Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 02 Mayıs 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Meyvecilik »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Turunçgil
 Elma
 Armut
 Zeytin
 Fındık
 Üzüm
 Kayısı
 Şeftali, Nektarin
 Çay
 Seracılık
 İncir
 Kiraz, Vişne
 Erik
 Çilek
 Nar
 Antepfıstığı
 Muz
 Karpuz, Kavun
 Kivi
 Seracılık
 Ceviz
 Badem
 Diğer Meyveler

TARIM dünyada yükselen bir değer.....

 

Bu yıl Davos’ta hiç olmadığı kadar tarımla ilgili oturum vardı.

Tarıma önümüzdeki 50 yıl için yeni bir stratejinin, yeni bir vizyonun ne kadar gerekli olduğu konuşuldu.

Tarıma yeni vizyon neden önemli?

Halen dünyada 1 milyara yakın aç var.

Önümüzdeki 40 yılda nüfus 9 milyara ulaşacak.

2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’i şehirlerde oturacak.

Bir yanda açlar ordusunun artması ihtimali, öte yandan tarımla uğraşan kırsal kesimin şehirlere akını.

Madalyonun diğer yüzünde de tarımın çevreyle bağlantısı var.

Küresel ısınmaya yol açan sera gazlarının yüzde 30’undan tarım sorumlu.

Yeryüzü su kaynaklarının yüzde 70’i tarımda kullanılıyor.

Tarıma yeni bir yön verilmediği takdirde insanlık da, çevrede de tehlikede.

Bu kadar basit.

TARIMDA 20/20/20 FORMÜLÜ

DEF’in bu yıl McKinsey’in hazırlatmış olduğu rapor tarımda yeni vizyonun ana hatlarını veriyor.

20/20/20 diye özetlenen bir formül öneriyor:

· Her 10 yıl tarımsal üretimi yüzde 20 oranında arttırmak.

· Tarımın çevreye zararını her 10 yıl yüzde 20 oranında azaltmak.

· Kırsal kesimde günde 1.25 dolara yaşayan insanların sayısını her 10 yıl yüzde 20 azaltmak.

Sözünü ettiğim raporu DEF’in www.weforum.org sitesinde incelemek mümkün.

Peki Türkiye’de tarımın önemine dikkat çekmek için kimler çırpınıyor diye sorarsanız hiç düşünmeden İzmir Tarım Grubu diyebilirim.

İzmir Tarım Grubu Başkanı Sumer Tömek Bayındır dahil grubun beş üyesi geçenlerde İstanbul’daydı.

Buluşup neler yaptıklarını konuştuk.

İzmir Tarım Grubu tarımla ilgili 37 sektörü temsil eden 37 kişiden oluşan bir sivil girişim.

Aralarında hayvancılık, arıcılık, yumurtacılık, çiçekçilikle ilgili birliklerin temsilcileri de var.

Tarım makineleri temsilcileri de.

İzmir Tarım Grubu, iki yıl önce tarımın dünyada yükselişe geçtiği bir dönemde Türkiye’de mevzi kaybettiği gerçeğinden yola çıkmış.

TARIMCILAR MECLİS’E

Grubun Başkanı Bayındır, “Tarımın gücünün farkında değiliz. Yaş meyve sebze ihracatından, tekstile tarıma dayalı istihdam yüzde 65 oranında” diyor.

Türkiye ya meyve-sebze üretiminde 45 milyon ton ile dünya dördüncüsü.

Bunun 3 milyon tonu ihracata gidiyor.

Bu kayıtlara geçen bir rakam.

Ama Türkiye ne kadar tüketiyor, üretimin ne kadarı çöpe gidiyor belli değil.

Bu sorunlardan sadece biri.

Hayvancılığa darbe, küçük işletmelerin güçlükleri derken tarımda sorunlar dağ gibi.

Grup bu yüzden “Tarımcılar Meclis’e” sloganıyla önemli bir kampanya başlatmış.

Hedef Türkiye çapında 100 ve ülkenin en önemli tarım girdilerini sağlayan İzmir’den 10 milletvekilinin “Tarım Temsilcisi” olarak TBMM’ye girmeleri.

Türkiye ancak tarımı bilen, sorunlarını teşhis eden ve tarımı güçlendirecek yasaları savunan milletvekilleri sayesinde bu sektörde güçlü bir oyuncu haline gelebilir.

Tarımda lobiciliğin ne kadar önemli olduğunu aşağıdaki örnekle anlatacağım.

 

İmdat, zeytin alanlarımız tehdit altında

 

GEÇENLERDE Ayvalık Zeytin Üreticileri Derneği Başkanı Salih Madra’dan gelen e-postanın başlığı aynen böyleydi.

Salih Madra’nın “imdat” çığlığı boşuna değil.

Hatırlayacaksınız...

Geçen yıl zeytinlikleri madencilere açmak için Zeytin Yasası’nda değişiklik son anda önlenmişti.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan’ın verdiği bilgiye göre, Zeytin Yasası maden aramak için bugüne kadar tam 4 kez değiştirilmek istenmiş.

Girişimler başarısız olunca şimdi “zeytinlik tanımını” değiştiren yeni bir yönetmelik gündemde.

Tan, “Yasayla yapamadıklarını bu kez yönetmelikle dayatmak istiyorlar” diyor.

Yönetmelik kabul edilirse, binlerce küçük zeytinlik bir gecede zeytinlik alan olmaktan çıkacak.

Bu alanlarda madenciliğin yanı sıra petrol arama ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri de yapılabilecek.

500 bin ailenin geçimini temin ettiği bir sektörün nasıl bir tehditle yüz yüze geldi açıkça ortada.

Önümüzdeki 3 yılda zeytinyağı üretimini 300 bin tona çıkartmayı hedefleyen sektörün kolunu kanadını kırmak niye?

Bu hikâyeden ben şunu anlıyorum:

Demek ki meclisteki madencilik lobisi tarım lobisinden güçlü.

İzmir Tarım Grubu’nun hedefinin ne kadar isabetli olduğunu bilmem anlatabildim mi?

 

 

 

Gila BENMAYOR

 

http://www.hurriyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
15.02.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız