Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 01 Mayıs 2024 Çarşamba
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  İçecek  »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Tüketici köşesi
 Meyve suyu, şuruplar
 Kola, gazlı içecekler
 Su, Soda, Maden suyu
 Alkolü İçkiler
 Çay, Kahve
 Süt, Süt Ürünleri
 Şalgam
 Diğer içecekler

 
 
 
Meyve suyunu bile dışarıdan satın alıyormuşuz!
Abbas Güçlü [email protected] 



Geçenlerde portakal stokları çöpe atılacağına, sütle dönüşümlü olarak, öğrencilere portakal suyu da verilsin diye yazmıştım. Meyve Suyu Endüstrisi Derneği MEYED’den çok çarpıcı bir mail geldi. Şaşırdım hem de çok şaşırdım.
Ve bir kez daha yuh olsun bize noktasına geldim.
Meğer sıkıntı sadece portakal için değil tüm meyveler için geçerliymiş. Daha da komiği dünya cenneti ülkemizde yakında meyveye de hasret kalırsak şaşırmayalım.
İşte bu çok önemli mailden bazı satır başları:

Portakalda kaçan fırsat!
- 2010 itibariyle portakal suları dünya meyve suyu ihracatında yüzde 38.4’lük oranıyla en büyük paya sahip. Bunun değersel karşılığı, 5 milyar doların üzerinde. Türkiye, dünyadaki başlıca meyve üreticilerinden olmasına rağmen, elindeki bu önemli potansiyeli yeterince değerlendiremiyor.
- Meyve cenneti olarak adlandırılan ülkemizin, şimdiye kadar izah ettiğimiz birçok avantajı olmasına rağmen, dünya ticaretinden sadece yüzde 1.7 pay alabiliyor olması düşündürücü ve üzücü bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.
- Dünyada portakal ve limon üretiminde üst sıralarda yer almamıza karşın, uluslararası pazarlarda rekabet edemiyoruz. Üretilen portakallar dallarda kalırken, ülkemiz meyve suyu sanayinin en büyük ithal kaleminin portakal suyu konsantresi olması, resmin hazin yönünü gözler önüne seriyor. Maalesef bu önemli ihracat fırsatından faydalanmak bir yana, portakal suyu söz konusu olduğunda; ülkemizin üretim gücü, tarıma elverişli ekolojik ve iklimsel şartları, ihracat gücünü arttıran özel konumu, genç nüfusu, ekonomideki gelişmelere paralel olarak artan alım gücü, her geçen gün gelişen ve genişleyen dinamik iç pazarı, üretilebilen meyvelerin çeşitliliği, ekilebilir alana sahip oluşu gibi avantajlarımıza rağmen ithalatçı konuma düşüyoruz.

Boşuna kürek çekiyoruz
- 2011 yılında ithal edilen portakal suyu, değer olarak toplam meyve suyu ithalatının yaklaşık yüzde 49’unu, miktar olarak ise yüzde 32’sini oluşturdu. Diğer turunçgil sularını da hesaba katarsak bu oranlar sırasıyla yüzde 65 ve yüzde 44’e yükseliyor. Bu durum çiftçilerimizi olumsuz etkilediği gibi, bırakın ihracatçı rolüne soyunmayı, narenciye sularını ithal etmek durumunda kalan sanayicileri de zor durumda bırakıyor.
- Bu darboğazı yaratan temel nedenlerin başında, ülkemizde yetiştirilen portakal çeşitlerinin sanayide işlemeye uygun olmayışı geliyor. Sanayiye uygun çeşitlerle 1 kg. portakal konsantresi üretimi için 12 kg. portakal kullanılabilirken, ülkemizdeki çeşitlerle 1 kg. portakal konsantresi üretimi için ortalama 25 kg. portakalın işlenmesi gerekiyor, bu da rekabet gücünü oldukça zayıflatıyor.
- Bu sorunlar da verimsiz üretime; dolayısıyla çiftçiyi de, sanayiciyi de mutlu etmeyen fiyatların oluşmasına, meyvelerin dallarında kalıp zayi olmasına ve modern tarım teknik ve bilgilerinin uygulanamamasına neden oluyor. Söz konusu durum, ülke ekonomisi ve tarımın gelişmesi açısından büyük önemi olan meyve suyu endüstrisinin gelişmesine engel olduğu gibi uluslararası ticaretteki rekabet gücünü de ciddi oranda düşürüyor.
- Güncel tablo bugün için karanlık gözükse de, doğru teşvik sistemleri ve bilinçli yatırımlarla, bu potansiyel değerlendirilebilir konuma getirilebilir, yani meyve işleme sanayinin yıldızı parlayabilir.

Peki neler yapılabilir?
1) “Meyve İşleyen Sanayi Tesisleri” veya “Paketleme Tesisleri” ile sözleşme yaparak, onların ihtiyacına uygun türde ve miktarda kümelenmeyi sağlamak amacıyla meyve bahçesi tesis edenlere yüzde 20 daha fazla destek veya mevcut desteğin sadece sözleşme yapanlara verilmesi yönünde yardım yapılması.
2) “Tarım Havzaları Projesi” uygulamasında, her havza bazında, sanayinin ihtiyacı olan meyvelerin sanayiye uygun çeşitlerinin teşvik kapsamına alınması.
3) Sanayide sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla süt için uygulanmaya başlayan primlendirme sistemine paralel olarak, meyvesini doğrudan sanayiciye satan çiftçiye özel prim verilmesi.
4) Sanayiye uygun meyve çeşitlerinin belirlenmesi, teşviki ve yaygınlaştırılması.
5) Meyve fidanı, damla sulama tesisi, diğer biyolojik mücadele gibi desteklerin sadece sözleşmeli meyvecilik yapanlara sağlanması veya sözleşmeli meyvecilik yapanlara tercihli ve öncelikli olarak verilmesi.
Özetin özeti: Dünya meyve suyu ticareti 13 milyar dolar değerinde ve daha da büyümesi bekleniyor. Peki biz hala bu pastadan yeterince pay almayacak mıyız?..
 
 
 
 
 
 
 
 
 
alt
alt

Ekleme Tarihi
08.10.2012
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Meyve suyunu bile dışarıdan satın alıyormuşuz,Abbas Güçlü
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız