’nda 200 bin kişi
 
ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kırmızı halı serilen, avizelerle aydınlatılan Nişantaşı, Abdi İpekçi Caddesi’ni Champs Elysees’ye benzetmek istiyor.
Bunun için geçtiğimiz yıl 20 Aralık ile 2 Ocak tarihleri arasında bir ekibini Paris’e göndermiş.
Abdi İpekçi Caddesi’nin bu yılkı olağanüstü parıltılı durumu işte bu ekibin marifeti.
Noel döneminde Champs Elysees’de güzel bir ışıklandırma gördüğümü hatırlıyorum ama “kırmızı halı” hayır.
Abdi İpekçi’deki “kırmızı halı”, bu caddenin bir moda merkezi ya da podyum haline dönüşmüş olmasını simgeliyormuş.
Geçen öğle buluştuğumuzda Mustafa Sarıgül, Abdi İpekçi’nin bu haliyle ilgi toplamasından memnundu.
Dediğine göre, Fransız TV5, Alman televizyonu ve İngiliz BBC Abdi İpekçi’nin bu parıltılı, şıkır şıkır halini yayınlamış.
Bu gece Abdi İpekçi’de 200 bin kişi bekleniyormuş.
Mustafa Sarıgül, öğleden sonra 17’den itibaren Şişli’nin 220 sokağını dolaşıyor, yaşlı ve yoksulların gönüllerini alıyor ve saat tam 24’de Abdi İpekçi’deki eğlenceye katılıyormuş.
Yıllardır her yılbaşı böyle.
İşkolik halini iyi bildiğimiz Sarıgül, kısa bir süre önce Monik İpekel’i de yardımcıları arasına katmış.
Eğitim ve sağlık kampanyalarının vazgeçilmez isimlerinden İpekel bundan böyle hem bu tür kampanyalardan hem belediyenin finansman meselelerinden sorumlu.
“Beni yazma sen, Monik İpekel’i yaz” diye sıkı sıkı tembih eden Sarıgül politika konusunda pek ketumdu doğrusu.
Sevgili okurlarıma sağlıklı, mutlu ve Abdi İpekçi Caddesi gibi ışıltılı, eğlenceli bir yıl diliyorum.
 
 
 
 
 
 
Gila Benmayor
 
 

Ekleme Tarihi
31.12.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız