OSMAN AROLAT / AROLAT'TAN "En önemli içeceğimiz"; SU [email protected]
Su sektöründeki son gelişmeleri ele alan haber, yabancı yatırımcıların da girdiği ambalajlı su sektöründe son yıllardaki önemli büyümeye paralel olarak yeni arayışların da gündeme gelmekte olduğunu gösteriyor. Bir yandan kişiye özel, yemeklere özel su mönülerinin gündeme gelebileceği belirtiliyor. Bir yandan da çocuklar için onların kahramanlarının ambalajlarında yer aldığı ürünler pazara sürülüyor.
Arkadaşımız Kezban Karaboğa, ambalajlı su pazarında yeni gelişmeler olduğunu, yeni trendler yaşandığını sektörün önde gelen üreticileriyle yaptığı konuşmada ortaya koyan bir haber derlemiş. Pazarın büyüklüğünün her yıl arttığını belirterek son beş yılda toplam üretimin 8.1 milyar litreden 10.3 milyar litreye yükselirken, toplam cironun da 2.5 miyar liradan yüzde 44 artışla 3.6 milyar liraya yükseldiği bilgisine haberi içersinde yer veriyor.
Sektör temsilcilerinin verdiği bilgilere göre, Türkiye'de kişi başına ambalajlı su tüketiminde de önemli artış görülüyor. Geçen yıl 133 litre olman kişi başına tüketimin bu yıl 138 litreye yükseltilmesi hedeflenirken İspanya, Belçika gibi ülkelerdeki tüketimin üstüne çıkılacağı açıklanmış oluyor.
Haberde ambalajlı su pazarında 288 firmanın faaliyet gösterdiği, bunlar içersinde yer alan ilk 8 büyük firmanın pazarda yüzde 30 paya sahip oldukları belirtiliyor. Pazarda son yıllarda yabancı firma ilgisinin artığı belirtilerek, satın almalarla büyüyen yabancı firmaların pet şişe su pazarında yüzde 50, damacana su pazarında yüzde 17 Pazar büyüklüğüne ulaştıklarının altı çiziliyor. Pazarda lider firmaların yeni trendler üzerinde çalıştıkları belirtilerek, bunlar arasında kişiye özel su mönülerinin, yemek çeşitlerine özel mönülerin yer alıp giderek gelişeceği iddia ediliyor. Ayrıca, sektörde çocukları hedef alan ürünler onların kahramanlarının üzerinde yer aldığı şişelerle piyasaya sunulmaya başlanmış durumda…
Bizim çocukluğumuzda İstanbul'da su paralı olarak çok az sayıda damacanalı olarak Taşdelen markasıyla kapağı kurşun mühürle satılırdı. Onun dışında Hünkar, Çırçır, Karakulak gibi menba sularının çevresine piknik yapılmaya gedilir. Dönülürken de yanlarında getirilen damacanalar doldurularak evlere dönülürdü.
Ayrıca, kentin çeşitli yerlerindeki Hamidiye suyu akan çeşmeler önünde kuyruklar oluşur ve orada damacanalara, sürahilere, testilere doldurulan sular yine içme suyu olarak eve taşınırdı. Ama genellikle evde çeşmeden akan terkos suyu da içme suyu olarak kullanılırdı. Şimdi kent yöneticileri Melen suyu bağlantısının tamamlandığını ve evlerde çeşmelerden akan suların içilmeye başlanabileceğini söylüyorlar.
Türkiye'de şişe suları önce sadece muhallebicilerde ve lokantalarda yer alırdı. Son 20 yılda artık her yerde büfelerde, bakkallarda şişe suları satılıyor. Ayrıca, evlere damacana ile su servislerinde de büyük bir gelişme gözleniyor. Yaygınlığı daha iyi anlayabileceğimiz örnek haber içinde yer alıyor. En büyüklerden biri olan firma yetkilisi ambalajlı su sektöründe 28 yıllık bir firma olduklarını 4 doğal suu kaynağından 4 fabrikada üretim yaptıklarını 81 ilde 50 bin satış noktasına ulaştıklarını, çalıştıkları 200 distiribitör ile 350 bin eve hizmet veren 500 damacana bayisine sahip olduklarını açıklıyor.
Ambalajlı su sektöründe son yıllarda yaşanan büyük gelişme, yabancılarında yer aldığı bu sektörde önümüzdeki dönemde de önemli gelişmeler olacağını sektörün büyüyeceğini gösteriyor. Irak savaşı sırasında Amerikan askerlerine su satarak ihracata başlayan sektör temsilcilerinin ihracat alanında da yeni ülkeler ve yeni pazarlara girerek bu yönüyle de önemli büyüklüğe ulaşacağını düşünmek yanlış olmaz. Gazete bulmacalarında SU hep "En önemli içeceğimiz?" sorusuyla sunulur. Gelişmeler gösteriyor ki, SU artık önemli yatırım alanımız ve önemli ihracat sektörümüz olarak da anılacak… http://www.dunya.com
|