Adanalı Doğanay, şalgamda yüzde 95 pazar payına ulaştı
Adanalı Doğanay Gıda, Türkiye'de markalı şalgam pazarının yüzde 95'ini satma oranına ulaştı. Bunca üretici varken Doğanay Gıda, bu pazar payı oranına nasıl ulaştı? Şirketin CEO Ali Aydın anlattı.
Türkiye’de şalgam suyu pazarının %95'ine sahip olan ve 30’un üzerinde ülkeye ihracat yapan Doğanay Gıda, hedeflerini büyütmeye devam ediyor. Çok yakında lansmanını yapacağı yeni ürünüyle tüm dünyanın dikkatini Türkiye'ye çekmeyi hedefleyen Doğanay, 2013 yılında sadece şalgamdan 100 milyon TL ciro bekliyor. Şalgam suyu üretimine 1997 yılında Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında başlayan Doğanay, bugün 35bin m2 alanda üretim yapıyor. Ürün portföyünde şalgam dışında limon sularıyla sirke ve soslar da bulunan Doğanay, teknolojik inovasyonlarla yıllık üretimini 312 bin litrenin üzerine çıkarmayı başardı. Doğanay Gıda CEO’su Ali Aydın ile şirketin hedeflerini, üretim standartlarını ve yeni projelerini konuştuk.
Şalgam Suyu pazarının %95’i elinizde. Bunun arka planında tarım mı, pazarlama mı, endüstri mi var? Aslında tümü var. Üretim öncesi aşamada arazilerinden toplanan ürünlerin korunması, saklanma koşulları, üretim aşamasında kullanılan teknoloji burada önem arz ediyor. Şu anda fabrikalarımızda kullandığımız teknoloji dünyada yok. Üretim sonrasında satış ve pazarlama ön plana çıkıyor. 81 ilde yaygın bir dağıtım ağımız var. Yerel, ulusal ve uluslararası marketlerle sektördeki firmalara sağlıklı ve hızlı hizmet veriyoruz. Tarım üretimleri hangi bölgelerde gerçekleşiyor? Konya Ereğli ve Niğde Ulukışla’daki tarım arazilerinde üretim yapıyoruz. Hem yerel çiftçilerin ekinleri var, hem de bizim kendi arazilerimizde ekinlerimiz bulunuyor. Bakanlık tarafından verilen iyi tarım belgesiyle üretim yapıyoruz. Şalgam için nasıl bir teknoloji kullanıyorsunuz? Tamamıyla Türk mühendisler tarafından yapılmış, patenti bize ait, dünyada emsali olmayan bir teknoloji... Tanklardaki fermentasyon sonrasında şalgamın makine içinden geçip daha sonra şişelenmeye başlaması hem şalgamdaki milyarlarca bakteri miktarını azaltıyor, hem de şalgamda standart bir tat, lezzet ve koku kalitesi sağlıyor. Sirkede de iddialısınız. Bu iddia neye dayanıyor? Sirke’de Avrupa’nın en iyisiyiz. Rüştü ispat edilmiş bir iddia. Üzüm sirkesini yüzde yüz yaş üzümden üretiyoruz. İçerisine hiçbir etil alkol, metil alkol, gıda boyası, renklendirici veya farklı bir meyve özü kullanmıyoruz. Siyah üzümün kabuğundaki renk neyse sirkenin rengini o kabuktan elde ediyoruz. Elma sirkesinde de aynı şekilde. ‘Yüzde yüz elmadan’ elma sirkesi yapan tek firmayız. Bu iki üründeki iddiamızı Avrupa’ya da taşıyoruz. Bu ihracatta da ön plana çıkıyor. “Yüzde yüz” ifadesi meyve suyu sektöründe konsantreden üretilen ürünler için de kullanılıyor. Sirkeleriniz meyve suyu konsantrelerinden mi yoksa anında sıkma yöntemiyle mi üretiliyor? Tümüyle meyve suyunun kendisinden üretiliyor. Konsantreden üretilmiyor. Gıda güvenliği çalışmalarında bakanlığın teşhir yöntemini sağlıklı buluyor musunuz? Hiç yapılmamasındansa yapılması daha iyi. Keşke bakanlık daha çok kontrol yapsa, denetlemeler artsa kalite yükselse...
Denetleme mekanizmalarının sivilleşmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? O konuda standardı korumaya çalışan bir firmayız. Böyle bir çalışmanın arkasında durup her türlü desteği veririz. Tüketicinin de bilinçlenmesi gerekli. Kaliteyi artıracaktır. Tüketici bakanlığın telefon hattını arayarak beğenmediği ürünlerle ilgili şikayette bulunmaya devam etmeli. Bakanlık şikayetlere bir hafta içerisinde dönüş yapıyor ki bu iyi bir süre.
