Antep fıstığı yetiştiricileri destek istiyor Hububat ve diğer tarım ürünlerine sağlanan devlet destekleme primlerinin Antepfıstığı için uygulanmaması ve yaşanan yıkıcı doğa olayları çiftçinin bu üretimden artık yavaş yavaş el çekmesine neden oldu.
GAZİANTEP - Antep fıstığı, tarımsal ürün destekleme programının dışında kalmasından dolayı üreticisine zor günler yaşatıyor. Üreticiyi teşvik edecek gerekli devlet prim desteğinin acilen sağlanmaması durumunda asırlık Antep fıstığı ağaçlarının sökülerek yerini tarım arazilerine bırakmasından endişe ediliyor. Sulama işleminin tam olarak yapılamamasından dolayı bir var yılı, bir de yok yılı yaşayan Antep fıstığının, desteklemelerden de pay alamamasından dolayı çiftçinin gözünde artık eski cazibesini yitirdiğini belirten Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, aksi halde gelecek nesillere miras bırakabileceğimiz bir tek fıstık ağacımız kalmayabilir uyarısında bulundu.
Son dönemlerde kendini iyiden iyiye hissettiren bu sorunun zaman zaman spekülatif söylemlere de yol açtığına dikkat çeken Tiryakioğlu, “Çeşitli sorunlara bağlı olarak üretimde ve rekoltelerde yaşanan sıkıntılar beraberinde fiyat artışlarını tetikledi. Birçok sektörü olumsuz etkileyen bu durum, bazı olumsuz söylemlerin de dillendirilmesine neden oldu. Ama asıl sorun, Antep fıstığının son yıllardaki üretim miktarı ile ihracat miktarına bakıldığında, dünya pazarlarında artan rekabet koşullarında payının her geçen yıl azalmasıdır. Dünyanın en büyük fıstık üreticisi 3 ülkesinden biri olmamıza rağmen yaşanan bu olumsuz gelişmeler herkesi derinden üzmektedir. Zira, Antep fıstığı artık çikolata, baklava, tatlı, şekerleme, dondurma gibi endüstriyel ürünlerin içinde ve formüllerinde yer almaktadır. Eğer Antep fıstığına gereken destek verilmezse, Türkiye bu yeni endüstriyel sektörlere ürün veremeyecek duruma düşecektir. Ayrıca, bu gelişen sektörden yeterli payı alamayacaktır” dedi.
Kazanan, aradaki spekülatörler
Antep fıstığı üretiminde kazananların spekülatörler olduğunu da ifade eden Tiryakioğlu, üretici ve devletin bu anlamda önemli kayıplar yaşadığını da vurguladı. Fıstık üretiminde devlet desteğinin gerçekleşmesinin beraberinde ürünlerin kayıt altına alınması sonucu gerek üreticinin gerekse devletin kazançlı çıkacağını da sözlerine ekleyen Tiryakioğlu uygulanacak acil eylem planları içerisinde üreticiye devlet desteği sağlanmasının şart olduğunu belirtti. GTB olarak paydaş kuruluşlar ve üreticilerle gerçekleştirdikleri sektör toplantılarında bu sorunu analiz ederek ortak çözüm önerileri belirlediklerini kaydeden Tiryakioğlu, bu önerilerini şöyle sıraladı: “En önemli adımı, Antep fıstığı ürününe prim desteği verilmesi olarak görüyoruz. Antep fıstığının son yıllarda uygulanmaya başlanan tarım havzası destekleme modeli içerisinde yer alması sağlanarak çiftçi teşvik edilebilir. Yine şehrimizde faaliyet gösteren 300 civarı küçük ölçekli Antep fıstığı işletmesinin kümelenerek ortak hareket etmeleri ve ayrıca bu işletmelerin modern ve hijyenik koşullarda üretim yapmalarını sağlamak amacıyla Antep fıstığı İhtisas OSB kurulması için çalışmaların bir an önce başlatılması sağlanabilir. Antep fıstığı ihracatında sektörün en önemli sorunu olan Aflatoksin problemi ile ürünün belli kalite standardına göre sınıfl andırılıp, muhafaza edilmesi için elzem olan lisanslı depoculuk sisteminin kurulması da, sektörü ayağa kaldırabilmek için önemli bir adım olacaktır. Bu sayede sektör daha stabil olacağı için endüstriyel ürünlerin hammaddesi durumuna gelen Antep fıstığı tüketimi hızla artacaktır”. Sadece yüzde 30’u tescil ediliyor
Antep fıstığının teşvik sistemi içerisinde yer almadığı için kayıt altına alınamadığını ve geleceğe yönelik planlamaların yapılamadığını ifade eden Tiryakioğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bölgemizde verimli yılında 150 bin ile 200 bin ton arasında üretimi yapıldığı tahmin edilen Antep fıstığının yalnızca 42 bin tonu yani yüzde 30’u kadarı borsamızda tescil edilirken, geriye kalan 100 bin tondan fazla Antep fıstığının maalesef kayıt altına alınamamasından dolayı devletimizin ciddi zarara uğradığı görülmektedir. İlk bakışta fıstığa verilecek prim desteği ile devlet zarara uğramış gibi görünse de ürünün tümünün kayıt altına alınması ile birlikte devletin alacağı stopaj ve Bağ-Kur primi sayesinde kara geçeceği çok net olarak ortadır. Bu şekilde hem kayıt dışı ekonominin önüne geçilmiş olunacak, hem de Antep fıstığı üreticiliğini kurtararak dünya pazarlarında hedefl ediğimiz noktalara ulaşılacaktır.” |