KISA süre önce yenileme çalışmaları tamamlanan Taksim’deki The Marmara Oteli’nin özel salonlarından birine girdiğimde masanın üzerindeki 25 cc’lik Vinkara şaraplarını gördüm.

Vinkara Gıda ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç Gürsel ve Genel Müdür Selen Taftalı Çağlar’a hemen küçük şişeleri sordum:

- Bunları havayolu şirketleri için mi üretmeye başladınız?

Ardıç Gürsel yanıtladı:

- Real gibi market zincirleri ve restoranlara da vermeye başladık.

- Restoranda 25 cc’lik şişe gidiyor mu?

Selen Taftalı Çağlar, yaklaşımını aktardı:

- Restorana gidip bir kadeh şarap istediğinizde ne zaman açıldığını bilmediğiniz şarap önünüze gelir. Hem şarabın türü restoranın tercihine kalmıştır. Biz 25 cc’lik şişeyle önceden açılmış şarap riskini kendi açımızdan ortadan kaldırıyoruz.

Ardıç Gürsel, işin ritüel kısmına dikkat çekti:

- Bir kadeh de içecek olsanız size özel şişe açılması da burada önem taşıyor.

- Kaç restoranda sizin şaraplarınız var?

- 400 dolayında restorana girmiş durumdayız.

- Hazır küçük şişe işine girmişken Türk Hava Yolları’nda (THY) uçaklara girmek için şansınızı denediniz mi?

Selen Taftalı Çağlar, çabalarını anlattı:

- Turkish Do&Co nezdinde şansımızı deniyoruz.

Ardından Türk şarap sektörü için yeni açılım sayılacak bir gelişmeye değindi:

- 25 cc’lik şişelerdeki rose şaraplarımızı İskandinav Hava Yolları uçak içi servislerde denemeye başladı.

- Deneme dönemini olumlu şekilde geçerseniz Vinkara, İskandinav Hava Yolları’nın uçaklarına girmiş mi olacak?

- Aslında 360 şişelik deneme serisi şu anda servis ediliyor. Yani, İskandinav Hava Yolları’nın uçaklarında şu anda Vinkara’yı troleylerde görmek mümkün.

- Türk şarabının yabancı havayolu şirketlerinin uçaklarına yüklenmesi ilk kez oluyor sanıyorum.

- Evet, ilk kez... O nedenle heyecanlıyız.

Kiska Grubu ve The Marmara Otelleri’nin sahibi aileden olan Ardıç Gürsel’e döndüm:

- Kaç dönüm bağınız var?

- 430 dönüm ve tamamı Ankara Kalecik’te.

- Üzüm üretiminiz size yetiyor mu?

- Fabrikamızın kapasitesi 1 milyon şişe dolayında. Kendi ürettiğimiz üzüm kadar da dışardan alım yapıyoruz.

Selen Taftalı Çağlar, altını çizdi:

- Başka bağlardan aldığımız üzümler hep bizim gözetimimizde gelişir. Kendi bağlarımızdaki kural ve titizliği alım yaptığımız bağlara da uygularız.

Sonra şarap yapımında kendilerine önderlik yapan önolog Marco Monchiero’nun Kalecik sevgisine vurgu yaptı:

- Monchiero, Kalecik Karası, Öküzgözü, Boğazkere gibi öne çıkabilecek Türk üzümlerinin dünyada bilinmemesine şaşırıyor. Türk şarap sektörünün Anadolu’da yetişen farklı üzümlerden elde edilmiş şaraplarla dünyada kendine yer açabileceğini düşünüyor. Kalecik’teki mikro klimayı şaraplık üzüme çok uygun buluyor.

Ardıç Gürsel ve Selen Taftalı Çağlar’la sohbette en çok ilgimi çeken noktalardan biri, Vinkara’nın İskandinav Hava Yolları’nın uçaklarına girme şansını yakalaması oldu...

Vinkara, 360 küçük şişeyle de olsa Türk şaraplarına yabancı havayolu şirketlerinin uçaklarının kapısını açtı...

Türk şarap sektörü yabancı havayolu şirketlerinin uçaklarını tanıtım vitrini gibi kullanmayı da deneyemez mi?

Yatırım 15 milyon liraya ulaştı

ARDIÇ Gürsel’e şarap işine nasıl girdiğini sordum:

- Ben işletme okudum. Bağ ve şarap konusunda eğitim almış değilim. Otellerimizde operasyonları yönetiyordum. Şarap işi bir anlamda üstüme kaldı ama iyi de oldu.

- Bağa ve fabrikaya yaptığınız toplam yatırım ne kadar?

- 15 milyon lirayı buldu...

- Bağı büyütmeyi, başka bölgelerde bağ sahibi olmayı düşünüyor musunuz?

- Kalecik’teki bağlarımız 2003’te dikilmişti. Yakın gelecekte bağları daha da genişletmek gündemimizde yok. Sonrasına bakacağız.

Kalecik Karası’ndan köpüklü şarap üretti

VİNKARA Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç Gürsel, sektörde fark yaratabilecek bir adımı paylaştı:

- Kalecik Karası gibi güçlü bir kırmızı üzümden ilk kez köpüklü şarap ürettik.

Hemen belirtmekte yarar var. Şampanya, Fransa’daki bir bölgenin adı olduğu için, Türk şarap üreticileri şampanya yerine köpüklü şarap tanımını kullanıyor.

- Nereden aklınıza geldi Kalecik Karası’ndan köpüklü şarap üretmek?

- Bir restoranda şampanya açtırmak istediğinizde kapı 500 liradan açılıyor, 1500-2 bin liraya kadar çıkıyor. Bu da pahalı geliyor. Köpüklü Türk şarabı açtırdığınızda her zaman beklediğiniz lezzeti bulamıyorsunuz. O yüzden Kalecik Karası’nı denemek istedik.

- Ne zaman piyasaya çıkacak?

- Yeni yıla bizim köpüklü şaraplarımızla girilmesini hedefliyoruz. Makul fiyata iyi bir köpüklü şarap sunmayı öngörüyoruz.

Kalecik Karası’ndan köpüklü şarap... Bakalım nasıl karşılanacak?

Etikette markayı değil üzümleri öne çıkarıyor

VİNKARA şişelerindeki etiketler dikkatimi çekti, Genel Müdür Selen Taftalı Çağlar’a sordum:

- Etikette Vinkara markası değil, üzüm cinsleri ön planda. Bunun özel bir nedeni var mı?

- Ardıç Hanım böyle istedi...

Ardıç Gürsel anlattı:

- İnsanlar etikette önce üzüm cinslerini görsün istedim. Beğenen sonra markasına bakar. Hem genelde şarap beğenildiğinde etiket daha yakından incelenmez mi?