“BİM’le görüşmeler gerçekleştiriyoruz” Özel markalı ürünler için de üretim yapıyorsunuz. Metro, Kipa ve Real dışında başka hangi zincirlerle çalışıyorsunuz? Kiler’e ve Carrefour’a da üretim yapıyoruz. Şu anda BİM’le görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Özel markalı ürünler cironuzun yüzde kaçını oluşturuyor? %8-10 civarında bir paya sahip. Doğanay halka açılmayı düşünüyor mu? Şu anda öyle bir düşüncemiz yok ama ileriki dönemlerde düşünülebilir. 30’dan fazla ülkeye ihracat yapan bir marka olarak yurtdışına açılmayı hedefleyen firmalara neler öneriyorsunuz? Kurumsallaşmanın dışında başka neler gerekli? İhracatımızın %70’ini Avrupa’ya yapıyoruz. Avrupa çok katı kurallara sahip. Bu kurallara uymadığınız taktirde, bırakın ihracatı numune bile sokamazsınız. Her ne pahasına olursa olsun kaliteden ödün vermeden standardı sağlayarak üretim yapmak lazım. Bazı firmalar günü kurtarmak ve kısa vadeli projeksiyon gibi sıkıntılarından dolayı kaliteyi gözardı edip kâr marjını ön planda tutarak üretim yapıyor. Bu uzun vadeli bir yolculuk olmaz. Kaliteyi gözden geçirip istenen standarda getirmek şart. Yerel zincirlerle aranız nasıl?
Gayet iyi... 81 ilde bölgenin yerel zincirleri başta olmak üzere tek şubeli marketlere kadar inen ve buralarda ürün penetrasyonu sağlayan bir firmayız. Ayrıcalığımız yaygın bir dağıtım ağına sahip olmamız. Bölgelerin önemli distribütörleriyle çalışıyoruz. . Sirke sektöründe rekabetin dinamiklerini ne belirliyor? Sirkede Türkiye’de çok eski ve köklü markalar var. Bunların hepsi anne ve anneannelerimiz tarafından bilinen markalar. Biz sirkeye çok sonra girdik. 10 -11 yıldır sirke üretiyoruz. Şimdi, eski markalarla başabaş seviyeye geldik. Ciddi rekabet edebiliyoruz. Müşterilerimiz ürünlerimizi kullandıktan sonra tekrar almaya devam ediyor. Müşteri sadakatini korumada sizce birinci unsur kalite mi? Çok önemli. Biz rakiplerimizle fiyat rekabeti de yaratıyoruz. Sirkelerimizin üretim maliyetleri yüksek olsa da, yine de düşük kâr marjı gözettiğimiz için fiyatta rekabet edebilir durumdayız. . Toplam üretimlerinizde, kategorilerin yüzde oranları nedir? Asıl lokomotifimiz, içecek kategorisinde şalgam... Limonatayla da pazar liderinin en yakın takipçisiyiz. Şalgam ve limonata ile içecek kategorisi, satışlarımızın %80’ini oluşturuyor. Toplam satışlarımızda şalgam %60, limonata %20, sirke ise %10 paya sahip. Diğer %10’luk grubu da soslarımız oluşturuyor. Nar ekşisinde Türkiye’de bir ilk olan ‘%100 nar ekşisi’ni çıkardık. Endüstriyel anlamda böyle bir ürünün muadili yok. Nar ekşisinde iki farklı alternatif sunduk. Biri %50 nar ihtiva ediyor ki piyasadaki en yakın rakibimizin ürünü %30 nar içeriyor. Çiğköftecilere ve dürümcülere yönelik ürünümüzde ise %10 nar ihtivası vardır. Rakiplerimizin benzer ürünlerinde %1 bile yoktur. 2013’te nasıl bir büyüme öngörüyorsunuz? 2012’yi yüzde 70’in üzerinde kapattık. 2013’te %100 ve üzerinde, üç haneli bir büyüme öngörüyoruz, 2013’te lansmanını yapacağımız yeni ürünle birlikte hedefimiz bir hayli yüksek. Sürekli işimize yatırım yapıyoruz. Orta ve uzun vadeli kredilerle işimizi daha ileriye taşımayı düşünüyoruz. Türkiye ekonomisi parmakla gösterilir derecede iyi durumda. Böyle devam edeceğine inanıyoruz. Bu bağlamda da korkusuzca yatırım yapmaya devam ediyoruz. 30 ülkenin üzerindeki ihracat hedefini 80’in üzerine çıkarmayı düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde yepyeni bir içeceğin lansmanını yapmaya hazırlanıyorsunuz. Yine şalgam benzeri bir ürün mü olacak? Baktığınızda evrensel bir içecek... Bizim ürüne katacağımız birkaç fark olacak. Varolan ürürnün değerine farklı bir şey katarak bir piyasaya sunmuş olacağız. Kola yerine şalgamı ellerinde tutmalarını ve yeni ürünümüzü tüketmelerini istiyoruz.
http://haber.rotahaber.com/ |