Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 27 Aralık 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Meyvecilik »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Turunçgil
 Elma
 Armut
 Zeytin
 Fındık
 Üzüm
 Kayısı
 Şeftali, Nektarin
 Çay
 Seracılık
 İncir
 Kiraz, Vişne
 Erik
 Çilek
 Nar
 Antepfıstığı
 Muz
 Karpuz, Kavun
 Kivi
 Seracılık
 Ceviz
 Badem
 Diğer Meyveler

 
 
 
 Mehmet ATAY 
 
 
 
 
Adana’nın süsleri turunçlar ve bir anı
 
Adana caddelerinde yürümeyi gençlik yıllarımdan beri çok severim. Bana hep huzur ve mutluluk verir.. Özellikle bulvar ve caddeleri süsleyen turunç ağaçları ve üzerindeki meyveler, sapsarı güneş, bir de güler yüzlü sımsıcak insanlar.

Bulutsuz ve güneşli bir havada Turgut Özal Bulvarı’nda yürürken birbirinden güzel meyvelerle donanmış turunç ağaçlarının güzelliğini görünce bir arkadaşımla aramızda geçen anım aklıma geldi.

Bundan yaklaşık 15 yıl önceydi. Kendisi Ankaralı, Konya Selçuk Üniversitesi’nde Sosyoloji okumuş ve Sosyolog ünvanı almış arkadaşım Oktay Köroğlu’ndan bahsedeceğim. Sevgili Köroğlu, çalıştığım Gazete’nin Adana Bürosu’na düzeltmen olarak atanmıştı. Adana’yı hayatında ilk defa görüyordu. Bir gün iş çıkışı “Biraz yürüyelim, Adana’yı çok merak ediyorum” dedi. Ben de özellikle iş çıkışlarında yürümeyi çok sevdiğim için “Olur, Adana’nın neresini merak ediyorsan seni oralara götüreyim” deyince “Bana şu portakallı ağaçların olduğu yollara götür. Kafamda oluşan sorulara cevap bulmaya çalışacağım” dedi. Ben de kendisini Atatürk Caddesi’nden Adana Ticaret Lisesi’ne kadar olan caddeye götürdüm. Her iki yanı turunç ağaçlarıyla süslü cadde benim Lise yıllarımda en çok yürüyerek gidip geldiğim yoldu. Tam Stadyum’un yanına geldiğimizde “Bu nasıl bir kent anlamıyorum. Pazarda manavda parayla satılan portakallar burada yolların kenarında ve hiç kimse koparmıyor. Bu kentin insanları ne kadar dürüstler, helal olsun bu insanlara. Bu sahipsiz ağaçlar başka illerde olsa birkaç günde başında bir tane bile meyve kalmaz” demişti.

Arkadaşıma, bu ağaçların portakal değil, turunç ağaçları olduğunu ve meyvelerinin de çok ekşi olduğunu anlatarak, ağaçtan bir tane koparıp vermiştim.

Son günlerde bazı kendini bilmezlerin bu turunç ağaçlarının meyvelerini toplayarak kebapçı dükkanlarına sattıklarını, bazı açık gözlerin de reçel yaptıklarını öğrendim.
Bırakın güzellikler dalında kalsın ve Adana’ya mis kokusuyla güzellik katmaya devam etsin. Arkadaşım Köroğlu’nun da kulakları çınlasın.
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
16.12.2011
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız