Çayın Türkler tarafından pek sevildiği su götürmez bir gerçektir.
Zaten öyle olmasa “en çok çay tüketen ülke” unvanını alamazdık değil mi? Evet, yerli ve yabancı pek çok ankette biz Türklerin çayı en çok tüketenler olduğu kanıtlanmıştır. Bizi İngilizler ve onların etkisiyle çaya alışan Hintliler izler. Gelelim çayın kahveyle rekabet edecek kadar çok içilmesinin nedenlerine... II. Dünya Savaşı’na kadar zaten kahvaltıların vazgeçilmez parçası olan çay, savaşın ve sonrası buhranlı yılların etkisiyle “kahvaltı içeceği” olmaktan çıkmaya başladı. Çünkü savaş nedeniyle dünya ticareti büyük bir darbe almıştı ve Türkiye de kahve ithalatı yapamıyordu. Böylece daha önceleri Doğu Karadeniz’de ekilen çay, yaygın olarak tarımı yapılan bir bitki haline geldi. Türk insanı artık sadece kahvaltılarda değil, ikindi vakitleri ve geceleri de çay içer olmuştu. Sonraki bir tarihte, 1979’da döviz krizi yaşanınca ise çay ocaklardan inmez oldu. Bizim memleketteki hikayesi işte böyle çayın. Peki anavatanı olan Çin’de nasıl ve kim tarafından keşfedilmiş? Bir kere, bizden çok daha önce M.Ö. 2000’li yıllarda tatmışlar Çinliler çayı. -Hiç şüphesiz çay kelimesinin kökeninin Çince olması da bu yüzdendir.- Çayın tadına bakma şerefine ise ilk Çin imparatorlarından biri olan Shen Yung nail olmuştur. Efsaneye göre, İmparator tesadüfen çay yaprağının kaynar suya düştüğünü görmüş ve bu suyu içmeyi akıl etmiştir. Hatta o kadar etkilenir ki tadına baktığı bu sıcak içecekten; yedi yıl boyunca bölgede kalarak çay içmeye devam eder. Evet, efsaneler ve hikayelerle doludur çayın tarihi ve kültürümüzde çayın çok büyük yeri vardır.
Kıymalı enginar ograten
Zeytinyağını orta boy bir tavada kızdırın. Konserve enginarları iyice süzüp mutfak peçetesiyle kurulayın. Enginarları kızgın yağda 1-2 dakika, önlü arkalı kızartın. Kızartma işlemi sırasında yağ sıçramasın diye tavanın kapağını kapalı tutun. Hafifçe kızaran enginarları çıkarıp orta boy bir fırın kabına, çukur kısımları yani çanak kısımları yukarıda kalacak şekilde dizin. Diğer taraftan, kıyma ve çok ince yemeklik doğranmış soğanı enginar kızarttığınız tavaya aktarıp karıştırarak 5-6 dakika kadar kavurun. Tuz ve karabiberi ekleyerek ocaktan alın. Beşamel sosu hazırlamak için; tereyağı ya da margarini orta ısılı ateşte, küçük bir tencerede eritin. Unu hemen ekleyip tahta bir kaşıkla karıştırarak 1-2 dakika kadar kavurun. Un hafifçe sararmaya başlayınca sütü de azar azar ilave edip karıştırmaya devam edin. Sos koyulaşıp kaynamaya başladıktan hemen sonra ocaktan alın. Tuz ve karabiberi serpiştirin. Kavrulmuş kıyma ve beşamel sosu karıştırıp fırın kabında bekleyen enginar çanaklarının içine paylaştırın. Üzerlerine rendelenmiş kaşar peyniri serpiştirip 5 dakika önceden ısıttığınız ve 175 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığınız fırında, üzerleri iyice kızarıncaya kadar 20-25 dakika pişirin. Fırından çıkarıp, sıcak sıcak servise sunun.
Malzeme listesi
- 3 yemek kaşığı zeytinyağı - 250 gr az yağlı dana kıyma - 1 adet orta boy kuru soğan - 1 çay kaşığı tuz, karabiber Beşamel sos için; - 2 tatlı kaşığı margarin ya da tereyağı - 1 tepeleme yemek kaşığı un - 2 su bardağı süt - 2 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri - 1 çay kaşığı tuz, karabiber