Dikkat! Burası Ege pazarı
Bu pazarlarda her zaman mevsimlerden yaz, renklerden ilkbahar.
Kışın griliğine, karanlığına inat Ege’nin pazarları bir panayır yeri, rengârenk bir cümbüş. Başka kentlerin pazarlarında, manavlarında sadece kış renklerini görürsünüz. Oysa Ege pazarları tabiatın en lezzetli yeşilleriyle kucaklar sizi. Pazara adım attığınızda hangi mevsimde olduğunuzu şaşırırsınız. Çünkü Ege pazarlarında hayat hep yaz tadında, ilkbahar renklerindedir. Yere bağdaş kurup önüne örtüsünü açmış yaşlı ama bir o kadar da sağlıklı, dinç bir teyze görürseniz hemen yanına eğilin. Çünkü pazarın en taze, en yeşil otları onun örtüsünün üzerinde uzanıyordur. Otları şekline, şemaline göre yargılamayın. Gözünüzün pek tutmadığı o dikenli, hoyrat ot enfes bir Ege zeytinyağlısının mihenk taşı olabilir. Otlara yabancılık çekerseniz yine bir bilene, bu konudaki kanaat önderine yani Ege otlarının efendisi teyzemize sorun. O size bazen bir şifacı, bazen bir gurme ve bazense bir ‘master şef’ edasıyla yol gösterecek.
Bir tutam Ege otu, bin tutam şifa
Şevketi bostan: Köklü bir aileden gelir, kökleri beyaz baş kısımları dikenli ve yeşildir. Kuzu etlisi, levreklisi, zeytinyağlısı ve salatası yapılır. Yararları: Sindirime yardımcı, iştah arttırıcı, hafıza güçlendirici, hüce yenileyici. Çibez: Bebek lahana görünümündedir, balık sofralarının vazgeçilmezidir. Haşlanarak çeşitli soslarla salatası yapılır. Yararları: İştah açar, bağırsakları çalıştırır, sindirimi kolaylaştırır. Rezene: Kökleri beyaz, uçları arapsaçı görüntüsündedir. Zeytinyağlı yemeği ve salatası yapılır. Yararları: Böbreklerin fonksiyonlarını geliştirir, sinirleri yatıştırır, anne sütünü çoğaltır, kötü nefes kokusu için tohumları çiğnenir.
Arapsaçı: Narindir, yoğun bir anason tadı ve kokusu vardır. Kuru fasulyeli yemeği yapılır, kavrulup yumurta kırılarak sarmısaklı yoğurt ya da sade yenir. Yararları: Kandaki üreyi düşürür, cilt için faydalıdır. |