Suriye olayları ihracatı engelledi, narenciye 14 yıl önceki fiyattan satılıyor Bu yıl narenciyede rekoltenin iyi olması üreticileri sevindirirken sezon başında 1 lira 70 kuruş arasında olan limon fiyatının 1 liraya, 1 lira olan mandalina fiyatlarının ise 50-60 kuruşa kadar gerilemesi üreticiyi düşündürüyor.
Suriye ve Irak'taki olaylar sebebiyle narenciye ihracatı yapılamayınca fiyatların 14 yıl önceki seviyeye gerilediğini belirten çiftçiler, kan ağladıklarını ifade etti. İlaç, gübre ve mazot fiyatlarının katlandığını, narenciye fiyatlarının ise gerilediğini ifade eden sektör temsilcileri, "Kalitede, ürün bolluğunda şikayetimiz yok. Sorunumuzu ihracatın olmaması, dışarıya açılmamamız." dedi.
Mersin Ziraat Odası Genel Sekreteri Gürhan Dayıcık, Suriye'de yaşanan iç savaş ve Türkiye'nin komşu ülkelerle yaşadığı sorununun ihracatı etkilemesinin fiyatların düşmesinde etkili olduğunu ifade etti. Gürhan Dayıcık, bu yıl narenciye üretiminde geçtiğimiz yıllara kıyaslandığında rekoltede her hangi bir düşüklük olmadığını ifade etti. Fiyat açısından sıkıntılı olduklarını anlatan Dayıcık, sezon başında 1 lira 50 kuruş ile 1 lira 70 kuruş arasında işlem gören limonun şimdi 90 kuruş ile 1 liraya satıldığını kaydetti. Sezon başında 80-90 kuruş, 1 liralardan işlem gören mandalinanın ise 50-60 kuruşa düştüğünü anlatan Dayıcık, "Bu, ekonomik anlamda arz-talep meselesinden kaynaklanıyor. Talep gelmediği zaman arz elinizde fazlalaşıyor. Arz fazlalaşınca fiyatlar düşüyor." ifadesini kullandı.
ERKEN HASAT SATIŞLARI ZORA SOKUYOR
Dış piyasada, ürünlerin erken hasadından kaynaklanan sıkıntılar olduğunu vurgulayan Dayıcık, şöyle devam etti: "Narenciyenin erken hasat edilmesi ve ihracatın olgunlaşmadan yapılması ürünlerin dış ülkelerde satışlarını sıkıntıya sokuyor. Erken hasat nedeniyle doğal olarak kalitesiz mal gidiyor. Kalitesiz mal gidince talep kesiliyor. Talep kesilince arz çoğalıyor ve fiyatlarımız düşüyor. Bu limonla başladı, akabinde de satsuma dediğimiz mandalinalarımızı aynı şekilde etkiledi. Bundan sonra da diğer ürünlerimizde aynı şekilde devam edecek. Mandalina ürünlerimizde aynı şekilde limon gibi erken hasatla işe başladık. Erken hasadın önüne bir türlü geçemedik. Ürünlerin olgunluğuna tam eriştikten sonra ihraca karar vermek lazım. İlk başta ticaret yapanlar belki iyi para kazanabiliyor ama aslında genel anlamda baktığımızda kendi kendimize zarar veriyoruz."
KOBANİ OLAYLARI ÜRÜNLERİN SATIŞINI ETKİLEDİ
Son günlerde Kobani olayları nedeniyle ülkemizde yaşanan sıkıntıların haller arası sevkiyatları durdurduğunu anlatan Gürhan Dayıcık, "Ülkemizde bazı illerde ve ilçelerde sıkıyönetimlerin ilan edilmesi, Mersin'de toptancı hal kompleksinin bulunduğu Akdeniz ilçesinde toplumsal olayların fazlalığı ürünlerimizin satışını kötü anlamda etkiledi. Bu sene turunçgil açısından bizi zor bir sezon bekliyor." diye konuştu.
SURİYE'DEKİ SAVAŞ İHRACATI ETKİLEDİ
3-4 yıldır Suriye'de ve diğer komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılar nedeniyle Suriye üzerinden ürün gönderemediklerini anlatan Dayıcık, şunları kaydetti: "Bu da arz-talep dengesini kötü anlamda etkiliyor. Yuvarlak rakamlarla konuşacak olursak, bu Suriye'de yaşanan savaş, ülkemiz yaş sebze ihracatının yüzde 30'unu etkiledi. Amacımız ihracatımızı artırmaksa bu ülkelerle iyi geçinmeli, ticaretimizi artırmalıyız."
MALLAR ELİMİZDE KALIYOR
Mersin Toptancı Hal Kompleksi'nde komisyonculuk yapan Saadettin Yıldırım, mahsul güzel ve kaliteli olmasına rağmen ürünün para etmemesinden yakındı. "Ahım şahım bir ihracat yok." diyen Yıldırım, "İstikrar göremiyoruz. Belirsizlik var. Kalitede, ürün bolluğunda şikayetimiz yok. Sorunumuzu ihracatın olmaması, dışarıya açılmamamız. Bütün ülkelere düşman olduk. Bu nedenle dışarıya malımız gitmiyor. Ondan dolayı mallar elimizde kalıyor. Herkes mağdur." ifadelerini kullandı.
Üretici Zeki Bingöl ise "Narenciyeyi 2 sene önce Irak'a Suriye'ye gönderiyorduk, tüketimi vardı. Ama şimdi Ortadoğu ve Arap ülkeleri bizden mal çekmiyor. Bir tek Rusya kalmış o da ne olacak. Suriye ile ters düştün mü orası da biter. Çiftçi mağdur. 2000 yılında mandalinanın kilosu 60 kuruştu. Şimdi yine aynı. Gübrenin çuvalı 3 bin lira idi şimdi olmuş 90 bin. Mazotu 60-70 kuruşa alıyorduk 2000 yılında, şimdi alıyoruz 4 bin liraya. Gübre öyle, ilaç öyle. Çiftçi kan ağlıyor." şeklinde konuştu.
Üretici Oğuz Hız da komşularla olan problemin ihracatı etkilemesinden ve girdi fiyatlarının yüksek olmasından dert yandı. (CİHAN) |