Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 28 Nisan 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Meyvecilik »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Turunçgil
 Elma
 Armut
 Zeytin
 Fındık
 Üzüm
 Kayısı
 Şeftali, Nektarin
 Çay
 Seracılık
 İncir
 Kiraz, Vişne
 Erik
 Çilek
 Nar
 Antepfıstığı
 Muz
 Karpuz, Kavun
 Kivi
 Seracılık
 Ceviz
 Badem
 Diğer Meyveler

Garanti Anadolu Sohbetleri'nden 61.'sini yaptığımız Trabzon toplantısında 10 yıldır tartışmalarına tanık olduğum fındık üreticileri, tüccarları, sanayicileri ve ihracatçılarının ilk kez kendi dar pencerelerinden konuya yaklaşmayıp, "Ortak fındık penceresinden" konuya yaklaştıklarını gördüm.

Bunda bazı ek düzenlemelere ihtiyaç olsa da yeni fındık stratejisinin ve fındık ekim alanlarını daraltma yolunda alınan karar ve fiyatın kamu tarafından serbest piyasaya bırakılmasının önemli etkisi var.

Trabzon'da Garanti Bankası'nın Anadolu Sohbetleri'nden 61.'sini gerçekleştirirken, fındık konusunda yaklaşık 10 yıldır bölgede Ordu, Giresun ve Trabzon'da gerçekleştirdiğimiz fındık toplantılarında sık sık dile getirdiğim "Herkes kendi dar penceresinden bakıyor. Çözüm imkansızlaşıyor…" eleştirimin artık anlamını yitirmekte olduğunu, fındıkta kamunun ortaya koyduğu yeni strateji ile "Üreticiden, tüccara, sanayiciye, ihracatçıya" herkesin serbest piyasa ilkeleri içinde ortak bir geniş açılı pencereden, "fındık penceresinden" baktıklarını görerek sevindim. Tabii, hâlâ üretici de, tüccar da, ihracatçı da kendi çıkarlarının nerede olduğunu ortaya koyuyorlar. Sorunları ortaya koyup yeni düzenlemelerin gerektiğinden söz ediyorlar. Ama serbest piyasanın gereklerine uygun olarak sorunların çözülebileceğine inanıyorlar.

Trabzon toplantısının son 10 yıldır katıldığım fındık toplantılarından bir farkı da toplantıya kamu adına bir katılım olmasıydı. Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğlu, 25 yıl bakanlıkta hizmet verdikten sonra emekli olup 5 yıl kadar özel sektörde çalışmış. Sonra çağrı üzerine yeniden kamu görevine dönüp müsteşar olmuş bir bürokrat. Yani masanın iki tarafında da yer almış. Benim, toplantı sırasında kendisine söylediğimde gülerek karşılık verdiği gibi, "Bürokrat zulmünü bilen" birisi.

Mirmahmutoğlu, bakanlığının "Havza bazlı üretim modeli"nin Türk tarımı açısından önemli gelişmeler sağlayacağına inanıyor ve çoşku ile yaptıklarını anlatıyor. Fındık konusunda da hem devletin fiyat belirlemeden çekilmesini, hem üç yıllık geçiş dönemi içindeki destekleriyle fındık alanlarının daraltılabileceğine, hem de serbest piyasanın fındık üreticisine fayda getireceğine inancını açıklıkla ortaya koyuyor. Sorular üzerine ise daha yapılması gerekenler olduğunu atılması gereken adımlar olduğunu belirtip, kamunun yeniden fiyat belirlediği bir döneme yeniden dönülmesinin imkansız olduğunu açıklıyor. Kendilerinin fındıkta bütün tarafların memnuniyetini gözeten bir tutum izlediklerini, zaman içinde tarafların da bunu açıklıkla göreceğini ifade ediyor. Ayrıca, fındıkla ilgili kararlarında ilk değişikliği 750 metrenin üstündeki ekim yasaklama karından vazgeçen ve prim uygulaması yapan kararlarını Bakanlar Kurulu'na sunduklarının müjdesini de veriyor.

Mirmahmutoğlu'nun konuşması sonrasında kendisine soru yöneltenler de daha sonra panelde konuşanlar da kararları esas itibariyle beğendiklerini ve kamunun fiyat belirlemesi döneminin sona erdirilip serbest piyasada fiyat belirlenmesi döneminin başlamasını olumlu bulduklarını söylediler. Bunun yanı sırada buna ek olarak yapılması gerekenleri sıraladılar.

Bunlar arasında fındık alanlarında söküm yapılırken alternatif ürünle ilgili altyapının hazırlanması, fındık üretim alanlarının daraltılmasından siyaset dahil hiçbir gerekçeyle vazgeçilmemesi, özellikle Doğu Karadeniz'de arazi bölünmesini önlemek için miras hukukunda gerekli düzenlemenin bir an önce hayata geçirilmesi, TMO ve TOBB'un 2.5 yıl önce başlattığı lisanslı depoculuğun kuruluşunun bir an önce hızlanması, fındık ihtisas borsasının kurulması, vadeli işlemler borsasının geliştirilmesi gibi konular üzerinde durdular. Bu konulardaki gelişmelerin yeni Fındık Stratejisi'nin başarısının olmazsa olmazları olduğunu belirttiler. Temel korkularının da üç yılda fındık ekim alanlarının daralmayacağı ve 2023'e kadar uzanan bir politikaya ihtiyaç olduğu ile kamunun bir süre sonra siyasal baskı ile yeniden fiyat ilan etmesi serbest piyasaya son vermesi olduğunu belirttiler.

Ancak, haberde de gördüğünüz gibi, bütün taraflar serbest piyasaya geçmeden memnunlar, ekim alanlarının daraltılmasını uygun buluyorlar. Hatta kısa vadede fiyat artışından zarar görebildiklerini belirten ihracatçılar, "Serbest piyasada herkes istediği gibi düşünüp, istediği gibi davranabilir. Bugün biz fiyatların düşmesini zorlarsak, yarın 2.5 liraya düştüğünde müstahsilin de devlet müdahalesi isteme hakkı doğar. Zamanla denge gelecek. Hepimiz aynı gemideyiz" diyerek, kendi dar pencerelerinden değil, ortak pencereden baktıklarını net bir şekilde dile getirdiler…

 

Osman AROLAT

http://www.dunyagazetesi.com.tr/

Ekleme Tarihi
05.10.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız