- Bize iki bira getirin.
Garson yasalarla konulmuş kuralı anımsattı:
- Beyefendi, 18 yaşından küçük müşterilere alkollu içki servisi yapmamız yasak. Oğlunuz 14-15 yaşlarında görünüyor.
Ona bira servisi yapamam.
Baba önce hiç itiraz etmedi:
- Tamam kardeşim, siz bana bira getirin.
Garson birayı babanın önüne koydu. Daha arkasını bile dönmeden baba, bira bardağını oğlunun önüne koydu: Garson hemen müdahale etti:
- Restoran-ımızda 14-15 yaşındaki gençlere alkollü içki servisi yapmadığımızı söylemiştim.
Baba bu kez itiraz etti:
- O benim oğlum.
Ne zaman bira içeceğine ben karar veririm.
Garson da patronu Mehmet Gürs’ten aldığı talimatın gücüyle hiç alttan almadı:
- Kendi biranızdan bir yudum da verseniz 14-15 yaşındaki oğlunuz burada içemez.
Baba biraz daha ısrar etmeye kalkınca garson noktayı koydu:
- Bu durumda size hizmet veremeyeceğiz, lütfen dışarı buyurun.
Mehmet Gürs, bu örneği 18 yaşın altında personel çalıştırma yasağını anlatırken aktardı:
- Annem Finli. Ben Finlandiya’da doğdum, İsveç’te büyüdüm. 13 yaşından itibaren İsveç’te yaz stajı kapsamında restoranlarda çalışmaya başladım.
- Çıraklık Yasası kapsamında 18 yaşından küçük personel çalıştırabilirsiniz.
- Başka iş kolları için o geçerli. Ancak bizde değil.
- Neden?
- Restoranlarımız içkili olduğu için 18 yaşından küçük personel alamıyoruz. Bu işi yapacak gençler 13-14 yaşından itibaren öğrenimleri eşliğinde restoranlarda çalışabilseler daha iyi yetişme şansı yakalarlar.
İçkili mekan işletmesine rağmen bu konudaki kurallara uyma titizliğine bir başka örnek verdi:
- Kimi anne-babalar çocuklarına daha bebekken parmaklarını içkiye batırıp tattırır. Ben bunu asla yapmam. Çocuğa çok küçük yaşlarda içkiyi koklatmak bile daha sonraki yıllarda alkolik olmasına yol açabilir. Bu, araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Mehmet Gürs’ün anlattıklarını ve titizliğini alkol tüketiminin doruğa çıkacağı bugün aktarmak istedim...
İyi yıllar...

Alkollü müşterisini ihbarla tehdit etti, zorla taksiye bindirdi

GEÇEN yaz yolumuz Çeşme’ye düştüğünde bir akşamüstü Urla Şarapçılık Yönetim Kurulu Başkanı Can Ortabaş’la buluşup, asıl büyük iş alanını, Uzbaş Tarım Ürünleri’ni gezdik.
Değeri 30 milyon Euro’yu bulan 250 bin palmiyeden Avustralya’dan getirttiği yanmayan ağaçlara kadar farklı ürünlerin bulunduğu çiftliği Can Ortabaş’ın rehberliğinde turladıktan sonra Urla İskele’de bulunan Yengeç Restoran’a gittik.
Masaya oturmadan önce tuvalette elimi yıkarken pisuvarların üzerinde asılı levhalar dikkatimi çekti:
- Alkollü araç kullanmayın.
Levhalarda isteyene taksi veya şoför hizmeti verilebileceğini içeren bilgiler ve fiyat tarifesi vardı.
Restoranın sahibi Oğuz Özer’e sordum:
- Size o levhaları kim astırdı?
- Benim fikrimdi. Yakındaki taksi durağıyla anlaştım. Özel tarife yaptırdım.
- İşe yarıyor mu?
- Elbette yarıyor. Ayrıca bizim de zorladığımız anlar oluyor.
Ardından yaşadığı şu olayı aktardı:
- Bir müşterimiz eşiyle birlikte yemek yedi. Hesabı ödedikleri sırada aşırı alkol aldığı dikkatimi çekti. Ayakta durmakta zorlanıyordu. Hemen kendisine şoför ya da taksi önerdim. Kabul etmedi, aracına doğru yürümeye başladı. Kendisini, “Köşeyi döner dönmez trafik polisi sizi çevirecek. En iyisi beni dinleyin” diye uyardım.
- Nereden biliyordunuz trafik polisinin çevireceğini?
- Ben ihbar edecektim. Bunu da müşteriye söyledim. Sonunda evine taksiyle gönderdik. Bir saat sonra eşi aradı, “Eşim taksiye binince sızdı. Eve taksicinin yardımıyla çıktı. Bizi büyük tehlikeden kurtardınız” dedi.
Türkiye’de böyle restoran işletmecileri de var...

Türkiye’de 50 yıldır şarap üretiyor olmak kolay değil

PAMUKKALE Şarapçılık’ın 50’nci yıl gecesine uğradığımda şirketin ikinci kuşak temsilcilerinden tanıtım ve pazarlama sorumlusu Selda Tokat karşıladı:
- Türkiye’de 50 yaşında kaç şarap şirketi var? Türkiye’de 50 yıl aralıksız şarap üretmek kolay değil.
Sonra şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Tokat’ın yanına gittik:
- Bugün benim şarap üretiminde 40’ıncı yılım. İki kutlamayı birarada yapıyoruz.
- Sektör Denizli’nin Güney ilçesini sizinle keşfetti. Şimdi durum nasıl?
- Şarap üreten şirketlerin önemli bölümü Güney’de bağ sahibi oldu. Bu durum beni çok mutlu etti.
Nice 50 yıllara...