ALİ EKBER YILDIRIM / TARIM DÜNYASINDAN Fındık gerçeği...
Yeni fındık sezonuna bir ay kaldı. Rekolte tahminleri yine havada uçuşuyor. Bu yıl fındık üretiminin 750 bin ton olacağını söyleyen de var, 500 bin ton olacağını söyleyen de. Aradaki fark 250 bin ton. Bu tartışma yeni değil. Yıllardır süregelen bir tartışma.
Bu yıl asıl sorun, üretimdeki artışa bağlı olarak fındığa devlet müdahalesinin olup olmayacağı. Kaldı ki, devletin 3 yıl süreyle uyguladığı "yeni fındık stratejisi" sona erdi. Devlet, fındık üreticisine destek vermeyecek. Fındıkta yeni bir sezonun eşiğinde üretici endişeli. Sezon öncesinde fındıktaki gelişmeler özetle şöyle:
1- Bu yıl fındık rekoltesi konusunda yine çok farklı tahminler var. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın tahmini 750 bin ton. Fındık Tanıtım Grubu'nun tahmini 699 bin ton. Dünya Sert Kabuklu Meyveler Birliği'nin (INC) Türkiye fındık rekoltesi tahmini 690 bin ton. Üretici kuruluşları ise, fındık rekoltesinin 500 bin ton olacağını tahmin ediyor. Her halükarda fındık üretimi geçen yılki 430 bin tonluk rekolteden fazla olacak.
2- Kabuklu fındığın kilosu bu yılın başında 7.5 liraya ulaşmışken şu sıralar levant kalite fındığın kilosu 4 lira civarında. Giresun kalite fındık ise 4.5-5 lira seviyelerinde alıcı buluyor. Piyasadaki bu gelişmeler dikkate alındığında 2012 ürünü kabuklu fındığın sezon başında 4 liradan satılacağı tahmin ediliyor. Üretim miktarına ve devlet müdahalesine bağlı olarak fiyat şekillenecek. Devlet piyasaya müdahale ederse (ki buna yönelik herhangi bir işaret yok) fındık fiyatı 4 liranın üzerinde kalabilir. Müdahale olmazsa daha aşağı düşebilir. Bu yılın başındaki 7 liralık fiyata ulaşılması çok zor görünüyor.
3- Hükümetin, 2009'da uygulamaya koyduğu ve 3 yıl süre ile üreticilere dekar başına 150 lira destek ödemesini öngören "yeni fındık stratejisi" sona erdi. Bu nedenle 2012 ürünü fındığı için üreticilere alan bazlı destek verilmeyecek. Bakanlar Kurulu'nun 7 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan "2012 yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar" da fındığa ilişkin hiçbir destek yer almadı. Alan bazlı desteğin devam etmesi yönünde üreticilerin ve ihracatçıların talebi var. Ancak, Hazine Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı'nın buna karşı olduğu biliniyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı alan bazlı desteğin devam etmesi için ek bütçe bulması gerekiyor.
4- Üretici örgütü Fiskobirlik'in, mali yapısı nedeniyle piyasada yer alması çok zor görünüyor. Ancak, devlet desteği ile piyasaya girebilir.
5- Devlet adına 2006-2008 döneminde 3 yıl fındık alımı yapan Toprak Mahsulleri Ofisi'nin de piyasada olması beklenmiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi, o yıllarda aldığı toplam, 694 bin ton fındığın yüzde 86'sını değerlendirdi. Ofis'in mayıs sonu itibariyle deposunda yer alan 95 bin ton kabuklu fındığın 8 bin 500 tonu Fiskobirlik'e, 25 bin tonu yağlığa ayrıldı. Bunlar da düşüldüğünde Ofis'in elinde 62 bin ton fındık stoku olacak. Bu fındığın tamamının yağlığa ayrılması ve yağ yapılması bekleniyor.
Devlet desteğinin olmadığı, Fiskobirlik ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nin devre dışı kaldığı fındık piyasasını kim düzenleyecek?
Görünen o ki, fındık piyasasında geçmişte Fiskobirlik ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nin üstlendiği piyasaya müdahale görevini fındık tekelleri yapacak. Elbette bu müdahale üretici yararına değil, fındığın büyük bölümünü alan büyük tekellerin yararına olacak.
Fındığın çok büyük bölümünü alan dev firmalar, özellikle eylül ayında fındığın piyasaya yoğun olarak arz edildiği ve fiyatın düştüğü dönemde fındığı piyasadan alarak depolayacak. Bu firmalar fındık üretim bölgelerinde büyük depolar inşa ediyor veya kiralıyor. Geçmişte Fiskobirlik'in ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nin üstlendiği stok kurumu görevini bu firmalar yapacak ve piyasayı istedikleri gibi yönlendirecekler.
Böyle bir piyasada neler olabilir?
Devlet desteğinden ve müdahalesinden yoksun kalan üreticiler büyük firmaların yönlendirdiği bir piyasada yaşam mücadelesi verecek.
Türkiye için en değerli tarım ürünlerinden biri olan fındıktan döviz geliri azalacak. Hükümet, "serbest piyasa uyguluyoruz" diye övünecek.
Fındığın değer kazanması ve üreticinin para kazanabilmesi için ya yeni bir seçim ya da bir felaket sonucu üretimin azalması beklenecek.
Ne yazık ki, fındığın ve Türkiye'nin gerçeği bu. |